Tekrar Tekrar Okuyup İçiyorum Sözlerinizi

Selam es selame hocam; dediklerinizi yaptım. Sağ devrimin içinde verdiğiniz ‘’E la inne evliyaullahu la havfun aleyhüm ve la hüm yehzenün’’ ayetini okudum. Korkularım yok denilecek kadar azaldı hatta yok oldu demeliyim. Çok teşekkür ederim. Bugün sabahtan beri göbeğimin yan sol tarafı ve arka böğrümün sağ tarafı seyirdi. Hala da seğiriyor. Ben seğirmelere baktım, sevinç ve erkek birisi ile kavuşma olarak gördüm. Henüz bi durum yok doğru mu yorumlamışım size danışmak istedim.

Bir de içimden bir ses, Ya Sin Suresi okuduğun rüyayı daha acık yaz diyor. Ben affınıza sığınarak vaktinizi işgal etmiş olmanın endişesiyle tekrar yazma gereği duydum.

Rüyamda beyaz bi başörtü takmış, sanki mevcut bir topluluğa doğru dönmüşüm. Topluluk insan ama suretler belirsiz. Elime Kuran-ı Kerimi veriyorlar. Ya sin suresini oku diyorlardı. Hatırladığım bir ayrıntı, bana kitabı sağ taraftan biraz yüksekçe bir yerden veriyorlar. Kuranı Kerimi açıyorum. Arapça ayetlerin arasından Ya Sin suresini bulmaya çalışıyordum. Bir taraftan da ezberden Ya Sin suresini okumaya başladım. Uyandırıldım.

Eskiden bana çok güzel rüyalar görmek nasip olmuştu. 5–6 senedir görmüyordum. Yazın ”inşirah suresini” okuduğumu şimdi de ”ya sin” suresi okuduğumu gördüm. Bunların bir hikmeti var mıdır hocam. Öyle özlemişim rüyalarımda huzurlu şeyler görmeyi, bunlar etkiledi beni ister istemez.

En çok etkisinde kaldığım bir rüyamı daha sizinle paylaşma ihtiyacı hissettim. 1–2 kişiye anlattım, hiçbir yorum alamadım. Ben de sakladım artık rüyamı ama sanki bir işaretti. Çözülmemiş bir bulmaca gibi, sır dolu bir dolap gibi geliyor bu rüyam. Bir dönem eşimle çok kötü bir dönemdeydim. Türlü dualar zikirler çekiyordum. Namazdan başımı ayırmak içimden hiç gelmiyordu. Mecburi ev islerini yapıp hemen seccademe koşuyordum. Salâvat çok çekiyordum. O dönemler türlü salâvatlar, binler onbinler ne bulursam salâvat olarak okuyordum. Peygamberimiz tek yoldaşımdı. O dönem ona çok sarıldım. Rabbim ve peygamberim zindan dünyama dosttular.

Rüyamda beyaz bir masada sandalyede oturur buldum kendimi. Yanımdaki sandalyelerde doluydu. Masanın etrafındaydık, yanımıza nurla çevrili bir zat geldi. Öyle mis gibi kokan, öyle ışıl ışıl bir zatdı. Yanında da Araplara benzer bir zat vardı. esmer, nurla çevrili olanın yüzüne bakamıyorum. Öyle parlak nur saçar vaziyette bizim masaya geldi. Nurlu olan yanındaki esmer zata bizleri tanıtıyordu. ‘’Bak bu değerlim abu Bekir dedi’’ o da selamlaştı. Sonra ‘’bu Ömer dedi, o da selamlaştı. Bu Osman dedi oda selamlaştı. Sonra bu âli dedi oda selamlaştı. Sonra bana döndü bu da seyidim dedi benimle tanıştırdı. Başka da kimse yoktu. Ben şaşırdım. Seyyid ben miyim derken o an içim aşkla doldu. O nurlu zat peygamberimizmiş.

Anlıyorum, o an ağlıyorum, seviniyorum, bana seyidim dedi diye. Sonra haydi gidiyoruz dedi beraber bir hükümdara gittik. Uzun örgülü saclı, zalim bi hükümdarmış. Onu ıslama davete gidiyorduk. O çok edepsiz bi hükümdardı. Bize hakaret edip reddetti. Efendimiz sakin karşıladı, davetini yaptı sessizce arkasını döndü. Biz oradan çıkacakken bir hançer fırlattı hükümdar. Benim elime geldi. Elimi kesti. Ama acımadı. Kan akmadı. Ama atarken ‘’bu hançer kime gelirse onu mahkûm edeceğim’’ demişti. Bu sözle birlikte dört halife üzerime atıldı, beni ortalarına aldılar, kimseye gelmedi, al hançerini dediler.

Ama kral ‘’hepiniz kalacaksınız o zaman’’ dedi. Bizi zorla hapse attırdı. Biz hapisteyken yiyecekler belirdi. Bizim yiyecekleri aniden bir kapıdan içeri giren çekik gözlü bir kız çocuğu gördü. Efendimiz ‘’al dedi, yiyecekleri o çocuğa verdi. O da ‘’çok açtım’’ dedi. Yerken biz onun geldiği kapıdan çıkmaya başladık. O çocuk koşun kaçıyorlar diye bizi ihbar etti. Biz bir dört yol ağzına geldik, hepimiz ayrılalım dediler. Bende ayrıldım bir yola girdim. Çok kalabalık, biraz ilerledim sonra ben ne yaptım diye geri koşmaya basladim. Ben ne bilirim, nere giderim diye ağladım durdum.

Dostlarım efendim canim diye öyle üzüldüm öyle ağladım, çaresiz ne yapacağını bilemez, yapayalnız hissettim kendimi. Belki askerler yakalamıştır, belli mi olur dostlarımı bulmam lazım, zindan onlarla bu şekilde özgürlükten hayırlıdır, diyerek tekrar hükümdarın zindanına doğru gerisin geri gittim. gözyaşlarıyla öyle çok ağlarken uyandırıldım. Belki aylarca etkisinden kurtulamadım bu rüyamın. Çok sene geçti ama hala o acı içimde onları kaybetmenin acısı. Yazarken bile gözyaşlarım coştu içim çok yanıyor. Uzun yazmış oldum affınıza sığınarak. Hakkinizi helal edin değerli vaktinizi işgal ettiğim için hocam, selam es selame.

Selam es selame daya Hanım; Korkularınızın azalması hatta yok olmasına çok sevindim. Ne zaman herhangi bir korku sizi yıpratmak isterse hemen aynı efal ve duayı yapın. Bu bilgileri not ettiğiniz bir defteriniz olsun. Zamane akıllar çok unutkan.

Geçmişte yaptığınız ibadetler ve zikirler size kazandırmış kazanacağınızı. Efendimizi ve islamın çekirdek kadrosu olan dört yâri Güzini görmüşsün. Manen onlarla birlikte islama davet cihadına katılmışsın, bu uğurda hapsedilmişsin, yaralanarak gazi olmuşsun ve en önemlisi Seyyid olduğunu apaçık efendimizin nur kaynağı dilinden işitmişsin.

Bunlar ne büyük şereftir. Rabbim idrakini lütfetsin sana: Seyyid demek Hz Hüseyin efendimiz kolundan evladı resul olduğunu anlatır. Eğer Hz hasan efendimiz kolundan evladı resul olsaydın sana şerif diye hitap edilirdi.

Sükûnetle ve vakarla bir peygamber torunu olarak verdiğimiz tertip ile ya latıfun zikrini kırk bir güne tamamla lütfen. rabbim yar ve yardımcın olsun. Gördüklerini ve göreceklerini tanıdık bildiklere anlatma lütfen. Kıskanırlar yahut nefsin bundan pay çıkarır da Allah korusun kalp göçün zarar görür. Bize yazmaya devam et ki gelişmelerle rehberliğimiz kusursuz devam etsin inşaallah.

Gelecek; hem İslam milleti ile Türkiye’miz için hem de senin için çok güzel gelecek inşaallah. Umutlu ol.

Sol elinle fazla iş yapma, yemek yeme su içme asla tespih çekme.

Sol elini yanağına ne uyanıkken nede uykuda koyma.

Ellilerinin parmaklarını birbirine geçirerek bekleme.

Sol elinle sağ elini asla tutma. Namazdaki gibi sağ ile sol elini tut.

Sol bacağını sağın üzerine asla atma.

Bir yola çıkarken ilk adımını besmele çektikten sonra sağ adımını atarak başla.

Banyoya, tuvalete girerken sol ayağınla gir, sağ ayağınla çık.

Evine boş girsen bile selam ver ve sonra da kendin al.

Yeniden görüşmek üzere selam es selam e

Şu an öyle bir acı çekiyorum ki ben ardı ardına görürdüm. Efendimiz bazen gelirdi, salâvat çekerken basımı okşardı, ben kıymetini bilemedim. O dönem eşimle ayrılık eşiğine geldik. Yanlışlar çok yaptım, beynamaz oldum, her türlü çirkefe daldım. Sizin bu sözleriniz beni öyle çok pişmanlığa itti. İnşaallah idrakini artik daha iyi anlıyorum, çok teşekkür ediyorum. Tekrar tövbelerimi kabul eden Rabbime şükürler olsun, sizinle konuşmak nasip oldu.

Hemen bir defter edindim, başladım bütün notları almaya. Ben tekrar tekrar okuyup içiyorum sözlerinizi bir hata etmemek adına. Tüm sözlerinize Eyvallah hocam, çok teşekkürler. selam es selame

Yayınlanma tarihi: 7 Ara 2016, 13:36