Bu Sabah Atatürk Gösterildi Yine Efendimiz size vücudunuzun tamamen felç durumda olduğunu haber verdi. *Hocam selam es selame Dünyadan ayrılışınızı...
Zikrimiz bir kere daha DEĞİŞTİ
Zikrimiz bir kere daha DEĞİŞTİ
26 haziran 2023
Meryem 34-37. Ayetler.
*Selam es selame, canımın içi, ruhlarımızın birleştiği, Peygamber efendimizin yeryüzünde zamana düşen gölgesi, içimizi aydınlatan, ferahlatan, Nur yüzlü, Gül kokulu, hocam …..
Nasılsınız ?
Güzelliklerinizin ve iyiliklerinizin artması için her daim cenabı HAKK’a niyazdayım.
Üç gecedir arka arkaya gördüğüm bir keşif var, size bugün yazmam emredildi …
Keşfimi yeterince anlamlandıramadığımdan dolayı şimdiden hatalarımı affedin …
‘’Sen yaz. Senin aklın ermez. Anlamlandırmak için Hocan var, sana ne oluyor ‘’ diye uyarıldım.
***
Keşif;
*Karanlık bir geceymiş. Döne döne kıvrımlı bir yoldan, gökyüzüne doğru ağır ağır merdivenleri teker teker çıkıyorum. O kadar çok yürüyorum, merdiven çıkıyorum ki; yeryüzü gökyüzü sınırının ortasına geliyorum …..
Orada devasa, kooooocaman bir kilise var. Tüm yeryüzü gökyüzü sınırını kaplamış … Kilisenin çok büyük bir kapısı var …Kapının üzerinde Hz. İsa’nın (as.) çarmıha gerilmiş silueti var…
Tam kapıya yaklaşıyorum. Beş metre falan var, kapıya..
Kapının eşiğinde, devasa büyüklükte, beyaz giysili bir adam secde halinde…
Kendi kendime. ‘’Ben buradan içeri giremem ki . Yol kapalı. Bu muhterem kişinin secde yaptığı kapıdan nasıl içeri gireceğim. Benim bir sürü günahım var’’, diyorum …
Ne yapacağıma karar vermeye çalışırken secdedeki kişi doğruluyor. Bir his beni o kişinin önüne geçiriyor. Sanki uçarak ya da telepatik bir şekilde önünde oluyorum. Secdeden doğrulan kişiye bakıyorum. Gözlerim kamaşıyor….Tüm vücudu altın işlemeli simlerle kaplı…Sonra sevincimden havalara uçuyorum. Bu altın sarısı simli vücudu olan kişi benim hocam, yani SİZSİNİZ.
O anki duygularımın tarifi mümkün değil. Sizi görmenin sevincini kelimeler anlatamaz. Ben üç gündür sevinç ve rüya alemindeyim, hocam… Kafanızı secdeden kaldırıyorsunuz;
‘’Secdede ne okudum Erenbacım, söyleyeyim sana’’ diyorsunuz . ‘’MERYEM SURESi 34 den 37inci ayetleri okudum …Bilerek uzattım, seni bekliyordum Erenbacım, üç gündür neredesin’’ diyorsunuz…
Sonra Elimi tutuyorsunuz, içeri giriyoruz. İçerisi bir cennet sanki. ‘’Burda herkes seni bekliyor’’ diyorsunuz. İçerinin güzelliği karşısında benim nutkum duruyor . Bundan sonrasını hatırlamıyorum hocam.
Allah’a emanet olun, Nur yüzlü hocam. Selam es selame. Reyhan.
Reyhan Reyhan
–Selam es selame AzizeM; gözümün nuru gönlümün süruru, dava arkadaşım, Allah’ın sevgilisi ,islamın zamanımızdaki mücahidi Zülfikar, Alperenbacım; Maşaallah barikallah keşiflerine. Elhamdülillah rabbimizin izniyle imdadımıza yetiştin. Hakka suresinin zikir süresi uzadıkça tereddütler, yorgunluklar ve sorgular başlamıştı. 21 marttan buyana zikir edindiğimiz Hakka suresinin bir diğer adı Kıyamet olarak geçiyor biliyorsunuz. Diğer zikirlerden zaman olarak çok ayrılınca ister istemez meraklanmaya başlamıştık.
Mesajını alır almaz Meryem 34-37 ayetlerin meali ve tefsirine yöneldim. İki değişik meal ve tefsiri de aşağıya alarak defalarca okudum , keşfimizi çok yönlü değerlendirmeye mesajını okumaya çalıştım. Allah’ın izniyle dünya nüfusunun büyük bölümünün bağlı olduğu kiliselere Rabbimizin vaad ettiği ‘’Allah nurunu mutlaka tamamlayacaktır, kafirler istemese de.’’ Ayetinin nuru ulaşacak islam yaygınlaşacaktır. Yeni zikirimiz bu ayetlerden oluşacak. Bu günden itibaren zikrimiz bir kere daha değişmiş olacak. Sen mücadelemize katılıncaya kadar ilhamlarla ve tefekkür yoluyla tespit ettiğimiz zikirlerimizi Allah’ın izniyle senin gelişinle hep ruhaniyetin yönlendirmesi ile seçerek (ilahi emre uyar) olduk biliyorsun. Allah yar ve yardımcımız olsun.
Zülfikar kardeşlerim bu durumu biliyorlar. Aşağıdaki melallerden ve tefsirlerden faydalanarak her ferde rabbimizin ilham ettiği kadar geniş bir anlayışla zikrimizi değiştiriyoruz. Lütfen hem keşifle gelen haberi mesajı hem de ayet mealleri ve tefsirini yeniden yeniden okuyarak üzerinde tefekkür edelim ve ardından yepyeni bir motivasyon ile bu dört ayetin aslını zikir edinelim.
ذٰلِكَ ع۪يسَى ابْنُ مَرْيَمَۚ قَوْلَ الْحَقِّ الَّذ۪ي ف۪يهِ يَمْتَرُونَ ﴿٣٤﴾
مَا كَانَ لِلّٰهِ اَنْ يَتَّخِذَ مِنْ وَلَدٍۙ سُبْحَانَهُۜ اِذَا قَضٰٓى اَمْرًا فَاِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُنْ فَيَكُونُۜ ﴿٣٥﴾
وَاِنَّ اللّٰهَ رَبّ۪ي وَرَبُّكُمْ فَاعْبُدُوهُۜ هٰذَا صِرَاطٌ مُسْتَق۪يمٌ ﴿٣٦﴾
فَاخْتَلَفَ الْاَحْزَابُ مِنْ بَيْنِهِمْۚ فَوَيْلٌ لِلَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ مَشْهَدِ يَوْمٍ عَظ۪يمٍ ﴿٣٧
34. Zalike ıysebnü meryem kavlel hakkıllezı fıhi yemterun. 35. Ma kane lillahi ey yettehıze miv veledin sübhaneh iza kada emran fe innema yekulü lehu küm fe yekun. 36. Ve innellahe rabbı ve rabbüküm fa’büduh haza sıratum müstekıym. 37. Fahtelefel ahzabü mim beynihim fe veylül lillezıne keferu mim meşhedi yevmin azıym.
Niyetimiz değişmiyor… Tepih sağ elde ve sağ el sağ diz üzerinde olarak imkan dahilinde çok okuyoruz. Okuma sayısını tek sayı olarak tespit etmek adettendir.
Dileyen, ezberleyebilenler secdelerde de okuyabilirler.
Allah yar ve yardımcımız olsun. Aşağıdaki meal ve tefsiri sık sık okumakta fayda umarız. Kuranı kerimi zikirden maksat bu ifadelerin insan beynine aktarılmasıdır. Bizler dua ederek gökleri (meleki alemi ) değiştiririz, Melekler de insanların beynine bu Allah’ın ayetlerini inzal ederek yerleri değiştirirler, biliyorsunuz.
***
Meal (Kur’an Yolu)
﴾34﴿ İşte Meryem oğlu Îsâ bu; şüpheye düşüp tartıştıkları konu da gerçek söz de bu.
﴾35﴿ Allah’ın bir evlât edinmesi olacak şey değildir. O, bundan münezzehtir. Bir işe karar verdiği zaman ona sadece “ol!” der, hemen olur.
﴾36﴿ Îsâ şunu da söyledi: “Muhakkak ki Allah, benim de rabbim, sizin de rabbinizdir. O halde O’na kulluk edin, doğru yol budur.”
﴾37﴿ Sonra gruplar kendi aralarında ayrılığa düştüler. Büyük güne ulaşıldığında, vay o inkârcıların haline!
***
Tefsir (Kur’an Yolu)
Bu âyetlere şu mânalar verilmiştir:
a) “İşte hakkında şüphe ettikleri Meryem oğlu Îsâ ile ilgili olarak bu anlatılanlar doğrudur. Gerçek söz budur” (Râzî, XXI, 217).
b) Hz. Îsâ hakkında yahudilerin “O, gayri meşrû ilişkiden dünyaya gelmiştir” şeklindeki sözleri doğru olmadığı gibi, Hıristiyanların “O, Allah’ın oğludur” şeklindeki iddiaları da doğru değildir. “Meryem oğlu Îsâ Mesîh Allah’ın Meryem’e ulaştırdığı kelimesi ve O’ndan bir ruhtur” (Nisâ 4/171).
c) Gelecek olan Hz. Îsâ’nın, daha sabi iken bir mûcize eseri olarak dile gelip ilân ettiği gerçek sözdür. Allah’a –Îsâ olsun başka biri olsun– bir çocuk isnat etmek gerçek dışıdır, Allah’a iftiradır. Allah, Îsâ’nın da diğer bütün insanların da gerçek ve yegâne tanrısı olup yalnız O’na ibadet etmek gerekir. Oysa onlar bu gerçekleri, özellikle Hz Îsâ’nın Allah’ın oğlu değil, kulu ve elçisi olduğunu tartışmasız kabul edecekleri yerde aralarında ayrılığa düşmüşlerdir.
Müfessirler, 37. âyette Hz. Îsâ hakkında ayrılığa düştükleri belirtilen grupların, yahudilerle hıristiyanlar veya Hıristiyanlık’taki farklı mezhep mensupları olduğunu söylemişlerdir. Yahudiler onun peygamber olduğunu bütünüyle reddederken, hıristiyanların büyük çoğunluğu onu “Allah’ın oğlu” dolayısıyla tanrı olarak kabul etmiş; az bir kısmı ise “Allah’ın kulu ve resulü” olduğuna inanmıştır.
Meâlinde “ulaşıldığında” diye tercüme ettiğimiz meşhed kelimesi sözlükte “görmek veya şahitlik etmek” demektir. Yer veya zaman ismi olarak, “görülecek yer veya görülecek zaman; şahitlik edilecek yer veya şahitlik edilecek zaman” anlamına gelir. Buna göre âyete verilen meâlin dışında şu anlamlar da verilebilir:
a) Büyük güne ulaşıldığı yerde vay o inkârcıların haline!
b) Melekler, peygamberler, hatta kişinin kendi organları tarafından aleyhinde şahitlik edileceği büyük günden dolayı veya büyük günde şahitlik edileceği zaman yahut şahitlik edilecek yerde vay o inkârcıların haline! Kaynak : Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 598-599
********************************
Bir diğer meal ve tefsir.
34: İşte Yahudilerin ve Hristiyanların hakkında şüpheye düşüp tartışageldikleri Meryem oğlu İsa’yla ilgili gerçek söz budur.
35: Allah’ın bir çocuk edinmesi olacak şey değildir; O, yaratılmışlara ait bu tür özelliklerden mutlak mânada pak ve uzaktır! Bir işin olmasını istediği zaman ona sadece “Ol!” der, o da derhal oluverir.
36: İsa de ki: “Şüphesiz Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir; o halde yalnız O’na kulluk edin. İşte dosdoğru yol budur!”
37: Sonra Yahudi ve Hristiyan fırkalar, İsa hakkında kendi aralarında anlaşmazlığa düştüler. Artık gerçeğin ortaya çıkacağı o büyük gününün duruşmasında vay o kâfirlerin hâline!
TEFSİR:
Hakkında Yahudi ve Hristiyanların şüphe ettikleri Îsâ (a.s.), gerçek söze, Hakk’ın beyânına göre: “Hz. Meryem’den babasız ve tertemiz bir şekilde dünyaya gelmiş, peygamber olmuş, kendisine kitap verilmiş, Allah’a kullukla mesul, ölümlü bir insandır.” O, ne Yahudilerin iddia ettikleri gibi gayr-i meşru yolla doğmuş biridir. Ne de Hristiyanların iddia ettikleri gibi Allah’ın oğlu veya üçün üçüncüsü yahut Allah’tır. Zira Allah Teâlâ çocuk edinmekten çok yücedir. Hz. İsa’nın niçin mucizevi bir şekilde babasız yaratıldığı sorulacak olursa, bunun cevabı basittir: Allah istediğini istediği şekilde yaratır. Buna engel olacak hiçbir güç yoktur. O (c.c), bir işin olmasını istediğinde ona sadece “Ol” demesi yeterlidir; böyle buyurmasıyla o işin olması aynı anda gerçekleşir. O halde ister Allah, ister Hz. İsa hakkında kendiliğimizden uydurduğumuz kuruntuları, yanlış düşünce ve inançları terk ederek Hz. İsa’nın çağları aşan şu mesajına kulak verelim:
“Şüphesiz Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir; o halde yalnız O’na kulluk edin. İşte dosdoğru yol budur!” (Meryem 19/36)
Nitekim Zuhruf sûresinde de Hz. İsa’nın şöyle dediği haber verilir:
“…Ben size hikmeti getirdim ve anlaşmazlığa düştüğünüz bazı hususları size açıklayayım diye geldim. Öyleyse Allah’a gönülden saygı duyup O’na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin! Şüphesiz benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz yalnız Allah’tır. O halde yalnızca O’na kulluk edin. Dosdoğru yol işte budur.” (Zuhruf 43/63-64)
Bu mesaja kulak vermeyip Hz. İsa hakkında ileri geri konuşanlar, anlaşmazlığa düşenler, yanlış inançlara saplananlar, yarın gerçeğin bütün açıklığıyla ortaya çıkacağı; meleklerin, peygamberlerin ve insandaki tüm azaların şâhitlik yapacağı; hesabın görülüp cezanın verileceği kıyâmet gününde acınacak duruma düşeceklerdir:
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR
Allah’ın Selamı Rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Sizden bir ricam olacaktı? Allah’ın lütfu keremi ile bu aciz kulda zikrinize katılmak ister . Lakin nereden bilgi alacağımı ne yapacağımı bilmiyorum. Rica etsem bu kardeşinizede yardımcı olur musunuz?
Bu sayfada ZİKRE İLK ADIM yazımız var…lütfen o yazıyı dikkatle okuyun. karar vermek için acele etmeyin. Değişik vakitlerde yeniden yeniden okuyun ve karar verirseniz o yazıda belirtilen ilk zikir- arınma zikri ile başlayın. Allah yardımcınız olsun.
https://hacialibayram.com/zikre-ilk-adim-zikir-ve-adabi/