YA / SİN

05.09.2017
519
YA / SİN

YA / SİN

Çokluk yanılsama

İnsan bir aslında

Tek spiker en ekranda

Allah
Her yerde her canda
Tek merkezli öz
Öze baksa göz

Adem de özde bir
Aynı ruh hem nefis
Adem’de ve Havva’da

İlahları aynı ilah
her kaide evrensel
Kitapları kelamullah

İşte dört kitaptan seçmeler
say ki farklı çeşmeler

Akıp duran duru su
Ari gerçek bu mu bu

………………….

“Kalk, ya Rab,
kaldır elini, ey Tanrı!
Mazlumları unutma!

Neden insan seni hor hakir görsün
İçinden “Tanrı hesap sormaz” desin?

Oysa sen sıkıntı ve acı çekenleri görürsün
Yardım etmek için onları izlersin
Çaresizler sana dayanır

Öksüzün yardımcısı sensin
Kötünün, haksızın kolunu kır ki
kötülükten
Sorulmadık hesap kalmasın

Mazlumların dileğini duyarsın
ya Rab!
Yüreklendirirsin onları
Kulağın hep üzerlerinde
Öksüze, düşküne hep hakkını vermek için
Dehşet saçıp durmasın ölümlü insan…”

(Zebur: 10. Mezmur;12-18).

***
“Korkma biri zenginleşirse
Evinin görkemi artarsa
Çünkü ölünce hiçbir şey götüremez

Görkemi onunla mezara gitmez
Yaşarken kendini mutlu saysa bile
Başarılı olunca övülse de
Atalarının kuşağına katılacak

Onlar ki asla ışık yüzü görmeyecekler
Bütün gösterişine karşın anlayışsızdır
İnsan
Ölüp giden hayvanlar gibi…”
(Zebur: 49. Mezmur; 16-20).

***

“Yoksullardan adaleti esirgemek,
Halkımın düşkünlerinin hakkını elinden almak,
Dulları avlamak,
Öksüzlerin malını yağmalamak için
Haksız kararlar alanların,
Adil olmayan yasalar çıkaranların
Vay haline!

Yargı(din) günü başınıza
Ateşler geldiğinde ne yapacaksanız?

Yardım için kime koşacaksanız?
Servetinizi nereye saklayacaksanız?”
(Tevrat; Yeşeya; 10/1-3)
***

“Rab diyor ki:
Toprak yığıp yeni yollar yapın
Halkın yolundan engelleri kaldırın

Yüce ve görkemli olan
Adı kutsal olan diyor ki:
Yüksek ve kutsal yerde yaşadığım halde
Alçakgönüllülerle, ezilenlerle birlikteyim
Yüreklerini sevindirmek için
Ezilenlerin yanındayım…”
(Tevrat; Yeşaya; 57/14-15)
***

“Diyorlar ki oruç tuttuğumuzu niye görmüyor
İsteklerimizi sınırladığımızıi neden fark etmiyorsun?

Bakın, oruç tuttuğunuz günde de
Keyfinize bakıyor, işçilerinizi eziyorsunuz.
Orucunuz kavgayla, çekişmeyle
Şiddetli yumruklaşmayla bitiyor.

Bugünkü gibi oruç tutmakla
Sesinizi yücelere duyuramazsınız.

İstediğim oruç bu mu sanıyorsunuz?
İnsanın oruç günü böyle mi olmalı?
Kamış gibi baş eğip ardından
çul ve kül üzerine mi oturmalı?
Siz buna mı oruç,
Rabb’i hoşnut eden gün diyorsunuz?

Benim istediğim oruç;
Haksız yere zincire,
boyunduruğa vurulanları salıvermek

Ezilenleri özgürlüğe kavuşturmak
Her türlü boyunduruğu kırmak değil mi?

Yiyeceğinizi açla paylaşmak değil mi?
Barınaksız yoksulları evinize alır
Çıplak gördüğünüzü giydirir
Yakınlarınızı gözetirseniz
Işığınız tan yeri gibi ağaracak
Çabucak şifa bulacaksınız
Doğruluğunuz önünüzden gidecek
Rabb’in yüceliği artçınız olacak

zaman yardım çağrılarınızı Rab cevaplayacak
Feryat ettiğinizde “İşte buradayım” diyecek

Eğer boyunduruğa,
başkalarını suçlamaya,
Kötü konuşmalara son verirseniz,
Açlar uğruna mallarınızı feda eder,
Yoksulların ihtiyaçlarını karşılarsanız,
Işığınız karanlıkta parlayacak,
Karanlığınız öğlen gibi olacak!

Rabb her zaman size yol gösterecek,
Kurak toprakları sulayarak sizi doyurup güçlendirecek.
İyi sulanmış bahçe gibi,
Tükenmez su kaynağı gibi olacaksınız.

zaman Rab’den (zevk) aldıkça alacaksanız.
eski yıkıntıları onaracak,
Geçmiş temelleri üzerine
Yeni yapılar dikeceksiniz.

“Duvardaki gedikleri onaran,
mekanları oturulacak hale getiren” denilecek sizlere..
Bunu söyleyen Rab’dir.”
(Tevrat: Yeşaya; 58/3-14)
***

“Ey Sodom yöneticileri!
Rab’in söylediklerini dinleyin

Ey Gomora halkı!
Tanrımız’ın yasasına kulak verin

Kurbanlarınızın sayısı çokmuş
“Bana ne” diyor Rab

Yakmalık koç sunularına
Besili hayvanların yağına doydum.
Boğa, kuzu, teke kanı değil istediğim
Huzuruma geldiğinizde
Yasaklarımı çiğnemenizi mi istedim sizden?
Anlamsız sunular getirmeyin artık
Buhurdan iğreniyorum
Kötülük dolu törenlere
Yeni Ay,
Şabat Günü kutlamalarına
Ve düzenlediğiniz toplantılara dayanamıyorum

Yeni Ay törenlerinizden
Bayramlarınızdan nefret ediyorum
Bunlar bana yük oldu.
Ellerinizi açıp bana yakardığınızda
Gözlerimi sizden kaçıracağım
Ne kadar dua ederseniz edin dinlemeyeceğim.

Elleriniz kan dolu
Yıkanıp temizlenin

Kötülük yaptığınızı gözüm görmesin.

Kötülük etmekten vazgeçin.
İyilik etmeyi öğrenin.

Adaleti gözetin.

Zorbayı yola getirin.

Öksüzün hakkını verin.

Dul kadını savunun…

Bunu söyleyen Rab’dir…”
(Tevrat; Yeşaya; 1/10-20)

***

“Yeryüzünde kendinize hazineler biriktirmeyin
Dünyada güve ve pas onları yeyip bitirir
Hırsızlar da girip çalar

Kendinize gökte hazineler biriktirin
Orada ne güve ne pas tutar onları
Ne de hırsızlar girip çalar

Hazineniz neredeyse
Yüreğiniz de orada olacaktır…

Hiç kimse iki efendiye kulluk edemez

Ya birinden nefret edip öbürünü sever
Ya da birine bağlanıp öbürünü hor görür

Siz hem Tanrı’ya
Hem de paraya (mamon) kulluk edemezsiniz!

Size şunu söylüyorum:
‘Ne yeyip içeceğiz’ diye canınız için,
‘Ne giyeceğiz’ diye bedeniniz için kaygılanmayın.

Can yiyecekten
beden giyecekten önemli değil mi?

Gökte uçan kuşlara bakın!
Ne eker, ne biçer
Ne de ambarlara yiyecek biriktirirler.
Tanrı yine de onları doyurur

Siz onlardan çok daha değerli değil misiniz?

Hangi biriniz kaygılanmakla
Ömrünü bir dakika uzatabilir?

Neden sürekli kaygılanıyorsunuz?
Kır zambaklarının nasıl büyüdüğüne bakın!
Ne çalışırlar, ne de ipek eğirirler

Size şunu söylüyorum:
Bütün görkemine karşın
Süleyman bile sizlerden birisi gibi giyinmiş değildi

Öyleyse yarın için kaygılanmayın
Yarının kaygısı yarının olsun

Her günün derdi kendine yeter!”

(İncil; Matta; 6/19-34, Luka; 12/12-36).

***

“Zenginlerden birisi İsa’ya sordu:
‘Sonsuz yaşama kavuşmak için
Nasıl bir iyilik yapmalıyım?’
İsa dedi:

‘İyi olan yalnızca birisi var
Sonsuz yaşama kavuşmak istiyorsan
O’nun buyruklarını yerine getir.’

‘Hangi buyrukları’ dedi adam.

Dedi ki:
‘Adam öldürmeyeceksin!
Zina etmeyeceksin!
Çalmayacaksın!
Yalan yere tanıklık etmeyeceksin!
Annene babana saygı göstereceksin!
Komşunu kendin gibi seveceksin!’

Zengin;
‘Bunları gençliğimden beri yapıyorum’ dedi.

Dedi ki:
‘Git, üzerindeki malları sat,
parasını yoksullara ver.
Böylece göklerde hazinen olur
Sonra gel beni izle.’
Adam hızla oradan uzaklaştı…”

(İncil; Matta: 10/17-31, Luka: 18/18-30)

***

“İsa Yaruşalim’e gitti.
Tapınağın havlusunda sığır,
Koyun ve güvercin satanları,
Ve para bozduranları gördü.
Hepsini tapınaktan kovaladı.

Para bozanların paralarını döküp
Masalarını devirdi.
Şöyle bağırıyordu:
Tanrı evini haydut inine çevirdiniz
Pazar yeri yaptınız.
Yıkın şu tapınağı!
Üç günde yeniden yapacağım…”

(Matta; 21/12-13, Markos; 11/15-17, Luka; 19-45-46).

***

“Bilir misin, nedir zor olan?
Boyunduruk altındakileri salıvermek…
Zor zamanda vermek…
Öksüzün başını okşamak…
Düşmüşün elinden tutmak…
İman etmek…
Göçlüklere göğüs gerip acıları paylaşmak;
Sevgi ve merhamet yumağı olmak…”
(Kur’an; Beled; 9-18).

***

“İyilik, yüzlerinizi doğuya veya
batıya çevirmeniz değildir.
Asıl iyilik Allah’a,
ahiret gününe,
Meleklere,
Kitaba ve peygamberlere inanmanız,
O çok sevdiğiniz mallarınızdan,
Yakınlar, öksüzler, ihtiyaç sahipleri,
Yolu kesilmişler, düşürülmüşler,
Boyunduruk altındakiler için vermeniz,
Cân-ı gönülden namaz kılmanız,
İhtiyaçtan fazla olanı vermeniz,
Sözünüzün eri olmanız,
Güçlüklere göğüs germenizdir.
İşte bunlardır sözü namus bilenler!
İşte bunlardır Allah bilinciyle yaşayanlar!”
(Kur’an; Bakara; 177).

***

“Bir zenginlik yarışıdır
Oyalanıp duruyorsunuz.
Mezarlarınıza girinceye kadar
Süren bir oyun ve oynaş…
Fakat hayır!
Yakında bileceksiniz.
Fazla uzak değil;
çok yakında bileceksiniz.
Evet, daha derinden bakabilseydiniz,
Bir ateş çemberine doğru
Yuvarlanmakta olduğunuzu görürdünüz.
Kendi gözlerinizle onu apaçık göreceksiniz.
O gün her nimetten
Tek tek sorgulanacaksanız…”
(Kur’an: Tekâsür; 1-8)

***

“Yalancı (sahte) din nedir
Haber vereyim mi (gördün mü?)
Öksüzü hor görür
Yoksulun halinden anlamaz
(Üstelik namaz kılar ki)
O namaz kılanların vay haline!
O kuru kuruya yatıp kalkanların vay haline!
Çünkü gösteriş yapıyorlar,
En küçük yardıma bile yanaşmıyorlar.”
(Kur’an; Maun; 1-7)

***

“Firavun yeryüzünde büyüklük taslamış
Ve halkını sınıflara ayırmıştı.
Onlardan bir grubu ezmek istiyordu.
Oğullarına kurbanlık muamelesi yapıyor,
Kadınlarını hayâsızlığa zorluyor,
Sürekli terör estiriyordu.
Biz ise
Yeryüzünde ezilenlere lütufta bulunmak,
Onları önderler yapmak,
Ve Firavun’un yerine geçirmek istiyorduk.
Onları yeryüzünde işbaşına getirmek suretiyle
Firavun, Haman ve ordularına
Korktuklarının başlarına geleceğini
Gösterelim istiyorduk…”
(Kur’an; Kasas; 4-6)

duymalısın ey nefsim
Kur’an sana seslendi
cennet ,cehennem / sende
bütün aleme halife sen
duy /duy çağrıyı lütfen
sensin muhatap dendi

maksat sensin
ya sin

Alanya/ 009

ETİKETLER: , , , ,
YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

  1. Anonim dedi ki:

    Hocam selam ben siteyi tskip ediyorum ya latif zikrinin 7. Günündeyim sağ deviri evde kimsenin olmadığı anda yapıyorum sadece 1 defa tatil olduğu için ev kalabalık sağ devir yaparken salavat veya istiğfarı unutuyorum sanki tam yapamamak için birşey beni engelliyor latif zikrini çekerken kulağım ağrıyor bu gece rüyamda bir takım kuşlar gördüm kağıtlara yazılmış dua veya ayetler vardı hangisini istersen seç dediler ben seçmedim uyandım sizinle irtibat kurmadan bu zikirlere bsşladığım içinmi tam olarak uygulaysmıyorum benide kabul edermisiniz

    1. Hacı Ali BAYRAM dedi ki:

      zamanla herşey kolaylaşacak..seni şeytan elbette oyalayacak korkutacak yanıltacak..meydan boş değil.şeytanın askeri iken allaha yönelirsen sana tepki verirler..sen onlara inat allah yolunda ilerleyeceksin..ve ne kadar eme o kadar yemek….selam es selame

  2. ÇİÇEK dedi ki:

    Selam es selame,
    Hocam size yazmak istememin sebebi seğirmeler . Daha önce Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin Marifetname adlı eserinde okumuştum sizin yazdıklarınızın da bire bir çıkması ilgimi çekti. Böyle güzel bir hizmet verdiğiniz için teşekkür ederim öncelikle. Yazdığınız mektuplardan elimden geldiğince okuyorum ve Allah izin verirse okumaya devam edeceğim. İnsanlara yol gösteriyorsunuz ve sizden ricam bana da rehber olmanız hayırlısıyla. Yıllardır bir huzursuzluktur gidiyor ne yapılan büyülerin ardı kesildi ne de musallat olan üç harfliden kurtulabildim bu konuda bana yol gösterirseniz çok mutlu olurum. Zikir ve adabı yazınızdan okuduğum ve anlayabildiğim kadarıyla 29 Ağustos 2017 tarihinde ‘’ ya latifün ‘’ tesbihine ve sağ devrine başladım . bu tesbihte bugün 14.günüm oldu.
    Kafam sürekli bir sis bulutu içerisinde olduğundan;anlayabilmek için inanın yazınızı defalarca okudum, bazen sureleri hatırlayamıyorum namazda donup kalıyorum, beynim bu kadar vahim bir durumda ne yazık ki.
    Aşırı bir halsizlik namazı dahi oturarak kılmak zorunda kalıyorum, baş dönmesi ve mide bulantısı, gözüm kararıyor, doktorluk bir şey olmadığı içinde sonuç alamıyorum.Stresten diyorlar tahliller temiz çıkıyor . Bende biliyorum doktorluk olmadığını ama elden ne gelir . Kalbimi susturamadım size yazmam konusunda umarım dönüş yaparsınız.
    Allah’a emanet olun

    1. Hacı Ali BAYRAM dedi ki:

      yaptığınız ibadet ve zikir çalışmasına devamdan başka çare ne olabilir ki.sıkıntılarınız şimdiye kadar yaptıklarınızın bir sonucudur..şimdi doğrusunu yaparak kurtulmaya gayret etmelisiniz.selam es selame