İnsanın Baş Düşmanı: Şeytan

23.07.2020
137
İnsanın Baş Düşmanı: Şeytan

İnsanın Baş Düşmanı: Şeytan

Abdullah bin Mes’ûd (ra) der ki:

Rasûlullah (sav) eliyle bir çizgi çizdi ve:

“–Bu Allah’ın dosdoğru yoludur” buyurdu. Sonra bu çizginin sağına ve soluna başka çizgiler çizerek:

“–Bunlar da farklı farklı yollardır. Her birinin üzerinde o yola çağıran bir şeytan vardır” buyurdu. Sonra Cenâb-ı Hakk’ın şu âyet-i kerimesini tilâvet buyurdu:

“Şüphesiz bu benim dosdoğru yolumdur; öyle ise ona tâbî olun! Başka yolları takip etmeyin ki sizi O’nun yolundan saptırıp parça parça yapmasınlar. Günahlardan sakınıp takvâ sahibi olasınız diye Allah bunları size emretti.” (En‘âm, 153) (Ahmed, I, 465, 435; III, 397; İbn-i Mâce, Mukaddime, 1)

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

“Ey insanlar! Allah’ın verdiği söz şüphesiz gerçektir; dünya hayatı sizi aldatmasın ve o aldatıcı (şeytan), sizi Allah(ın affına güvendirmek sûreti) ile aldatmasın! Şüphesiz şeytan, sizin düşmanınızdır, siz de onu düşman tutun! Zira o, kendi taraftarlarını ancak cehennem ehlinden olmaya çağırır.” (Fâtır, 5-6)

Rasûlullah (sav) buyurdular:

“Muhakkak ki şeytanın ve meleğin insanoğlunun kalbi üzerinde yönlendirici tesiri vardır. Şeytanın tesiri kötülüğe sevketmeye ve hakkı yalanlamaya, meleğin tesiri ise hayra doğru ve hakkı tasdik etmeye yöneliktir. Meleğe ait tesiri gönlünde hisseden kimse bunu Allah’tan bilsin ve Allah’a hamd etsin. Kendisini kötülük tarafına çekmeye çalışan bir tesir hisseden kimse de kovulmuş şeytanın şerrinden Cenâb-ı Hakk’a sığınsın.” (Tirmizî, Tefsîr, 2/2988)

Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

el-Vâhid: Tek olan, zatında, sıfatlarında, işlerinde, isimlerinde ve hükümlerinde asla şeriki, ortağı, benzeri, dengi olmayan

Kısa Günün Kârı

Kişiyi Rabbinden uzaklaştıran, kalben O’nunla beraber olmaktan alıkoyan her şey şeytandır. Bir kişinin nefsi kendisine musallat olup, onu velev itaat, ibadet ve tefekkür gibi şeylerle de olsa Rabbinden uzaklaştırıp meşgul ediyorsa bu onun şeytanıdır. Ona düşen, nefsinin şerrinden ve bütün şerirlerin şerrinden Allah’a sığınmaktır.

Lügatçe

tesir: Etki.
sevk etmek: 
1. Göndermek, götürmek. 2. Sürüklemek, itmek.
tâbî:
 1. Bağımlı. 2. Bağlı.
takvâ:
 Bütün günahlardan kendini korumak. Dinin yasak ettiğinden veya haram olduğunda şüphesi olan şeylerden çekinmek.
musallat: 
Bir kimse veya şeyin üzerine bıktıracak kadar düşen.
velev: 
Hatta bile, farz edelim ki, olsa da.
tefekkür: 
Düşünme, zihin yorma; düşünülme.
şer: 
Kötülük, fenalık.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.