Herkesi Kurtaramassın

08.01.2022
280
Herkesi Kurtaramassın

Herkesi Kurtaramassın

“İlhan sana gösterdiğim keşfi hocana neden yazmadın?”
*Hocam selam es selame.
Kıymetli hocam hayırlı akşamlar. Daha demin rabbim tarafımdan sorguya çekildim.
Dün kısa bir keşif yaşamıştım. Zülfikarlar grubundan bir bayan ya kendi çıkmış gruptan yada siz çıkarmışsınız. Daha yeni olmuş bu. 1-2 hafta içerisinde. Bu bayan kendine zulmetmiş hocam, şeytanın zinciri boynuna dolanmış, çekip götürüyordu onu. Keşif burada sonlanmıştı. Yarıda kaldı diye size yazmamıştım. Keşke yazsaydım.
Bu akşam zikirlerimi yaparken direk hızlıca yeşil perdenin önüne alındım. Yeşil perde açıldı ve bembeyaz nur aydınlattı ortalığı. Elim, ayağım, dilim her şeyim bağlandı.
Rabbim seslendi: -“İlhan sana gösterdiğim keşfi hocana neden yazmadın?”
Kalbim cevap verdi hocam, ben veremedim.
Ben: -“Ya rabbi! keşif yarım kaldı, yarın akşam tamamı gösterilebilir. Hocama da eksiksiz bilgi vermiş olurum diye düşündüm. O sebeple yazmadım” dedim.
Rabbim: -“Ondan önceki sana gösterdiğim ve iblise karşı seni koruma altına aldığımda, neden iblisin sana göstermek istediği şeyi yazmadın?” Dedi.
Ben: -“Ya rabbi; o keşfimde iblis size suret vermeye çalıştı ve keşif anında hemen size sığındım. Hocama da bunu yazamadım. Korktum ya rabbi! Senden korktum!
Ben o surete nasıl inanırdım?
Sizi yaratılmış olan insan suretine nasıl sokabilirdim? Utandım yarabbi. Hocama yazamadım orasını. Şeytanın aklıma girmeye çalıştığı o an ürperdim, sana sığındım” dedim.
Rabbim: -“İlhan ben seni korumasaydım sen şeytanın aklına sokmak istediği surette düşünecektin beni. Ama hemen bana sığındın. Benim yaratılmış hiçbir şeye benzemediğimi biliyorsun. Bende seni korudum. Sana gösterdiğim her şeyi hocana yazacaksın. Elif harfi göstersem bile onu da yazacaksın. Belki hiç kimse anlamaz. Ali ve Muhammed imamınız anlar. Onlar neyin ne olduğunu bilir. İçerisinden alınması gerekeni alır” dedi.
Ben:-“Affet ya rabbi. Ben senin merhametine sığındım. Yanlış yapmaktan çok korkuyorum. Senden daha da çok korkuyorum” dedim.
Oradan uçsuz bucaksız bir su kenarına gönderildim. Bizim dünyadaki okyanuslarımız atom kadar küçük kalırdı bu suyun yanında. Suyun üstünde Merhamet yazıyordu. Ve o suya atıldım. Güzelce yıkatıldım orda. Ve tekrar yeşil perdenin önüne getirildim.
Rabbim: -“Bana olan sevgini, hayanı, korkunu, edebini biliyorum. Her şey benim kontrolümdedir bu alemlerde. Sizden ayrılan bayanı kurtaramazsın. O seçimini yaptı. Kendine zulmetti. Herkesi kurtaramazsın. Benim nasip etmediğim hiç kimse Ali’mi tanıyamaz. Tanıyan sizin gibi bilgi alamaz. Bilgi alan sizin gibi sevemez. Her şey benim kontrolüm altındadır. Dilersem seni kılıcım yapar, zalimin, kafirin, zelilin üstüne salar yok ederim onları. Dilersem o kılıcın altında kesilen baş olursun… Şimdi söyle ne diliyorsun?” Dedi.
Ben: -“Sadece sizi ve sizden gelecek, hakkımda neyi layık görürseniz onu diliyorum. Kendimi size teslim ettim ya rabbi” dedim.
Yeşil perde açıldı, o çok güçlü her yeri kaplayan nurda açıldı. Ortada öyle güçlü bir nur vardı ki hocam ben ona baktım. Baktım, baktım, baktım. O nurdan bir parça uzandı, alnıma değdi ve beni ele geçirdi. Ve Rabbim kalbimden konuştu : -” İşte bu dünya gözüyle, benim görebileceğin cemalim bu kadardır. Daha fazlasına dayanamazsın. Ben hiçbir yere sığmam ama şu kalplere sığarım” dedi.
Hocam hipnotize olmuş gibi o inanılmaz, muhteşem, nasıl desem dayanılmayacak kadar güçlü ışığa bakmaya devam ettim. Muhteşem kokularla süslendim. Huzur kelimesini tam manasıyla yaşadım. Mutmain oldu her zerrem. O mutluluk, o teskin olma duygusu, o teslim olma gururu hepsini son zerreme kadar yaşadım, elhamdülillah.
Ben: -“Elhamdülillah ya rabbi, şükürler olsun, hamd olsun” dedim.
Rabbim: -“ne dilersin benden?” dedi.
Ben: -“Sadece seni diliyorum ya rabbi” dedim.
Resmen mest edildim hocam. Bitmesin istedim o duygu. En sevgiliye kavuşmak istedim. Oradan ayrılmak istemedim. İçime giren ışık alnımdan dışarı çıktı, geri döndü geldiği yere. Sonra ondan önceki nur katmanı kapandı. Daha sonra yeşil perde kapandı. Ve dünyaya geri gönderildim, keşfim sonlandı.
Sorgu anında ve devamında ses çok naif, yumuşaktı hocam. Gruptan ayrılan bayan içinde yapacak, elden gelen bir şey yok. Allah selamet versin inşallah tövbe eder. Gittiği yoldan döner.
Emir olunduğum gibi Elif harfi bile gösterilse size yazmak zorundayım artık. Rabbim neylerse güzel eyler. Ellerinizden öpüyorum. Selam es selame.
Selam es selame Aziz kardeşim İlhancan. Maşaallah barikallah keşiflerine. Hamd olsun, şükürler olsun alemlerin rabbi Allah’a c.c. Rabbim varsa kaderinde o gruptan çıkan bayan kuluna merhametiyle hidayet buyursun. Yeniden yeniden okuyarak cevaplamaya çalışacağım yazdıklarını. Keşiflerin çok değerli. Kıymetini bilelim inşaallah. Tevhide erdin cemalullaha nasibin kadar kavuştun maşaallah.< -” İşte bu dünya gözüyle, benim görebileceğin cemalim bu kadardır. Daha fazlasına dayanamazsın. Ben hiçbir yere sığmam ama şu kalplere sığarım” Bu cümleye muhatap olmak her yiğidin karı değildir. Görüşmek üzere. Rabbim’e emanetimsin 
Kendisi bilir. Ki kendisi çıktı o zaman. Bu kişiyi az çok tahmin ediyorum. Şeytanın zinciri boynundaydı. Ben sadece Allah selamet versin diyebilirim. Daha ötesi dua etmeme izin verilmedi. Sizi binlerce insan seğirme hasebiyle tanıyor. Buna ben de dahilim. Bakın simdi neredeyim? Dün bu da söylendi, herşey nasip. Ellerinizden öpüyorum.
-Evet herşey nasip iledir. Dün sana söylenen cümle bu mu. Gruptan çıkanın kimliğini merak bile etmiyorum. Sadece her kim ise yazık oldu nefsine ve emeklerime diyorum. Ardından da Rabb’im biliyor ki maksadım Allah rızasıdır ve biiznillah üstüme düşeni elimden geldiğince yaptım diyerek Allah’a sığınıyorum. Yerinin bir şekilde doldurulacak olması kaderin icabıdır, biliyorum.
*Evet hocam. Sizi tanımak nasiptir. Sizin öğrenciniz olmak nasiptir. Sizin sevginizi kazanmakta nasiptir. Ben sizi çok gördüm dua ederken. Çok gördüm yaratana yalvarırken. Çok insan sizin sayenizde kurtuldu hocam. Kaybedenler de olacak. Onlar kendilerine zulm ettiler. Ben sizin savaşınızı gördüm biliyorum. Ondandır ki size bu bağlılığım. Ve rabbimden diledim, ölmeden bir kez ellerinizi öpeceğim, bunu rabbimden diledim. Benim hayatımda yeriniz çok büyük. Sizin sevginiz duanız yolumu açtı benim. Sizin rabbim katında değerinizi gördüm. Sizi zerre miktar üzmek istemem ve ondandır ki size karsı bu edebim. Siz benim canimsiniz. Sizi çok seviyorum. Allah’ım şahit, çok seviyorum. Dualarımdasınız. Bana emr olunanı yapacağım hocam. Ne gösterilirse size yazacağım. Bu yoldan sapmam, kalbimi Allah’la doldurdum. Siz de ışığımsınız. Rabbim size uzun ömürler versin.
-Teşekkür ederim Azizim. Hepsi Allah’ın izniyle, nasiple, ezelden seçilmiş olmakla, kader iledir. Rabb’imize hamdolsun. Razı oluncaya kadar şükürler olsun. Ben de Allah’ın izniyle her birinizi birer birer, ayrı ayrı ölçülerle biiznillah seviyorum. Allah yolunun yolcularına selam olsun. Her gelenle seviniyorum. Rabb’im bir sevgilisini daha gönderdi diyor, bütün kalbimi açıyorum. İlk doğan bebeğini emziren anne kadar samimi veriyorum. Her bebek ancak nasibi kadar emer ya. Sütün fazlası akar gider ya… Bazı bebekler hiç emmez.. Örnek uydu mu bilmem. Sen azdan çok anla lütfen. Allah’ın dediği olur, vesselam
*Oldu tabi ki hocam en güzel örnekti bu. Siz bir hazinesiniz ve sizi bulduran da hazinenin sahibi. Onun dilediği kadar faydalanabiliyor kullar bu hazineden. Rabbim size Ali’m diyor. Bunun üstüne söz olur mu. Canımsınız.
YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.