Allah izin vermeden bir atom’un elektronu bile tavaf edemez – Safiye’ye Mektuplar 35 

Anne

Dün gece seni aradım anne
Yoktun ya yine
Bakındım öylece
Kapı, pencere
Yoktun işte

Hâlbuki korku doluydum bende
Azrail gelmiş tepemde
Hadi toparlan demekte
Sana geleceğime sevinmeliydim ya
Can tatlı geldi yinede
Korktum ölümden anne
UTANIYORUM.

Çektim yorganı başıma
Kapattım gözlerimi sıkıca
Islandı yanaklarım
Okudum bildiğim dualarım

Geldi gözümün önüne
Sen, babam, kardeşim, ablam
Sonra yakın ve uzak akrabalar
-böyle mi ürküttü Azrail dedim.
Ben ölümden korktum anne
UTANIYORUM.

Yinede aradım seni anne
Gelipte sarılıverseydin bedenime
-korkma deyip,
Sarılsaydın kızına yinede
Sıcak bir ten aradım anne
Bulamadım.
En iyisi mi kat beni karnına
Sakla orada

Zaten hazır değilim daha
Çokça yolum var bu uğurda
Sol yanımdan verirler defterimi
Yanık etimin kokusu da burnumda

Sonra düşündüm iyice
Dedim ki; şükür bilinmemekte,
Ah bilinse bu gerçek
Kimse durmaz asar kendini elbet.

Hayırlı günler hocam.
Bugün size bu gece gördüğüm bir rüyayı anlatmak istiyorum. Nasıl bir rüya idi anlamı neydi bilemiyorum. Ama rüya değil sanki kâbustu. Hiç böyle bir rüya görmedim ve eminim ömrümün sonuna kadar zihnimden çıkmayacak.

Rüyamda ölecekmişim. Öleceğim için ben ve ailem yakınlarım hazırlık yapıyordu. Çok eskiden yasal bir suç işlemişim bir arkadaşımla birlikte. O affedilmiş ama benim cezam affedilmemiş. Ceza olarak öldürülecekmişim. Bir sıvıyı enjekte edeceklermiş ve o şekilde ölecekmişim. Çok korkuyorum. Daha hazır değilim günahım çok diyorum. Yurt dışına kaçsam diyorum. Kaçamam diyorum sonra.

Teyzem namaz kılıyor ve yanıma geliyor. Herkes üzgün ben korkuyorum ve üzgünüm. Ölmek istemiyorum. Babam annem yanımda. Sonra tanımadığım bir adam beni morg gibi bir yere götürüyor. Çok büyük bir oda. İçeride bir sürü musalla taşı var ve üzerinde ölüler. Ben nerede yatacağım diyorum. Ortalarda bulunan bir musalla taşını gösteriyor. Burası senin diyor. Çok beğenmiyorum ama tamam diyorum. Güya kenarda bir musalla taşı olsa daha çok içime sinecekmiş.

Hocam içim sıkılıyor rüyamda daralıyorum. Nasıl ölürüm hazır değilim. Vaktim az kaldı. Kardeşlerimi görmeliyim, diyorum. Ama içim nasıl yanıyor anlatamam hocam. Birden sıkıntıyla uyandım. Besmele çektim. Kalktım yataktan. Bir sigara içtim. Dua okuyarak tekrar uykuya daldım. Ve rüyam kaldığı yerden devam etti. Bir hastaneye gidiyorum. Ölecekmişim ya oradaki arkadaşlarımla helalleşmem gerekiyormuş. Gece karanlık. Hastanenin kapısına yaklaşıyorum. Koşar adımla yürüyorum. Gökyüzüne bakıyorum. Karanlık ama birçok yıldız var. Birazda bulutlu hava. Diyorum ki içimden

– iyi, yarın hava açık olacak. Kış günü cenazemin kalkması yorardı insanları, diyorum. ve yıldızlar büyük bir hızla kayıyorlar. Şaşırıyorum. Hastaneye giriyorum. Eskiden birlikte olduğum bir adam var. Kucağında küçük bir erkek bebeği ve yanında yaşlı babası ile 10 yaşlarında sarışın bir oğlu varmış. Ona diyorum 

– ben öleceğim hakkını helal et diyorum. Bir bakıyorum elleri kolları yani derisi yamalı yamalı leke olmuş. Çocuğu hastaymış güya. Çocuğun başını tutuyorum. Sonra onun yanında birlikte olduğum başka bir adam daha var. Ona da hakkını helal et diyorum. O ağlıyor ben öleceğim diye. Sonra yüksek sesle hakkınızı helal edin diyorum. Ama karşılığını duymuyorum.

Ah daha çok detay var rüyam ile ilgili. Ama hepsini anlatıp sizi yormak istemedim. Bu bile uzun oldu zaten. Hocam sonra tekrar uyandım sıkıntı ile. Namaz kıldım, verdiğiniz tespihleri çektim, dua ettim. Yattım ve ezana kadar dua ettim. Sonra kalkıp sabah namazını kıldım. Ama yine rüyamın devamını gördüm. Hocam bu nedir. Rüya değil kâbustu ve gerçekti. Ölüm korkusu çok büyük bir korkuymuş. Ve iyi ki öleceğimiz günü saati bildirmemiş rabbim bize. Eğer bilseydik hepimiz bunalıma girip intihar ederdik emin olun. Bu gece hissettim bunu. Hocam ne olur yorumlayın rüyamı

merhaba Hayırlı günler Safiye,

Gördüğün rüya nedeniyle seni kutlamak isterim. Dualarına göre çok mesafeler kat etmiş görünüyorsun. Kendine yaptığın zulüm affedilmiş inşaallah. Allah nefsine karşı işlediğin zulmü bağışlamış. Biliyorsun insanın kendine zarar vermesi de haramdır. ’Nefsinize zulmetmeyin’ mealinde ayetlerle bu sabittir.

Geçmişinde Allah’ın razı olmadığı fiilleri uzun süreli ve değişik insanlarla ortaklaşa işlediğin için, şimdi de suç ortaklarınla helalleşmen gündeme gelmiş. Zikir yapmaya ve tövbene devam ettiğin sürece sırasıyla mana âleminde hepsiyle helalleşeceksin. Önce sana yapılanları senin unutman, bağışlaman gerekiyor. Sana eziyet edenleri, haksızlık yaptığını varsaydın kişileri Allah rızası için affetmen gerekiyor. Onlar senin suç ortaklarındı. Onların hepsini, yaptığın günahın bedelini sana ödetmek üzere görevli meleklermiş gibi düşünebilirsin. Sen orada olmasaydın onlar da olmayacaktı.

’Hak kulundan intikamını yine kul ile alır,
Bilmeyen ilm-i ledün’ü anı kul yaptı sanır.
Cümle eşya halik’ındır kul eliyle işlenir,
Emri bari olmayınca sanma bir çöp deprenir.’

Büyük evliya İmam-ı Rabbani hz. Mektubat’ında yer alan bu dörtlük bir hazine niteliğindedir. Üzerinde yeterince kafa yorarsan ne demek istediğimi sezebilirsin.

’ Ölmeden önce ölünüz ’ sırrına ermeni dilerim. Rüyanda öldüğünü gördüğün takdirde geçmişinden tamamen kurtulmuş olduğuna, yeni bir hayata başlayacağına hükmedilir. Çok yaklaştığın anlaşılıyor. İbadetlerine sıkı sarıl. Derslerinden bile fazla ibadetlerinle meşkul ol. Temizlenmeden şevkin azalmasın. Temizlendikten sonra her şey daha kolay olacaktır.

Gördüğün gibi haram işlemek sıradan bir davranış değilmiş. Şeytanın unutturduğu her şey, zararımıza, geleceğimizi karatmaya sebep oluyormuş. Gülüp oynayıp, eğlendiğini, dolu dolu yaşadığını zannedenler, günü gelince şiddetle acı çekecekler. Kur’an mealinde günahkârların pişmanlıklarını anlatan çok ayet olduğunu biliyorsundur.

Uyanıp tekrar yattığında rüyanın devam ettiğini görmen, gördüklerinin haberci, değerlendirilmesi gereken rüyalar olduğunu gösterir. Gereğini yerine getirmek gerekir. Şimdi duaya devam kararını almakla ne iyi ettiğini anlamış olmalısın. Ve bunu kendi kendine yapman, isabetli ilhamlar almaya başladığını gösteriyor.

Âlemlerdeki her fiilin hakk’a ait olduğunu düşün. Kabullen. Allah izin vermeden bir atom’un elektronu bile tavaf edemez. Ve her varlık, yaratılış gayesine ve bir önceki davranışına göre adalet üzere layık olduğu yeni mertebelere terfi eder. Suça bulaştıysa cehennemi, sevap işlediyse cennet-i bir tecelli ile karşılık görür.

“Biz hurma çekirdeğinin içindeki lif kadar bile zulmetmeyiz,
Onlar kendilerine zulmederler.” Ayeti buna delildir.

Aylardır yapmakta olduğumuz mücadelenin semeresini almak üzereyiz, inşaallah.

Uzun sürmesi, yapılan hatalarda ileri gidilmiş olmasından kaynaklanıyor. Çok kişinin hakk’ı girift biçimde iç içe girdiğinden dolayıdır. Ama Allah her günahı affeder… Yeterince tövbe etmek kaydıyla.

İki gün internetten uzak kaldım. Gelen mesajları da kaza ile sildim. Çok üzüldüm. 28-29-30 Aralıktaki mesajlarınızı okuyamadım. Önemli olan bir şey varsa, kaydettiğiniz takdirde yeniden gönderin. Değilse bir zahmet yeniden yazın.

Gözlerinden öpüyorum.
Selam ve dua ile.