Her şey Sağ Devri Yönünde Döner

16.01.2022
666
Her şey Sağ Devri Yönünde Döner

Her şey Sağ Devri Yönünde Döner

burası rıza makamıdır ve Lütfun gelecek, dedi
*Hocam selam es selame.
Yüce Rabbimizin rızası, merhameti üzerimize olsun. Rabbim neslinizden devam eden doğmuş ve doğacak tüm akrabalarınızı da sevdiği ve razı olduğu kulları arasına alsın. Amin.
Zikirlerime başladım ve bitirmeye yakın, ışıklar içinden elinde bastonu olan, çok güzel yüzlü bir ihtiyar geldi. Selamladı beni ve ‘’gel bakalım oğul’’ dedi.
Hani dağlarda kaya çıkıntıları olur da oturur manzarayı seyrederiz ya öyle bir yere geldik, oturduk ve yükselmeye başladık. Atmosferden de çıktık. Ay kadar olan bir mesafenin iki katına kadar çıktık o kayayla beraber.
Dünyayı dönerken izledim. Hakikaten dünya sağa doğru dönüyordu. Yanımdaki kişi konuşmaya başladı; -“Bak oğul herşey sağa (sağ devri yönünde döner) doğru döner. Dünyaya bak. Sağa doğru (solunu içeri alarak) döner.
(Daha yukarı çıktık sonra)
Güneş te sağa doğru(solunu içeri alarak) döner.
(Daha yukarı çıktık sonra)
Galaksi de sağa doğru döner.
(Daha yukarı çıktık sonra)
Evren de döner oğul.
Oda sağa doğru döner.
Her şeyin bir karşılığı vardır oğul.
*Hayrın karşılığı şerdir. Hayır sağdır, şer sol. Cennet sağındadır. Cehennem solunda. İyi sağdadır kötü solda. O sebeptendir ki sevaplar sağ defterine yazılır. Camiye sağ ayakla girilir. Ayakkabı giyerken bile sağ ile başlarsın. Dikkat et bunlara. Evrendeki herşey bir ilim üstüne kurulu, harika düzen içerisindedir. Görmek istemeyen görmez. Görmek isteyen ise gözü kapalı bile görür.
Hüzünlü gördüm seni bugün. Üzülme. Rabbinin vaadi gerçektir. Hadi gel dua edelim beraber.” Dedi. Birlikte ellerimizi semaya kaldırdık ve o ne derse ben tekrar ettim.
-“İlahi Yarabbi!
ya Hannan, ya mennan, ya rahman, ya rahim.
Bu kulun aciz, bu kulun fakir, bu kulun güçsüz.
Bu yolda ne canlar feda edildi sen bilirsin.
Sen her şeyi işiten, gören, hakkıyla bilensin.
Bizim için ne hayırlı ise bize ver.
Gönlümüze eğer isteklerimiz hayırsız ise teselli ver.
Bizi ve sevdiklerimizi bağışla.
Bizden dua bekleyenlere dualarımızı yapmış say.
Şükürlerimizi makamında kabul eyle.
Ya rabbelalemin, ya erhamerrahimiyn.
Derecemizi artır.
Bilinen ve bilinmeyen ilimlerini bize aç.
Bu ilimlerden hayırlısıyla faydalanmamızı bize nasip eyle.
Bizden sonraki gelenlere bu ilimlerden bizden kalan kaynaklarla devam edilmesini sağla.
Biz senden geldik ve ancak sana döneceğiz.
Özlemimiz sanadır.
Ya hayy, Ya kayyum.
Ya zül cemali Vel İkram.”
Amin diyerek sustuk.
Hocam ortalık karanlık oldu.
İhtiyar dedi ki: -“Dünya yediden kaç kat fazla doldu, boşaldı.
Her kavme bir peygamber gönderildi.
İnananlar kurtuldu inanmayanlar zarara uğradı.
Sizden öncekilerin kullandıkları makineler sizinkilerden çok daha iyiydi.
İleriydiler.
Bir anda yok oldular.
Dünya toprak parçasından ibarettir” dedi.
*Ben dizlerimin üstünde oturmuş bekliyordum. İhtiyar beni dürttü omzumdan.
-“ayağa kalk ve edebi sakın bırakma” dedi.
Kalktım ayağa.
Kalkmamla o karanlıkta dolunay büyüklüğünde bembeyaz bir nur ortaya çıktı.
Bize doğru dönüyordu.
Sonra ilerde dümdüz bir bölge vardı.
İhtiyarla beraber oraya yürüdük.
Büyük bir kalabalık vardı.
En önde beyaz giyinmiş Peygamberimiz vardı.
Arkasında tek kişi durarak Hz. Adem babamız vardı.
Oda beyaz giyinmişti.
Onun arkasında sıra sıra yeşil cübbeleriyle bu zamana kadar gönderilmiş tüm peygamberler vardı. Onların arkasında bir boşluk, hemen o boşluğun arkasında şehitler, onların arkasında alimler, onların arkasında Allah’ın razı olduğu ve sevdiği tüm insanlar vardı.
Peygamberimiz ve oradaki herkesin yüzü o dolunaya doğru idi. Herkesin elleri ayakta namazda olduğu gibi karnın altından sağ el sol elin üstüne gelecek şekilde bağlanmış hiç konuşmadan o dolunay gibi parlayan nura bakıyorlardı. Bizde ihtiyarla beraber bu kalabalığın en arkasına geçtik. Oradaki tüm kalabalık Peygamberimizin emriyle secdeye geçtiler.
Biz de; “semi’na ve ata’na ğufrâneke rabbenâ ve ileykel masîr” diyerek secdeye kapandık. Secdede “sübhane rabbiyel alâ” dedik.
Hani bu gösterilerde ışığı gösteri yapanın üstüne tutarlar ya hocam, o şekilde gökyüzünü aydınlatan dolunaya benzeyen nurdan bir ışık beni aydınlattı ve içine aldı.
Mest doldum. Rahatladım.
Huzura erdim. Uçuyordum adeta…
Ve oradaki herkes “elhamdülillahi rabbil alemin” dedi.
Ben hiç konuşmadım. Ne olduğunu da pek anlamadım. Ama sorgulamadım. Secde halimi bozmadım. Zikre devam ettim.
İhtiyar beni secdeden kaldırdı. -“gel benimle” dedi.
Harika işlemeleri olan, sandalyeye benzeyen bir koltuğa beni oturttu. Ona yer vermek istedim kabul etmedi. -“bu sana aittir, burası rıza makamıdır ve Lütfun gelecek” dedi.
Üzerinde kocaman ALLAH yazan, kapağı beyaz inci/parlak taşlardan yapılmış süslenmiş Kur’an-ı Kerim hediye edildi. Beni iki kolumdan tuttu ihtiyar ve sandalyeden kaldırdı. “Rabbime hamd olsun” dedi ve derin bir nefes çekti içine. Sonra:
“Ya Huuuuuu” diyerek bu nefesi üzerime üfledi. Alnımdan öptü. Keşfim sonlandı.
Allah hayırlı eylesin. Allah tüm kardeşlerimizin dertlerine derman versin. İmanlarına iman katsın. Ayaklarını bu yolda sabit kılsın. Amin.
*Hocam bunları yazarken balkona çıkmak istedi canım, şimdi.
Lapa lapa kar yağıyor. Sakarya Hendek’te şu an için. Gökyüzüne baktım. Bulutlar birden açıldı ve dolunay şeklinde ayı gördüm.
‘’Ya rabbi sana hamd olsun’’ dedim.
‘’Sana şükürler olsun. Sen ne büyüksün. Rahmetinle her şeyi kuşatıyorsun’’ dedim.
Bulutlar tekrar kapadı ayı. Hayırlara gelsin inşallah. Ellerinizden öpüyorum.
Selam es selame.
-Selam es selame Aziz kardeşim İlhancan; maşaallah barikallah keşiflerine. Amin. Amin. Amin. Cümlemize ettiğin o güzel dualarına. Yaşadıkların ibret dolu, rahmet dolu, hikmet dolu. Hamdolsun sana bu halleri yaşatarak hem seni hem bizleri eğiten öğreten rahmeti ile kucaklayan alemlerin rabbi mevlamıza. Razı oluncaya kadar şükürler olsun. Artık sabırsızlıkla keşiflerini gözeten zülfikârlar ile okurlara da sana olduğu kadar kutlu olsun bu kerametler. ‘’Ya rabbi sana hamd olsun. dedim. Sana şükürler olsun. Sen ne büyüksün. Rahmetinle herşeyi kuşatıyorsun’’ Amin. Vesselam.
YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

  1. Mevlüt şimşek dedi ki:

    Merhaba işlerim hayatım boyunca çoknters gitti. İmtihan mı ağır ben mi beceriksizim bilemiyorum. 57 yaşındayım
    Doğum tarihim net belli değil 1964 lüyüm
    Kimliğimde 20.04.1965 geçiyor