Kâinatı Tefekkür Etmek
Kâinatı Tefekkür Etmek
Habîb-i Ekrem (sav), Cebrâil (as)’a gün batımı vaktinde sormuştur ki; “Ey kardeşim Cebrâil, şimdi gün batımı vakti mi?” Cebrâil (as) bu soruya şöyle cevap vermiştir ki: “Hayır, evet”
Bu durumda Habîb-i Ekrem (sav) tekrar sormuştur ki: “Hayırdan sonra niçin evet dedin?”
Cibrîl-i Emîn cevap vermiştir ki: “Soruyu sorduğun vakit, güneş henüz gün batımı noktasına gelmemişti. Ben hayır deyinceye kadar Güneş beş yüz mil yolu geçip meridyenden (nısf-ı nehâr) batmıştır. Onun için evet dedim.” (Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri, Marifetname I. Cilt, 234. Sayfa, Erkam Yay.)
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillâhirrahmânirrahîm
“Güneş de kendisi için belirlenen yörüngede akıp gitmektedir. İşte bu güçlü ve her şeyi bilen Allah’ın takdiri iledir.” (Yâsin, 38)
Rasûlullah (sav) Efendimiz buyurdular:
“Allâh’ın yarattıkları üzerinde tefekkür edin…” (Deylemî, II, 56; Heysemî, I, 81)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
er-Rakîb: Yarattıklarından bir an bile gâfil olmayan, her şeyi denetimi altında tutan, gözetleyip denetleyen, kullarını bu denetimi ile koruyan, bütün varlıkları üzerinde gözcü olan demektir.
Lügatçe
yörünge: Hareket eden bir noktanın takip ettiği veya çizdiği yol.
tefekkür: Düşünme, zihin yorma; düşünülme.