Elimden ne gelir duadan başka

              Hocam Merhaba yazılarınızı okuyorum. Öyle içten öyle yüreğe dokunan. Bende sınıf öğretmeniyim. Sizden sanırım imtihan olduğumu düşündüğüm konuda fikrinizi almak istiyorum. Mevzu evlilik. Ben kendi adıma evlenemeyişim. Bu konuda kendimi bildiğim sürece dua ediyorum. Birileri karşıma çıkıyor ama nedense olana karşı içimden evet diyemiyorum. İnsanın iradesi var, sen seçeceksin diyorlar. Ya istediğim olmuyor, ya da tam tersi. Yanlış insanlara kaymaktan Allah’a sığınırım. Ya karşıma düzgün biri çıkmıyor. Elimden geldiğince duamı yapıyorum belki hatalı belki yarım.

              Etrafımda kimse kalmadı. Tek istediğim hayırlı bir evlilik. Rabbimin emrettiğini yerine getirmek, hayırlı bir insanla. Annemin dediği ‘’sen evlenirsen için ısınır nikâhta keramet vardır’’. Bunu yapabilsem. Tabi iyi olan insanlarda gidiyor. Nasibini arıyor. Ben hatam kabul etmemek mi. Kişiliği düzgün iyi biri deyip içimdeki huzursuzluğu bir kenara bırakıp evet demek için kendimi zorlamalı mıyım? Bu konuda yönümü bulamıyorum. Nasıl dua edeceğimi bile bilmiyorum. Elindekileri kaçırdın, insan kısmetini kendi yaratır birazda deniliyor. Böyle mi hocam. Allah için hayırlı insana kalbime ısınsa ve Rabbim kalplerimizi ısındırsa. Bu konulardaki yazınızı okudum ama bu konuda sizden kendime özel yardımınızı istiyorum. Canı gönülden istiyorum. Bir kızınız olarak, kardeşiniz olarak. Kafam karışık, korkularım var. Allah’ın emrini yerine getiremiyorum. Elimden ne gelir, duadan başka. Hayırlı günler hocam. Allah’a emanetsiniz…

SELAM ES SELAME sevgili peri, yazdıklarının cevabı için en kestirmeden risale çıkar, biraz daha açın deseniz kitap olur. Ben size özetin özetini versem aklınız, kalbiniz kabul eder mi bilemem. Çağın hissemize düşenleri var, nefsinizin, aldığınız eğitim ile gecikmelerinizin ve daha sayısız sebebin üzerinizde ve kaderinizde birikimleri var. Hangi ilacı versem geçici çözümdür.

Ben size iman yolunu tercih ederek bir yazı göndereceğim. O yazıda kesin çözüm var. Ama ilim değil imanla yürünecek bir formüldür. Yola çıkıp uygulayanların paylaşımları sana akli delil olsun… Önce geçmişinden bir arın. Seni şaşırtan ve her tür güzellikten engelleyen geçmiş hataların günahların ve yanlış inançlarındır. Bu müfredattan senin gibi mutantlar çıkıyor. Fıtrata uygun eğitilmiyoruz, eğitmiyoruz.

Çocuklarımıza neredeyse doğarken yanlış inançlar yüklüyoruz. İnsan inançlarının esiridir. Kafatası içinde, ışıksız ortamda, sıradan görünümlü et parçası olan beynimiz kendisine yüklenen inançlarla otomatik olarak yönetilir. Bir kere yüklediniz mi yanlış inancı kurulur tahtına, kapatır diğer her ihtimali, bu budur der. Kendisine uygunsa açar değilse kapatır düğmeyi. Kavşaklardaki levha gibidir. Hep aynı yönü gösterir. Uyum sağlayanlar kesin doğrudur der yön değiştirir. Sonra kısa yollar uzar, asfalt biter toprak yollara çıkarır da aklı baştan kurgulatır, hayatı yeniden öğretir. Bir yanlış levha (inanç) hayatı karattır. Kaç kere çıktı kim bilir karşına hayatını cennet edecek adam, ancak sen içine bakmadın, ya kaşı ya gözü sana uymadı yahut boyunu beğenmedin. Ya çok parasız dedin ya çok arsız. Tevekkül edemedin. Her çıkanı sana allah lütfedip gönderdi sen geri çevirdin. Bir türlü tevekkül edemedin. Aklını akıl bildin.<akıl deme bana, hangi akıl derim sana.>

Sen en iyisi mi yazımı güzel oku, yeniden değişik zamanlarda oku. Bir düşün… Allah’a rağmen mutlu olamazsın. Yaratanından ve sana yerleştirdiği gerçeklikten yardım iste. Sağ önünden rüyada veya açık keşifte bir temiz kâğıt alıncaya kadar yazıyı hayatına uygula. Yeniden yaz bize inşaallah. Yazı uzadı söz yine tamam olamadı. Selam es selame

Zikre ilk adım (ZİKİR ve ADABI)