Keşifler rüyalar

06.08.2022
449
Keşifler rüyalar

Keşifler rüyalar

*Selam es selame hocam 
*Hemşire olan bir öğrencinizle yüzyüze görüştünüz mü. Yada yorum gerektiren bir keşif olabilir mi merak ettim.
Hocam başımıza gelen kaza bela hastalık gibi olaylar yaptığımız hatalar sebebiyle olabiliyormuş. Bunun batıni boyutu gösterildi. Ancak yazıya dökmem zor. Zahiri boyutta hamile olan bir tanıdığımın, bir hata yaparsa erken doğum yapacağı söylendi. Hatalar, günahlar, yanlışların ruhumuzu ve enerjimizi nasıl örselediği gösterildi.
-Hemşire olan öğrencim ile görüştüğümü hatırlamıyorum. Doktor olan bir bayan öğrencimle kalbime pil takıldığı sırada onbeş dakika kadar görüşmüştük. Bu sorunun sebebini göremedim.
 
Hatalarımız bize zarar olarak yansır, kuran bunu anlatır. Din bizi dünya ve ahirette sağlıklı yaşatmak için yasaklar getirmiş ve farzlar vaciplerle, tavsiyelerde bulunmuştur. İşlenen suçların cezası bu alemde de ödenir. Hesap suç işlendiği anda başlar. 
*Keşifte bir hastanede bayan öğrencinizle görüşüyordunuz. Sanki kısa bir muayene ediyordu sizi. Üzerinizdeki uzun kollu gömleğin kollarını sıvamıştınız. Elinizde yada ağzınızda sigara vardı gibi hatırlıyorum. Mavi tonlarında bir gömlekti üzerinizdeki.
-Bu anlattığın keşif geçmişe değil geleceğe dönük.
*Hatalar ruh dengesini sarsıyordu hamile olan kızın, buda hastalık olarak yansıyordu.
-Evet. Her günahın bir bedeli vardır. 
***
Selam es selame hocam 
*Şeytanlar çok güçlü olarak çevremizdeymiş. Az önce sizinle konuştu, bir çok bayan öğrencinizi yönettiklerini söyledi. Kumarhane gibi bir yerde bayanları çevresine toplamış, bir masada içki içiyordu, bir cin şeytanı. Ben de kısa bir süre uğradım o masaya, başkası sebebiyle. O sırada avucuna bir şeyler döktü cin ve ağzına attı.
*Bir başka keşifte ise genç bir kıza musallat oldukları gösterildi. Annesi satmak amacıyla el işleri yapmıştı, kız cinnet geçiriyor, hepsini bozup kırıyordu. Zaman geçip aklı başına gelince pişman oldu, kırdıklarını topladı yerden, annesine geri verdi. Selam es selame. 
-Keşifte benimle konuşan kimdi AzizeM.
*İblisti hocam.
-Biraz daha geniş anlat. Neler diyordu.
*Hatırladığım bu kadar hocam. Çok net hatırlamama rağmen bazı kısımları unutturuldu. Dün de sabah namazından önce eğlence yaptıkları gösterildi. Kandırdıkları çok kişi var.
-Bu keşifle bize ulaşan bilgi ne olmalı. Ayşecan ile size ulaşan, sizlerle konuşan benim, haberiniz olsun mu demiş oldu. İblis kendini ihbar etti, ele verdi mi demeliyiz.
*Yani varmış.
– Ben sizi atlatmaya çalışıyorum; Ayşe’nin keşiflerine itimat etmeyin mi demek istedi.
*Bilmiyorum. Beni masaya götüren başkasıymış, çok net yaşadım oradakileri, ancak unutturuldu.
-Yani varmış demekle ne demeye çalıştın azizem. Kandırmaya çalıştığı milyarlarca kişi vardır.
*İstediğini yaptırmış, kutlama yapıyor gibiydi şeytan. Gayet rahat bir şekilde içki içiyordu. Kandırdığı çok kişi varmış.
-Yoksa bizi ve bizim öğrencileri mi kasdetti. İblisin bütün müminleri kandırmaya çalıştığı bir sır değil ki. Sürekli celalden kaçının demiyor muyuz.
*Evet çevresinde öğrencilerinizden bazıları vardı.
-Celali zikirlerden uzak durun, korunma efallerini ve esmalarını düzenli yapın demiyor muyuz. Hani en çok keşif irad eden Korkut , hani nerede Gonca ve Tansel…Her birinize de yakınlaşabilir. Korunun diye bu nedenle ısrarlı oluyoruz.
*Evet her an tehlikedeyiz
-Sen bu keşiften ne anladın. Net olarak kalbine gelen yorum neydi
*Hocam Ayşe’de oradaydı.
-Yani iblisin kandırdıklarındandı değil mi.
*Evet öyleymiş.
-Bu sebeple üçüncü görüşme gelinceye kadar, bir haftadan buyana yayınlamadık. Bakalım bize neler vaad edecek, neler verecek, dedik. Ve sonunda herkesin görüşüne sunduk.
*Şu anda net hatırlamıyorum ama keşif sırasında bana zarar verdiğini düşünüyordum. Daha doğrusu biliyormuşum.
-Her gelişme bizi bir kademe daha Allah’a yakınlaştırmalıdır. Celalden de öğreneceğiz, cemalden de
*Ben başkası hakkında yazmaktan çok çekiniyorum, vebalden korkuyorum. Ancak yaşadıklarım bunlar. Belki de kandırılan taraf ben olabilir miyim, benim içime şüphe tohumu atan şeytan olabilir mi. Olabilir mi?
-Yani Ayşe vasıtası ile ruhaniyetten bize yardım edilmesini engellemek için sana bu keşif gösterilmiş olabilir mi demek istedin. İşte iş bu kadar zordur.
*Kusura bakmayın hiç içime sinmiyor yazılar. Belki bir kısmı hariç, çıkanların yazılarında da aynı şeyleri hissetmiştim.
-Sözüm senin şahsında bütün Zülfikarlaradır. Haydi çıkın biriniz aklayın bu durumu. Kesin olan şudur ,budur deyin…Hakikat bu kadar zor ….Ayaklar bu nedenle kayıyor, zorla yetiştirdiğimiz zikir ehli bir küçük hatalı gelişmede celalın askeri olabiliyor. Bizim de içimize tam sinmediğinden bunca zaman bekliyoruz. İstişare ediyoruz ve gelen keşifleri kelimesine dokunmadan yayınlıyoruz.
*Onların yazılarına da yorum yapmadım, bugünkü paylaşıma da onaylayıcı yorum yapamadım. Çok güvendiğim bir kaç zülfikar hariç içime sinmiyor.
-Bu paylaşımda içine sinmeyen cümleleri bana seçerek gönderir misin.. Aynı şeyleri mi yadırgadık. yoksa fark etmediğimiz şeyler de mi var. Euzü besmele çekiliyor.. Ayşecan sık sık ayetel kürsi okunarak korunduğunu yazıyor. Şeytanlar Ayşe’ye ayetel kürsi okuyor mu diyeceğiz. Bu yazışmayı inşaallah zülfikârlara yorumlarda bildireceğim, onların da dikkatlerini çekeceğim. İçlerine sinmeyen yanlarını tespit edip yorumlarda yazsınlar ki korkutun tecrübesini yeniden yaşamayalım.
*Yani bazı cümleler çok basit geldi, daha önce sorduğunuzda da söylemiştim, bütün ilimlerin sahibi Allah böyle basit cümle kurar mı, ilkokul seviyesinde diye düşünmeden edemiyorum. Kusura bakmayın. Bazen keşifte hiç bilmediğim cümleler söyleniyor bana, sonradan araştırıp öğreniyorum manasını. Umarım ben yanılıyorumdur. Allah affetsin.
-İlhanın keşiflerinde daha da seviye düşmüştü değil mi. Herşeyi basite indirgemiş akıl oyunları ile bilmez yanlarımızdan günlerce vurmuştu. İlhan her gün yeşil perdenin önüne ve ardına alınıyor ve Allah ona dilediği kadar ders veriyordu. Miraç her nasip olan kuluna bir kere nasip olurken, ilhan hemen her gün sitretil müntehaya çıkıyor, bazen perdenin önünden bazen ardından mesajlar getiriyordu da sonunda yüzbin melek ile horasanda mehdiyeti kurtarıyordu korkutun elinden.
*Birde gerçek keşif ehlinin yalnızca nefsine hitap edilmez, hataları da gösterilir kendine. Hatırlayın kendimi ne durumlarda gördüm. Uyardım sizi aman hocam dedim, gerekirse uzaklaştırın beni dedim. Geçmişte benimde kalbi ilhamla gelen bazı keşiflerime celalin karıştığına da inanıyorum. O yüzden hep diyorum ya yalnızca duru görü ve duyduklarımı yazıyorum diye.
-Bu görüşmeyi yorumlara taşıyacağım ve bütün zülfikârları uyaracağım. Keşifleri, rüyaları veya ihtilaçları ile bu durumu takip etsinler.
*Evet. Sanki gökten zembille inmişçesine kutsal havalarında takıldı çıkanlardan bir çoğu.
-Bütün zirveler tehlikelerle doludur. Dağların zirvesi gibi, hem dondurucu zemheri cehennemi vardır hem güçlü rüzgarlar. Ve daha akıl bozan neler neler, yetersiz oksijen gibi bilinmeyen tehlikeler.
Bugüne kadar düşündüklerimde yanılmadım gruptakilerle ilgili. Umarım şimdi yanılıyorumdur. çünkü çok yıprandık. Güzel gelişmelere ihtiyacımız var
-Bu nedenle rehbersiz zikir ehli sürekli celale hizmet eder. Esasen mücadelemiz göklerde kemale erdi. Göreceli olarak zorda olanlar şimdilerde daha çok kafirlerdir. Eskisi kadar rahat müslüman dövemez oldular. İblis geçmişte olduğu kadar kışkırtma yapamıyor. Terör eski gücünü kaybetti. Ve daha neler neler inananların lehine gelişiyor. Batı medeniyeti dedikleri(cennetin)nin ne mal olduğunu insanımız görmeye başladı. Türkiye’nin arabulucu çabası olmasa dünya krizlerden krizlere sürüklenecek. Açlık felaketi yaşanacak. Başkanımız dünya başkanı kadar izzet ve şeref sahibi oldu.
*Elhamdülillah 
-Tirilyon dolar verseniz Türkiye’nin bu kadar reklamı yapılamaz, karizmatik gelişmişlik sağlanamazdı. Kazanımlar saymakla bitmez. Kafirler çatlıyor, dostlar umutlanıyor.
*Onu bile görmezden geliyor karşıt görüşlüler..
-Bir kişiye ledün anlatan Hz hızır bile Allah’ın resulüne tahammül etmedi de ‘’seninle yolumuz buraya kadar, sen bana dayanamazsın demedim mi’’ dedi. Ben bir guruba hitap etmeyi nasıl başarayım. Her birinizin ilimdeki, edepteki, gayretteki mertebeleriniz farklı farklı. Sözü nereden söylersek herkesi memnun eder bilinir mi? İşimiz çok zor.
*Allah’ın dediği oluyor. Sıkmayın canınızı. Herkesi memnun etmek imkansız siz de bilirsiniz. Yanlış olanlar memnun olmasın zaten.
-Özetle diyelim ki öğrendiğimiz ilimle amel etmeye devam edeceğiz.
Koruma efallerine ve İhtilaçnameye özen göstereceğiz. Asla vakit namazlarını geçirmeyeceğiz. Herkes sıradan insanlardan onlarca kere daha çok tehdit altında olduğunu bilsin. Everest’e tırmanırken zirveye yakın bir yerde kamp kurduğunuzu düşünün, keyif yeri değildir. Sağlığınıza ve hedefinize kilitlenin. Vesselam.
Çrş 02:29
*Hocam meşgul müsünüz. İlginç bir keşif yaşatıldı kendimle ilgili.
-Buyur, hayırlı geceler.
*Hayırlı geceler hocam. Karşımda genç bir kadın, meditasyon yapıyordu. Yada yoga, bilmiyorum. Giysisi ten rengiydi. Bağdaş kurmuş şekilde biraz havada duruyordu sanki. Bana karşı yoga yapıyordu. Sanki benden enerji alıyordu. ‘’Feridun rey’’ diye isim taktı bana. Ve ‘’hayy maşallah’’ dedi, yüzüme bakarak.
-Maşaallah barikallah. Sen nasıl bir anlam verdin bu keşfe. Birlikte yazdıklarımıza olabilir mi, maşaAllah’ı…
*Bilmiyorum. Feridun eşi olmayan, tek demekmiş.
-Rey de irade demek olsa gerek.
*Hiç düşünmemiştim
-Görüşmemizi yorumlara ekledim.
*Evet gördüm
-Herkes okusun ve ayağını denk alsın, bu yolda kimse kimsenin bekçisi değil. Hepimiz Allah’a karşı sorumluyuz. Sevaplar ve günahlar şahsidir. Birbirimize karşı sadece uyarma yetkimiz vardır. İslam kişiyi hür kılmak için gelmiştir. Kişi hiç kimseye kul köle olmasın, herkes kalbinin yönetiminde, aklının yettiği kadar kamil insan olsun diye islam Allah’ın kendinden kendine bir lütuf ve keremidir. Ayrıca bütün dinlerin aslı islamdır. Fiziki ve ilahi yasalara teslimiyettir. Bozulmalar her defasında mürsellerle ve yenileyici nebilerle giderilmeye, dinin aslına dönüşü sağlamaya çalışılmıştır. İslam ile kuranın kaybolma ihtimali ortadan kalkınca yeni mürsel gelmeyeceği, şeriat, yani nas, yasa gelmeyeceği bildirilmiştir. Ancak kuranı kerimi çağın gereklerine göre yorumlayıp hükmünü tazeleyecek, yeniden yeniden başucu kitabı yapmak için dua ederek mücadele veren nebi (yenileyici-uygulayıcı-Müceddit’ ler) geleceği müjdelenmiştir. Her yüzyılda bir müceddit geleceğini bildiren hadisi şerifler buyurmuş efendimiz sav. Keşifte bizim için kullanılan kelime bu anlamda olmalıdır. Yaptığımız Marifetullah efalleri ile kuranı kerimin yeniden başucu kitabı olmasına hizmet ediyoruz. Küfrün eline geçen hükümleri kurani kaidelere uygun hale getir ya rabbi demiş oluyoruz. Neden bize böyle hitap ettiniz demek kelimenin anlamını bilen içim abes olurdu. İnşaallah yaptığımız hizmetlerle dinin hükümlerini tazeliyoruzdur. Göklerdeki düzen kuranı Kerimin sürekli okunmasıyla ayar edilir. Cebrail efali ile hatim yapan her zakir kuranı kerime yeniden can katar.
*Hocam etki altına girip Allah gibi yazı yazanlara gerçekten inanıyor musunuz. Yada yazdırıldı ilham edildi diyenlere. Kusura bakmayın gerçekten merak ettim. Olabilir derseniz bende inanırım.
-Ayette ‘’biz size şah damarınızdan daha yakınız’’ buyurmadı mı. Kuranı kerimin mealini okurken Allah’ı göklerde gibi mi anlıyorsun. ‘’Sizi de fiillerinizi de yaratan biziz’’ derken ne anlıyoruz. Bu soruyu hangi pencereden ne maksatla sordun. Hiç bir kul karşımıza geçerek bize ben Allah’ım demez. Derse de ona <<haşa>> dersin.
*Elbette ondan ayrı değiliz, geçmişte de celalin bu yöntemle araya karıştığına şahit olduğumuz için sordum.
-Ama Kuranı kerim Hz Musa’ya, Allah’ın ilk hitabını bir ağaçtan yaptığını, aynı şekilde (boşluktan) atıftan seslendiğini bildirir. Musa inandı. Kuran bildirdi biz de inandık. Allah eşyadan( bile) konuşur. Keşifte kimin konuştuğunu görmeyen bir kişi, beyninden duyduğu ben Allah’ım diyen sese inanmayacak mı. Kendinden kendine seslenen kim olabilir Allah’tan başka. Şeytanlara o kadar yetki verir mi Allah. O zaman şirk olmaz mı. Yani ağaçtan konuşan Allah, kulunun kalbinden veya beyninden kişiye konuşamaz mı? Kulum diye bir çiçek veya ağaç sana seslenirse bil ki o Allah’tır.. hz Musa’ya seslendiği gibi seslenmiştir. Bunu bir insan karşına geçer de söylerse haşa dersin, çünkü Allah kişiye ancak nuru tevhitte zamansız ve mekânsız bir ortamda kendi suretinde görünür. O zamandan ve mekandan münezzeh olduğu gibi görünmek istediğinde rüyada veya nur alemde veya keşiflerde veya miraçta kulun kendi suretinde görünür. Esasen kişinin gördüğü keşifler celalden bile olsa Allah’tandır. Çünkü celal Allah’ın bir sıfatıdır. İblisi veya şeytanı Allah’tan ayrı kabul edemeyiz, ilahlaştıramayız. Allah izin vermeden kimse kimseyi etkileyemez. Anlatılanları hazmedemeyeceksen unut gitsin, hazmedeceğin zaman da gelir inşaallah
*Eyvallah hocam. Hepsini kabul ettim. Bende onu söylemek istedim aslında. İçten gelerek yazılanlar şeytanın ilhamı olabilir mi demek istemiştim.
-Allah hem tenzih edilir, hem teşbih edilir. Efendimiz için ne buyurdu . O nefsinden konuşmaz. Ki tevhit ehli miracı yaşamış resulullah nefsinden konuşmayınca ondan çıkan her söz kutsaldır. konuşan kişinin derecesine bakılır, kurana ilma uygunsa uyulur. Kimse kimseyi yeterince tanımaz. Öyleyse(kişinin)senin kalbin seni yönetir. Bir başkasının sözü seni mutlak olarak bağlamaz, diler inanırsın, diler inkar edersin. Bu bize doğrudan yazan zülfikârlar üç beşten fazladır. Nasıl yazdıklarını iyice öğrendik.
*Anladım hocam. Benim yabancı olduğum bir durum.
-Bazıları görerek yazıyor. Ancak ne yazdıklarını seans bitinceye kadar bilmiyorlar. Gözleri kapalı ( yapılan ağırlıktan dolayı) olduğu halde bile yazıyor. Büyük evliyaların birçoğu bir zülfikar vasıtası ile bizimle gelip görüştüler. Rahmetli hocalarım da dahil. Kıyafetleri ile anlattılar ki evet o kişi benim hocamdır ve karşıma geçtiler, sohbet ettik. Geçmişten bahsettik, verdiği ilimden konuştuk ve kitabın sayfasını gösterdi, açtık baktık, dediği söz orada kayıtlı, birbirimizi yormayalım.
Bu yolda şeytanın kandıramayacağı kul yok gibidir. Biz ne desek sen yine de açılımların(kalbi ve zihni kapasiten) kadarını alacaksın gerisini unut gitsin… İnkar etme ki geliştikçe anlaşılsın. Yoksa bazı gerçeklere ebediyen kapanır inkarcıların beyinleri.
*Haklısınız çok yoruldunuz. Size kıyamıyorum.
-Efendimiz gelen vahyi okurken, şeytan araya söz karıştırdı da cebrail uyardı, ayeti netleştirdi. Efendimizi yordular da bizi yormayacaklar mı? Her kul kaderinde olduğu kadar yorulur da öyle gider buradan.
*İdrakimizi çokça artırsın. Daha çoook fırın ekmeğe ihtiyacım var kendi adıma. Keşifleri gösteren, işittiren, ilham eden allah hakkımızda hayırlısını versin. Umarım hiç bir kalp kırığına sebep olmayız bugün. Hayırlı istirahatler dilerim. Selam es selame 
😍🥰😍Hayırlı geceler. Selam es selame
*😍😇🥰
***
*Selam es selame hocam 
Asya’ya yaklaşarak girdik, Türkler olarak. Ortalarına doğru ilerleyince ‘’Asyalı olduk’’ denildi. Selam es selame 
❤️
*Selam es selame hocam 
*Zikirdeyim. Bir çok keşif yaşatıldı. Birisi ilginçti, unutmadan yazayım. Ben yaşlı, erkek bir evliya idim keşifte. Elif isminde birinin evindeydim. Akşam yemeğine davetliymişim, burada. Elif isimli kadın çok hürmet ediyordu, ancak yüzü kapkaraydı. Kömür tozuna bulanmış gibi.
-Keşifleri değerlendirirken bu türden çok büyük şifreler içerdiğini, rüyalar gibi yorumlanmaya muhtaç olabildiğini de göz önünde tutmak gerekiyor, değil mi?
*Bir de bir tanıdık bir anne zaten var olan çocuklarından birini keşifte hamur olarak yoğurmuş, un atarak şekil verdi ve mangalda iki yönlü pişirdi, sesli olarak ta anlatıyordu yaptığını.
– Şimdi gel de bu keşfin anlamını çöz düz mantıkla.. Çözülemez. Ek bilgilere ihtiyaç duyulur. Böyle bir keşfi yorumlayana da çoğu kişi itibar etmeyebilir.
*Bir de kendi kendimle kavuştum, kucaklaştım, duygusal bir şekilde. Tevhidi çok iyi idrak ettiğim bir anda yaşadım, bu keşfi.
-Maşaallah barikallah olsun. Kendi kendinle kavuşmak nuru tevhidi yaşamaktır. Mübarek olsun. Ben dediğin ben öteki ben de yok olmuş olmalı.
*Son olarak ta kabak çekirdeği yiyor, çıt sesini de sağ kulağımla duyuyordum, fiziken. Selam es selame 
-kabak çekirdeğinin ne anlama geldiği remz olarak neyi temsil ettiği bilinmeyince değerlendirmesi zordur.
*Hocam Ayşe’nin inançları göğüs kafesinin içinde birer kuş idi, göğsünü açtı elleriyle ve kuşların bazılarını açığa çıkardı.
-Maşaallah barikallah bu sadık haberler verildi anlamına gelebilir. Bütün zülfikârlar olarak Ayşe’nin keşiflerini ciddiyetle takip edelim inşaallah.
*Bir de bu sabah dün akşam paslaştığınız yazışmamızı düşünüyorken önümde bir koyun oldu, tüylerini kesiyor tıraş ediyordum. Daha ilginci de ikindinin zikrinde bu koyun tıraş ettiğim keşfime siz dahil oldunuz, uçarak geldiniz keşfime. Bu kez önümdeki koyunu siz tıraş ettiniz.
-Koyun müminleri simgeler, yün ise samimiyeti ihlası safiyeti sofuluğu inancı… Sanırım o keşiflere karşı şüphelerimizi izale etmek üzere seninle imdad ediliyoruz. Selam es selame
***
*Selam es selame hocam 
*Sanılandan fazla insan şeytan etkisinde galiba. Şeytanın etkisine giren kişiler hiç farkında değiller. Bugün bir keşifte, insanların gözleri değişti, o şeytan gözlerinden açığa çıktı. Bir süre sonra normale döndü insanlar. Türkücü Tolga Sağ o insanların bir tanesiymiş.
-Elbette şeytanın etkisine girenlerin ekserisi asla farkına varamazlar. Başlarda mümin bir kişilik şeytanın etkisine girerse hastalandım der; bana birşeyler oldu, ben böyle biri değildim der. Ancak imanın saflığını yaşamadan şeytani etkide kalan kafirler, herşeyi doğal olarak kabullenir, şeytanın her dediğini kendi fikirleri imiş gibi yaşarlar. Selam es selame …
YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.