Tüm Evren Bende, İçimde

11.07.2020
327
Tüm Evren Bende, İçimde

Tüm Evren Bende, İçimde

*Selam es selame can hocam Rabbimin afiyeti bereketi üzerinize olsun inşaAllah. Gece keşfimde ben Hac sembolü oluyorum, kollarımı yana açıyorum, bacaklarım birleşik, haç sembolünün farkında oluyorum. Yani bu sembolün insanı temsil ettiğini,4 meleğin kendim de olduğunu, arş olarak bedenimi taşıdıklarını ve tüm evrenin özelliklerinin kendi içimde mevcut olduğunu idrak ediyorum. Sonra Siz yanımdasınız, takım elbiseli haliniz ile. Sağ eliniz de altın bir haç işareti var. Alnıma koyuyorsunuz. Yani alnımda bir perde olduğunu, insanın oradan uyanacağını vurgular gibi hac sembolünü alnıma birkaç kez koyup çektiniz.

Bugün ise öğle için abdest alıyordum, aynaya baktım, göz bebeklerimin içinin evren gibi döndüğünü gördüm. Ve daha bir büyümüştü, içim ruhum hıçkırarak Namaz kılmaya gittim. Yaklaşık 1 saat önce uzanarak sağ devri yapıyordum, gözlerim kapalı okuyorum, bir an öğlen aynaya baktığım yerde oluyorum, aynı an’ı yaşıyorum. Aynaya baktığımda bana Rahman Allah’ın baktığını idrak ediyorum. Ve aynadan baktığım, kendi gözlerimin içine giriyorum. Bunu bedenen de hissettim, uyumuyordum. Sadece o hazzı, muhteşemliği aldım selam es selame canım hocam, sizi seviyorum

Selam es selame canım hocam, Ayasofya Cami’miz hayırlı uğurlu bereketli olsun inşallah. Hamd olsun rabbimize. Şimdi yazmam gerekiyormuş. Rabbim yaz buyuruyor. Geçen haftalarda iki günlüğüne İstanbul’a gittim, Hiç gitmek istememiştim, ben ya normalim ya anormalim, çünkü bana birisi gezmek deyince zulüm geliyor. Rabbim buyurdu ki git, sana daha önceden bildirdim dedi. Gittim. Ayasofya camisi önünde oturdum. O keşifte gördüm dediğim pembe çiçeklerin yanından geçtim yürüdüm ve çiçeklerin yanında oturdum. Sultan Ahmet camisine girdim, elhamdulillah Rabbena lekel hamd. Hocam sultan Ahmet camisi altında bir pasaj vardı, oraya yürüdüm, kendime bir kıyafet almak istiyordum, kapalı çarşıda bulamamıştım. Bir tane gözüme çarptı, hayatımda hiç giymediğim hayalimde olmayan bir kıyafetti. Kendim için üstün gördüm, geri bıraktım, satıcı dedi ki, ‘’neden almıyorsun, bu tam sana göre, bu özel el dikimi Özbekistan dan geldi.’’ Astarı pembe çiçekli, dışı sarı ve mavi desenli dikilmiş bir kaftandı. Giydim, o an keşif yaşadım, ‘’Şu an değil zamanı gelince giyeceksin’’ dendi. Sanki geçmişe gitmişim gelmişim gibi bir haldi. O zaman aldım. Tamam alıyorum dedim. Allah şahidim. Kendim de şaşkınım desem bana kim inanır. Oraya gittiğimde dahi sükunete büründüm, yani ifadesi imkansız. Olmazları olduran Rabbimiz var elhamdulillah  sizi seviyorum selam es selame canım hocam


-Selam es selame Goncacan. Maşaallah barikallah…İnşaallah ileride giydiğinde üzerinde görürüz o kaftanı. Muhakkak sana çok yakışmıştır ve sen ona ve daha iyisine layıksın elbette. Her şeye kadir olan rabbimize hamd ve şükürler olsun.  Yine Zülfikarların kendi algılarına bırak diyor içimden bir ses ve fazla yorum yapmadan yayınlamaya karar veriyorum. Umarım doğru karardır. Rabbime sığınırım. Eğer keşiflerin hakkını vererek yorumlar yapsaydık her gün bir kitap yazmamız gerekirdi. Bizim için yazmak zor olduğu gibi sizler için de okumak zor olurdu. İnsan hiç başka işi olmadan sadece ilimle ilgilense yine dine ve ilme yenik düşerdi. Selam es selame
Konuşma Sonu
YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.