Rahman coştu, güzel dedi

–BABACIĞIM ben utanarak sıkılarak bir şey söyleyeceğim. Sağ devri yaptığımda olağanüstü haller gördüm. Sağ devri yaptığımda ayet el kürsinin yanına inşirah suresini okudum. Siz ve öğrencilerinizin siyah nurdan yapılmış evlerinizin yıkıldığını görüyorum. ‘’Bunlar celali zikirlerinin neticesi diye bir ses geliyor.’’ O evleriniz yıkıldığında ben mutlu oldum. Çünkü verdiğiniz zikirler harici celali zikir çekenler var. Ayrıca babacığım senin gelişi güzel, günde bir defa bile olsa celali zikir etmen, celale yardım ediyor. Bir defa bile olsa celali esmaları dilinize almayın. Sizin ağzınızdan çıktığı gibi celal, ruhlar âleminde evler kuruyor, üstünlük sağlıyor.

Rica ediyorum kardeşlerimizden, sizin verdiğiniz zikirlerin dışına çıkıp ta kendilerine ve ümmeti Muhammed’e bela, musibet çağırmasınlar. Hallerinde ve gidişattan şikâyet etmesinler. Maddi manevi, sağlık, huzur konusunda çektikleri zikirlerin getirisi olarak hastalık, fakirlik, parasızlık geliyor onlara… Suç onlarda.

-Selam es selame aziz kardeşim imam Muhammed. Bizi keşiflerinizden mahrum bıraktınız… Hangi zikirlerle meşgul olduğunuzu, kalbimiz merak ediyor.
Bize ya allah, ya bismillah, allah’u ekber, la ilahe illallah. Zikrini çekmek için ruhaniyattan telkinler oluyor. Uzun zamandır bu telkinlerin geldiği merciden şüpheleniyoruz. Hocalarım Hafız Hüseyin Kemal ve hacı İsmail fidan olarak da diğer bilinen hemen hemen bütün büyük velilerle de telkin ediliyoruz. Bu son yazdığın bize ilaç gibi geldi. Şüphelerimizde haklı olduğumuzu delillendirdi. <bir defa bile olsa celali hiç bir esmayı ağzınıza dilinize almayın. Sizin ağzınızdan çıktığı gibi celal ruhlar âleminde evler kuruyor, üstünlük kuruyor.> Bu cümlelerinizi kastediyorum. Bu uyarınız aslında bütün nur görenler için geçerli bir uyarıdır.

Hiç bir mümin bu allah esmasını ve diğer celali esmaları la kahhar, la cebbar, la mustakim vb. esmaları dillerine, hatta kalplerine bile almamalılar. La takısı ile zikretmeleri gerekir. Hele ki zikir halinde asla okumamalılar. Ama nasıl anlatılır bu gerçeklik. Nasıl temizlenir bu ifsat edilmiş, adet haline getirilmiş, bozuk din algısı, bilemiyorum.

Bu ilme girdiğim elli yıl boyunca, nefsimi tembihlemekle yetinmedim, yakın çevremi ve sonra da yazılarımla takipçilerimizi bıkmadan uyardım. Değişim olağan üstü ama yeterli değil. Zaman ihtiyacımız var. Cehalet en büyük düşmanımız. Grupta yazı paylaşıyoruz.90 kişiden on yirmisi okumuş. Güya öğrencilerimiz ve güya zikir ehliyiz. Okumuyoruz. Nasıl ulaşacağız duadan başka hangi yol var ki biz bulamıyoruz.

–BABACIĞIM ben sürekli o âlemde gezinmeyeyim. Siz öğrettiniz, sizin gibi gizli kalmak, bana sevdirildi. Sadece Rahman rahim, ‘’Muhammed kulum bildir’’, dediğinde konuşuyorum. Ben almıyorum ağzıma. La celali… Günlük hayatta adını ansam hemen rahman rahimden Özür diliyorum. Sürekli keşif halindeyim, himmet ve dualarınızla. Ben sadece cemali esmalar çekiyorum. La celali zikir olarak çekip te kendime, ümmeti Muhammed’e insanlığa la zarar veremem. Çeken o celali esmaları görür ilk önce kendi hayatında. Hangi ruhaniyet bunu der, ancak celali ruhaniyetler der, celali zikirleri.

-<İnnallâhe cemilin yuhubbul cemal > Allah cemaldir, cemildir. Cemali cemili sever. Zikrini bir müddet çeker misin? Belki insanlar da cemale yönelirler.

–Merhametten yanayım. Hiç kimsenin üzüntüsünden, ölümünden, hastalığından, zararından, kederinden, zevk almıyorum. Zevk aldığım şeyleri yapıyorum. Cemali esmalarla mutlu, mesut, sevinçli sağlıklı, insanlar gördükçe mutlu oluyorum, zevk alıyorum.

-Tecrübelerimiz gösterdi ki hayatımızda bize öğretilmiş şöhret olan bütün veliler CELALİ olarak bize arzedildiler. Cemali olan evliyaların yazdıklarını da hatıralarını şan ve şöhretlerini de tarihten silmişler.

–Sağ ayak boşluğu seyirdi bu zikri verdiğinizde. Rahman bile coştu güzel, dedi. Tatbiki de çekerim. Başlıyorum zikri hemen. 

-Cemalde olan evliyaların esamesi okunmuyor… Celali olanlar bize, celal adına ricaya geliyorlar. Hocam rahmetli koltuğunun altına bir keçi yavrusu almış, boynuna da bir pankart takmış. Pankartta keçi yavrusu ‘’beni sev, herşey sev’’ yazıyordu. Keçi İsevileri temsil eder. Beni onların yavruları ile ikna etmeye çalışıyor… Keçiden keçi doğar, büyüyünce keçi olur. Nerede görülmüş oğlağın büyüyünce koyun olduğu. Kısas isteme diyor. Zararlarından korunmak için dua et diyor. Celal kısastan nefret ediyor. Ben yaptım oldu. Geçmişi karıştırma beni hesaba çekme, yargılama, sakın kısas isteme diyor. Bana dokunma zarar verme diye yalvar diyor. Acı deniz işi götürmüş azizim. Eşitlik sağlamak için bile çok mücadele gerekiyor. Bizim ömrümüz sonbaharına çoktan girdi. Yetişip gelmezseniz islamın ayakta tutmak bu seviyeden sonra çok zor: su körüğü bölmüş. Geçmişten gelen yanlış zikirler nedeniyle atı alan Üsküdar’ı geçmiş.

Allah’tan umut kesmiyoruz. Nurun tamamlanacağına da bütün kalbimizle inanıyoruz, ancak hiç kolay olmadığını da biliyoruz. Sanki insanların el cemil, el cemal, el kemal, el Vedud, er rahman, cerrahiyim esmasından haberleri bile yok. Akılları fikirleri ahiretle ilgili değil ki. Eşimle aram bozuk, çok borcum var, panik atağım, çok dardayım, başım belada vb… sorunlarına geçici çözüm istiyorlar. Benim sonum ne olacak diyen yok. Ahiretten söz eden yok gibi.

–Kesinlikle eşler arası bozuksa, parasal sorun varsa, suç kendilerinin. İlk önce kendilerini düzeltsinler Çektiği zikirler, dualar, işledikleri haller, hareketler suç. Kendilerine siz yolu gösterdiniz. Ben de öyleyim. Hiç kimseden kısas istemiyorum. Hiç kimseye zarar gelmesin, herkes barışık yaşasın… Yanlış olan, iblisin hu ile huylanan benden uzak dursun kâfi, celal. Seni seviyorum babam.

Yayınlanma tarihi: 13 Eyl 2018, 08:28