Ruhum Ruh Eşimden Ayrıldı

31.12.2021
240
Ruhum Ruh Eşimden Ayrıldı

Ruhum Ruh Eşimden Ayrıldı

Saliha kadın kim
*Hocam selam es selame.
Bu akşam ruhum, bana verilen ruh eşinden ayrıldı.
Kıymetli hocam, iki gündür kendi kendimi inzivaya çekerek resmen kapattım dünyaya. Bunun ödülü olarak ta artık keşif yaşarken trans halinde oluyorum. Dış etkenlere, seslere tepki vermiyorum, veremiyorum.
Bu akşamki “la ilahe illallah” zikrimden sonra o devasa büyüklükteki yeşil perdenin önüne geldim.
Ben :
-“Rabbim ben geldim. Alemlerin rabbine hamd olsun, beni buraya kabul eden alemlerin rabbine şükürler olsun” dedim.
Rabbim:
-“hoş geldin kulum ilhan. Neden geldiğini ne isteyeceğini biliyorum.” Dedi.
Ben:
-“ya rabbi kısa zamanda hayatımdan insanlar çıkardım. Sebebine gelince bu yolda kafamın içinde senden başka düşünce olsun istemiyorum, hatta kırıntısı bile. Lütfen yarabbi, ruhlarımızı ayır ruh eşimle.” Dedim.
Rabbim:
-“Benden kaderi değiştirmemi mi istiyorsun?” Dedi.
Ben:
-“Haşa ya rabbi. Ben bunu düşünemem bile. Amentü de okuduğum ve şüphesiz inandığım gibi kader sendendir ya rabbi ve senin elindedir.” Dedim.
Rabbim: -:sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır vardır. Siz bilemezsiniz, ben bilirim. Madem isteğin bu, kabul ettim” dedi.
O esnada 6 varlık peydah oldu. Hepsi beyaz nurdan, vücut hatları belli ama ayrıntıları yoktu. 3 ü sağımda 3 ü de solumda yürüyerek bir odaya geldik. Yatırıldım yumuşacık bir sedye gibi yatağa. Dualar okudular. Sonra vücudumda iman tahtası denen yer acımaya başladı. Katlanacak gibi değildi, boğazıma kadar geldi ve ağzımdan pinpon topu büyüklüğünde beyaz nur çıktı. O anda, bedenimi ve olanları dışardan izlemeye başladım
Bu pinpon topu büyüklüğündeki nurdan bir parça ayrıldı. O varlıkların duaları eşliğinde bir şişeye kondu. Kalanı da ağzımdan geri iki kaburgamın tam ortasına koyuldu. O an kendime geldim, sedyeden aşağı düştüm acıdan. Üzerimden kamyon geçse bu kadar acı veremez.
Kendi vücudumda keşif dışında kaskatı olmuş, yumruklarım sıkılmış halde, kalbimde büyük bir ağrı vardı. Gözümden sadece 1 damla yaş aktı. Trans halinde olduğum için bedenime hükmüm yoktu. O varlıklar çok acı çektiğimi gördüklerinde bana dua ettiler. Bir nebze acım hafifledi, doğruldum ve ayağa kalktım. Beni tekrar yeşil perdenin önüne getirdiler. İçinde ruhumun bir parçasının olduğu şişeyi de elime bırakıp gittiler.
Rabbim:
-“İstediğin oldu. Ne düşündüğünü biliyorum. Bir ziyaret yapacaksın” dedi.
O an sâliha kadın nedir? Nasıl eş olur diye düşünüyordum.
O anda kendimi çöl evleri gibi bir evin önünde buldum.
Yaşlı bir teyze kapıda bekliyordu;
-” Bana bak oğul. Birazdan huzura kabul edileceksin. Hatice annemiz içerde. Edebine dikkat et. Bin düşün bir söyle. O tüm müminlerin annesidir” dedi.
Teşekkür ederek beklemeye başladım. İçeri kabul edildim bir vakit sonra. Odaya alındım. Ortamızda beyaz perde vardı. Bende hiç kafamı kaldırmadım.
Ben:
-“selam es selame anneciğim.
Buraya kabul edildiğim için rabbime hamd olsun. Şükürler olsun. Saliha kadın nasıl oluyor diye merak etmiştim, buradayım rabbime şükür”
Hz. Hatice annemiz:
-“hoş geldin oğul.
Rabbim senden razı olsun.
Saliha kadın islam inancıyla yaşayan,
eşine asi olmayan,
Ona saygı duyan,
Rabbinin emir ve yasaklarını ona güzel dille tembihleyen,
Namusunu koruyan,
Evlatlarını islam fıtratıyla yetiştiren,
Sahip çıkan,
Teskin eden,
Teskin edilemediği durumlarda eşine saygı duyan kişidir.
Resulümüz Hz. Muhammed neden evleniniz ve çoğalınız buyurdu?
Bunu düşün.
Ve rabbinizden sâliha eşler isteyiniz duasını edin.” Dedi.
Ben:
-:rabbim sizden razı olsun anneciğim” dedim. Ve dedikten sonra tekrar yeşil perdenin oraya alındım.
Oraya annem getirildi sonra.
Rabbim:
-“Bak annene? Sâliha kadın nasıl olunur, onun hayatına bak?
Size beni öğretmedimi?
Size beni tanıtmadı mı?
Namaz kılmayı, kuran okumayı, oruç tutmayı ve bana karşı gelmemeyi öğretmedi mi?
Babana hayırlı eş olmadı mı?
Onun namusunu ve kendi namusunu korumadı mı?
Size haram yedirdi mi?
Harama bulaşmanıza müsade etti mi?
Etmedi.
Annen sâliha kadındı.”
Hocam annem bana bir sarıldı orda. ‘’Seninle gurur duyuyorum oğlum. Allah senden razı olsun’’ dedi.
Rabbim:
-: ilhan benden neden sâliha bir eş istemedin? Neden dua etmedin? buyurdu.
Ben;
-“rabbim yüzümün karasına bakma. Ben bilemedim. Beni affet. Senden tek dileğim var beni yanına al” dedim.
Rabbim:
-“benim belirlediğim bir zamana kadar erteledim demiştim sana. Vazifelerin bitmeden bu olmayacak. O şişe ve içindeki ruh senindir. Dilediğin zaman tekrar birleşebilirsiniz” dedi.
Hocam rabbimizin sesi çok şefkatliydi. Ama edepten çok çekiniyorum. O anlarda kelimeleri çok zor toparlıyorum. Ne düşündüğüm de bilindiği için ona göre yönlendiriliyorum sanki. Sonra annemle vedalaştık.
Rabbime tekrar seslendim.
-“Rabbim ben bu insanları hayatımdan çıkararak beddua alacağım belki? Ne yapacağım yardım et bana n’olur” dedim.
Rabbim:
-:beddua ve dua benim katıma yükselir. Duayı da bedduayı da kabul edecek benim. Her dua kabul olur ama, her beddua kabul olmaz. Herkesi kurtaramazsın ilhan. Neden kendini soyutladığını  biliyorum. Gönlünü ferah tut. Anneni yanıma aldıktan 3 ay sonra Ali hocana yazmıştın. Annemi rüyamda görmek istiyorum, bana dua öğretin diye. Hocan kolay kolay kimseye kızmaz ama ne demişti sana?
Anneni rahat bırak, onun bu dünyada işi bitti. Rabbimiz dilerse seni buluşturur demişti. Sen o gün öğüdünü aldın. Güzel öğüt alıyorsun. Bak anneni kavuşturdum sana. Ben dilersem kalpler birleşir, dilersem ayrılır. Dilersem herşey var olur. Dilersem herşey yok olur. O şişenin içindeki sensin, sen bulacaksın” dedi.
Ben:
-“senden ne gelirse razıyım ya rabbi. Sana şükürler hamtlar olsun. Övülmelere layık olan sensin. Alemlerin rabbi olan yüce Allah’sın. Seni çok seviyorum ya Rabbel alemin” dedim.
Ve oradan ayrıldım. Yürüdüm… O kadar yürüdüm ki. Elimde şişe… pırıl pırıl parlıyor ve ne yapacağımı bilmiyorum…
Çınar ağacı vardı ilerde. Kaburgalarım ağrıyordu, gittim dinlenmek için oraya. Ayetel kürsi okudum.
Seyyid Kendiyas hz. leri yanında müslüman bir cinle geldi. Onu benim hizmetime vermek istedi. Bir nişanda vardı elinde. Onu okuduğumda bu cin yanımda olacakmış hemen. Her türlü bana yardımcı olmak için. Kabul etmedim.
Müslüman cinin yüzü hüzünlüydü. Sizin cinlerle alakalı bir yazınız geldi aklıma. Siz vazgeçmiştiniz bu ilimden. Öyle hatırladım ve sizin yolunuzdan gittim. Ben kabul etmeyince müslüman cinin yüzü güldü.
Bir kaynakta okumuştum. Cinler insanların hizmetine girmekten buğz ederler diye. Seyyid Kendiyas a döndüm;
-“rabbim cümle ümmeti Muhammed’den, insanlar ve cinlerden razı olsun, herşey için teşekkür ederim” dedim. Sarıldık vedalaştık gittiler.
Ben orda kaldım.
Bir adam geldi sonra. Ayetel kürsi nin sırrına ermiş biriydi. Türk’tü.
Adam elimdeki şişeye bakarak:
-“oğlum sen ne yaptın, o bayan üzülecek. Daha geçen ona iki şişe sirke verdim, biri onun biri senin içindi” dedi.
Ve o an elimde bir şişe sirke peyda oldu.
Bismillahirrahmanirrahim diyerek döktüm ve adama döndüm. -“o artık bende değil, içimde değil. Üzülme o üzülmeyecek. Rabbim dilediğini birleştirir, dilediğini ayırır” dedim.
Adam:
-“Karar senin ama hüküm Allah’ındır” dedi.
Sonra: Ben şuan hatırlayamadığım bir dua ettim. Şişenin kapağını açtım, içindeki nur çıktı dışarı. Kelebeğe dönüştü.
O an: -“rabbim bu ruha öyle bir eş nasip etki onu bu dünyada ve ahirette mutlu etsin, kelebek nasıl çiçekle buluşuyorsa onları buluştur.” Dedim.
Kelebek ağladı.
Bende ağladım.
Git artık dedim.
Gitti.
Adam bana döndü: -“mevlam neylerse güzel eyler.
Senin sevdan ALLAH o belli.
Rabbim dilediğini birleştirir”
Ben:
-“rabbimden ne gelirse razıyım.
Benim derdim Allah, dermanım Allah” dedim.
O adamda gitti.
Ve benim keşfim sonlandı.
Kalbimdeki sancı ve huzursuzluk hissi devam ediyor. Bu kadar ayrıntıyı unutmadan size yazdıran rabbime şükürler olsun hocam. Artık ruh eşim yok. Kafamı kurcalayacak herşey çıkarıldı.
Derdim Allah dermanım Allah.
Ne gelirse razıyım rabbimden.
Ellerinizden öpüyorum hocam.
Selam es selame.
İmam muhammed hocamızın bana öğüdünü harfiyen uygulamaya devam edeceğim, hocam. Hayatımdaki tüm putları yıkıyorum. Allahtan başka en küçük bir şeyi düşünmek istemiyorum. Ve inanın bu aksam rabbime kavuşmayı çok istedim. Kabul edilmedi yine. Edilseydi size bunları yazamazdım, ama çok istedim. Bakalım. Rabbim neylerse güzel eyler. Yazım yanlışlarım olduysa özür dilerim hocam. Telefonun klavye Türkçe değil size Türkçe karakterle yazmaya çok çabalıyorum. Olurda paylaşırsanız uğraşmayın diye.
-Selam es selame İlhancan. Maşaallah barikallah keşiflerine. Ruh eşin dün bana yazdı. Biz ruh eşimle ayrıldık hocam dedi. Hayret içinde görüştüm . Yayınlamaktan çekindim. Allah korusun kerametler arasında çelişki olabilir mi bekle yarın yeniden oku ve gerekirse paylaş dedim kendi kendime. Şimdi anladım ki önce senin bu kerametin olan keşfi aktarırsan inşaallah çelişki ihtimali her okurca ortadan kalkar. Öncelikle bu keşifler ile rabbimiz bize hakkı hakikati anlatıyor. Görelim mevla neyler neylerse güzel eyler diyerek teslimiyetinizi samimiyetimizi had safhada tutarak öğreniciliğimize devem edelim inşaallah. Hamd ve şükürler ile efendimize ve Hatice annemize selam ve saygılarımızı sunarak sözü kısa kesip Zülfikarlarla paylaşalım. vesselam
*Hocam o çok iyi birisi, benim aynam gibi. “kişi sevdiğinin ahlâkıyla ahlaklanır; bu sevenin elinde değildir, sevgi bunu icap ettirir.” -İmam-ı Rabbânî- Kimi sevdiğinize dikkat edin; farkında olmadan onun boyasıyla boyanabilirsiniz. Bu söze kalbimi bıraktım hocam ben… ancak bu yolda kafamı kurcalamasını istemedim. Dilersem rabbim tekrar birleştirileceğimizi söyledi ama dilemeyeceğim hocam. Ve nihayetinde evliyim. Günaha giremem. Girme düşüncesi bile beni titretiyor. Hüküm Rabbimizin, o dilerse başka. Yollarda kesişir, ömürler de. Ama benim yolum Allah hocam. Ondan başka düşünce istemiyorum kafamda. Ellerinizden öpüyorum.
-Allah hakkınızda hayırlısını versin. Dün kendisine de bu cümleyle hitap ettim sanıyorum. Hayırlısı olsun dedim. yarın yayınlarım inşaallah okursun. Birkaç gün önceki keşfinde iki yoldan biri olarak Allah’ı tercih etmiştin. Şimdi tercihin sanırım o zaman yaptığının neticesidir. Gözlerinden öpüyorum.
*Evet hocam. İki gündür de inziva halindeyim. Kafamı kurcalayan tüm düşünceleri doktum, önüme. Bu yolda yürürken aklıma Allah’tan başka bir düşünce girsin istemiyorum.
-Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Gözlerinden öpüyorum. Rabbimize emanet ediyorum her ikinizi de. O neylerse güzel eyler. Hüküm Allah’ındır. Vesselam
*Amin hocam. Rabbim vazifelerim bitene kadar tehir etmiş ölümümü. Vazifem ne olacak bilmiyorum ama herşeye hazırım. Rabbimden gelen herşeye. Ölüme hükmederse ona da hazırım. Rabbimi istiyorum, sadece ona kavuşmayı.
-Maşaallah barikallah, bu yolun yolcusu olduğunu rabbim keşiflerinle sana da bize de bildirdi. Şimdiden mübarek olsun mücaheden. Hayırlı seherler.
*Sağolun hocam cumanız mübarek olsun. Ellerinizden öpüyorum.
YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.