Sadi Şirazi Hacı Bayram Veli
Sadi Şirazi Hacı Bayram Veli
Sadi Şirazi ve Hacı bayram veli görüşmesi..
12mayıs/2018
*Canım hocam
-Buyur fatmacan.
*Ancak yazabildim. Şimdi iyiyim. Yokluyorlar hala, bazen de nazar ile birleşince… Düşünmüyorum…
-Geçer inşaallah. Ben okudum, sen de gereğini yaptın. Rabbime havale et zihnen düşünme onları. Çok istiğfar etmen gerekiyor. Allah seni, beni affetsin inşaallah geçecek.
*Ediyorum, sadece misafirlikteyim diye sizden de rica ettim. Bir de sizin duanız bana çok iyi geliyor.
-Senin de sevgin, ilgin ve mucizevi keşiflerin bana iyi geliyor.
*Nazar çok oluyorum. Eskisi gibi kalabalıklara girmiyorum. Siz benim bitanecik hocamsınız. Bende ki yeriniz ayrı.
-İnşaallah keşiflerin devam eder. Son görüşmeden çok moral buldum.
*Ben iyiye gidince keşifler de açılıyor hocam. Bana verdiğiniz ‘’vecallena min ledünke veliyyen vecallena min ledünke nasira’’ zikri iyi geldi.
-Evet, senin sürekli temiz kalman gerekiyor. Ve zikirlerin, namazların, sağ devirlerin aralıksız devam etmeli.
*Ediyorum. Şirkette de kılmaya başladım namazlarımı. Hatta inşallah 7 vakte çıkaracağım namazımı.
–Son görüşmemizde cennetin kokusu vardı sanki. Halen o çok iri atı merak ediyorum. Acaba bana geçmişte Hz. Hüseyin Efendi dedem tarafından müjdelenen at mıdır diye. At sütlü kahve renkte ve benim kıyafetim de sütlü kahve dedin ya.
*Hocam hani ben gül dağıtmıştım ya. Hocam at şu anda karşımda, sizde başındasınız. Seviyorsunuz. Ama at şu an, hani haralarda çıkmasınlar diye setli yerleri oluyor ya…
-Evet.
*Orada tutuluyor…
-Vakti değildir.
*Size alışması lazım. Çünkü bana bakıyor at…
-Evet… İnşaallah çok hasret kalmayız.
*At ile kıyafetiniz aynı renk. Zaten siz zamanla hislerinize kavuşacaksınız. O zaman atınızı da alacaksınız.
-Dilerim sevgimiz, saygımız kemal derecede olur. Allah’ın selamı onun üzerine ve üzerimize olsun.
*Gülümsüyor sürekli. Yüzüne düşen beyaz yeleleri var.
-Maşallah, barikallah. Rabbim güzelliğini, nurunu artırsın.
-Dişi bir at olabilir…
-İnşaallah.
*Ama siz başındasınız, onu seviyorsunuz.
–Ne güzel: Rabbim! hamd sanadır, şükür sanadır. Fakirini bağışla ve ihtiyaçlarımı halık sıfatınla kâmilen yarat, efendim. E ya halıkı ya seyyidi ikzı haceti,
-Hocam kalbiniz oluşuyormuş. O nedenle kavuşmanın vakti varmış.
–Narı aleyye mazharul acaibi tecüdhü avnelleke külle hemmin ve yü’min seyebhal ya vedud. Ya vedud. Ya vedud. Ya vedud. Ya vedud. Bi nübüvvetike muhammed aleyhisselam ve bi vilayetike imamı ali ks. ya vedud. Ya vedud. Ya vedud. Ya vedud. Ya vedud. Ya vedud.
O keremin vaktini sabırla bekleyeceğim inşaallah. Selam efendimize, ehli beytine ve ashabı kiram ile cümle Mürsellere ,nebilere, velilere, âlimlere, şehitlere, gazilere, abidlere ve mümin Müslim olarak rahmeti rahmana kavuşanlar ile yaşayan müslümanlara olsun. Âlemlerin nuru rabbimize hamdolsun. Ya Allah ya bismillah Allah’u ekber… La ilahe illallah
Muhammedürresulullah.
*Hocam. Yerde bağdaş kurmuş bir gruba denk geldik. Ellerini kalplerine koyup selam verdiler, sohbete devam ediyorlar. Ben yokmuşum gibi, derse devam ediyorlar.
-Aleykümselam ve rahmetullahi ve berekatuhu. Selam onların da üzerine olsun.
*Kafa ile onayladılar. Ama ders yapıyorlar.
-Erenler kimlerdir. Sordun mu ki. Kim bilir kaçıncı yüzyıla gittin yine. Selamüm aleyküm erenler. Kaçıncı yüzyılı yaşıyorsunuz, kimlersiniz. Lütfeder misiniz? Yoksa Hacı bayram velinin dersinde misin?
*Galiba buradan çıksam iyi olacak. Hocam Ankara da hacı Bayram veliye gitmiştik ya… Yunus gibi giyinmişlerdi. Sadri Şirazi diye biri var mı?
-Var. Sadi Şirazi Hz. Allah’ın selamı üzerinize olsun. Biz 2018 yılının mayısını yaşıyoruz. Kızımız size rastlamış sanırım. Doğru mu?
-Gözü ile onayladı.<Hocam bir dersteyim mümkün müdür, ara verince konuşalım’>dedi.
-<Sadi Şirazi İslam âlimlerinden ve büyük velilerdendir. Asıl adı Müslihüddin Şeyh Sadi’dir. 1210’te Şiraz’da doğdu, 1291’de Şiraz’da vefat etti. Abdülkadir Geylani hazretlerinin halifesinin talebesidir. Onun derslerinde yetişerek kemale geldi. Ömrü ilim öğrenmekle, talebe yetiştirmek ve insanlara doğru yolu göstermekle geçti. Moğol ve Haçlılarla yapılan savaşlara katılıp, cihad etti. Bir defasında Haçlılara esir düştü. On dört defa hacca gitti. Bütün şiirlerinde Sadi mahlasına rastlanmaktadır.>
Elbette efendim. Ne zaman uygun olursanız… Fatmacan bu yazıyı sana gönderdim.
*Tamam, okudum hocam.
-Hazret dersimi bozmayın dedi. Bir daha denk düşer miyiz bilinmez. Selam o mübareğin ve öğrencilerinin üzerine olsun.
*Hacı bayram veli ziyaretini anlatamamıştım. Siz dinlenin diye.<Daha öncede denk gelmiştiniz> dedi. Hocam, Sadi Şirazi.
-Şimdi, Hacı Bayram Veli Hz. anlat. Eğer Şirazi hazret de uygun olursa, o zamana kadar, onunla da görüşürüz. Evet. Kendisini tanıtan bir yazıyı güncellemiştim. Ve kendisi ”yeniden görüşeceğiz hocam” demişti. İşte sözünü tuttu.
*Daha önce hacı bayram veli türbesinin içine giremediğim için çok etkilenmemiştim, bu kez türbenin içine girebildik.
-Maşallah nasip olmuş.
*Ben orada dua ettim ve Hatice’nin kalbine elimi koyup ona da dua ettim. Çok huzurlu bir ortamdı. Sonra çıkarken başıma takılan beyaz tülbent çıkmadı, küpeme takıldı felan. Dışarı çıkıp zor çıkarttım başımdan. Sonra ben orada Nurgül de hissetsin diye Nurgül’e kalben seslenmiştim. Orada ben dua okurken, O, yani Nurgül ve yanında iki kişi sürekli gelenlere eli kalbinde selam veriyordu. Böyle olma ihtimali var mı? Doğru mu gördüm.
-Olmuş bile. Türbede miydi? Yani Nurgül ve iki kişi. Ruhlarımıza mesafe yoktur. Her yerde olmamızı engelleyen toprak bedenlerimizdir. Bak şirazi Hz. bize geldi, yahut biz şirazi üstada gittik. Demek ki hakikatte mesafe ve zaman kavramı yoktur. Allah zamandan ve mekândan münezzehtir. Sadi Şirazi hazret halen görüntüde mi? Selam üzerine olsun. Yediyiz yıl gerilere gittin, farkında mısın?.1291 de hakka yürümüş üstatla buluştuk.
*Ders yapıyorlar. Mum ışığı gibi kısık bir ışıkta. Hocam sonra ben Çorum’a gelince, Nurgül’e misafir olarak geldim.
-O zamanların ışığı kandillerdi.
*Onun evine, gece bir sürü misafir geldi. Beyazlı,o kadar kalabalıktı ki… Gelenlerden biri de Hacı Bayram Veli idi. İkimizde gördük. Nurgül’e dedi ki; <Fatma, sen beni gör diye, oraya gelmeni istedi. Bu yüzden ben size geldim> dedi.
-Maşallah. Selam o mübareğin ve sevdiklerinin üzerine olsun. İade-i ziyaret yapmışlar. Yanındakiler de ihtimal öğrencileridir.
*Sonra dedi ki; <Fatma o güzel kalbi ile türbeden eşya çıkarmak istemedi ama beyaz tülbent de onu bırakmak istemedi. Öyle güzel dualar etti ki onu kendim getirdim> dedi. Korumak gibiydi ya da onun geldiğini duyup, görmek isteyenlere… Siz de vardınız dua edenlerin arasında…
-Ne güzel bir deneyim yaşamışsınız. Darısı bütün müminler ile Zülfikarların başına inşaallah.
*İnşallah hocam… Ben nasıl görüyorum acaba bu eskileri… Peki, hocam orda arkası dönük oturan bir kadın vardı, türbede. Gelenlere arkası dönük duruyordu.
-Bu keşifini Zülfikarları teşvik için, türbeleri, kabirleri ziyaret etmeleri, sürekli güzel, cemali ve kemali dualar yapmaları için yayınlayacağım. ”Beyinlerimizi, kalplerimizi sınırlamazsak, Allah’ın her şeye kadir olduğuna inanırsak, hepimiz yaşayabiliriz bu tür keşifleri” demek için yayınlayacağım.
*Bir yanında dikelen, cami hocası gibi giyinen biri daha vardı. Hacı Bayram Veli Hz. beyaz güzel bir elbise giymişti. Başında beyaz bir namaz şapkası takılıydı. Sakalları çok uzun değildi. Türbeler insanları çağırır mı hocam?…
-O mübarek cemalde, kemalde bir zat idi. AK Şemseddin Hazretlerini ve Fatih sultan Mehmet han Hz. yetiştirdi de İstanbul’un fatihi oldular.çağ kapatıp çağ açtılar. Büyük velilerden, zamanın sahibi, Gavsı Azam idi. Anlattıkların çağırır diyor.
*Çünkü planımda ne Hatice’yi görmek ne de oraya gitmek vardı. Öyle kendiliğinden gelişti herşey, hem Hatice’yi gördüm, hem oraya, türbeye gittik.
-İşte anla ki senden ve bu garip ihtiyardan bütün hak ehlinin haberi var, demektir.
*Çağırırlar mı yani?
-Rabbimiz bizi bütün sevdiklerine bildirmiş demektir. Çağırırlar. Herkes ancak nasibini yaşar. Hakk eden her güzel mevkiye davet edilir. Allah dostları birbirini sever. Ve kişi sevdikleri ile beraberdir. Eğer dileseydin şu anda dahi Hacı bayram veli Hz. i görürdün, biiznillah.
*Hem de girdik, yanına oturduk. Şuan karanlık içinde görünüyor kendisi…
-Senin ruhuna her güzellik açık inşaallah.
*Tek onun yüzü var hocam. Aha Selam da verdi. Ama <konuşmayacam> dedi.
-Selamün aleyküm efendim. Allah’ın selamı, bereketi, izzeti ve şerefi, cemal / kemal nuru sizinle olsun.
*Elini kalbine koyup selam verdi.
-Aleykümselam efendim.
*<Kuran vaktidir, sonra inşallah> dedi.
-Tamamdır efendim. Bağışlayın, rahatsız etmek değildir maksadımız. Kızımızı geliştirmektir. Sizi bize anlatırken, ”dilersen şu anda dahi görüşürsün” dedik.
*İlin garibi, benin gördüklerimi Nurgül de görüyor. Acaba dememe gerek kalmıyor.
-Allah sizden ve sevdikleriniz ile sizi sevenlerden, hiyerarşinin bütün görevlilerinden razı olsun efendim.
*Gülümsüyor. <Benim gözümün nuru> dedi.<O kalbe dokundu, hatta kaç kalbe dokundu>
-Allah kendisinden razı olsun. Bizim de kalbimize dokundu efendim. Sizlerle görüştürüyor.
*<Bak kendi kalbine hacı bayram, onun ve benim parmak izlerimiz var. Geldi, ziyaretin de kalbiyle seni de bize getirdi. >
-Allah razı olsun, sizden ve kendisinden. Rabbim bedenen de nasip eder inşaallah sizi ziyareti. İnşaallah dualarınızı, himmetinizi umarız efendim.
*<Hocam, bunda senin payın büyük. Seni bilirim Hacı Ali Bayram. Bilirim ki dua edersin. Korkma! Kendin için de et, kendine dua etmek bencillik değil. İyi olacaksın ki iyi edebilesin.>
*Ahh efendim… Ümmet millet derdine öyle giriftar oldum ki kendim için dua etmeyi bencillik bildim. İnşaallah bundan böyle belki kendimi de katarım dualarıma.
*<Katmak hakkındır, dua ibadettir.>
-Efendim bilirim de hep verici oldum her nedense, önce ümmet ve millet dedim. Efendimizi ve rabbimi öyle sevdim ki kendime sıra gelmedi.
*<Nasıl huzur veriyor bu kızın küçük kalbine dua etmek sana, değil mi?>
-O küçük kızı bize lütfedip yar eden rabbime hamdolsun.
*<O da küçük kalbi ile dokunuyor sana.>
-Kalbimi yumuşatıyor.
*<Çünkü sen istemeden de sana dua ediyor. İşte bencillik olsaydı senin kendin için edemediğin duayı Allah bu kıza ettirmezdi.
-Onun gibisini hayal bile edemezdim efendim. Onun kadar net seven var mı bu garibi bilmiyorum.
*<Hocam senin işin dua etmek, onun işi sevmek. Sen dua edeceksin o iyi olacak, seni sevecek ki sen iyi olacaksın.>
-Efendim! Efendim! Efendim! Çok ilime, irfana ihtiyacımız var. Duaya ihtiyacımız var. Giderek geliştiriyoruz birbirimizi efendim. O benim gören gözüm oldu,işiten kulağım. Hasta kalbimi iyileştirecek rabbim, inşaallah.
*<Hacı bayram; İlim ilim bilmektir, İlim kendini bilmektir. Haydi… Dualarınızı edin. Bana uğurlar ola.>
-Tam da vaktidir efendim. Uğurlar olsun. Selam ve berekatullah cümlemizin üzerine olsun.
*<Amen>
-Görüşürüz ,Fatmam. Namaz kılmam lazım, zikir saatim girdi geçmek üzere.
*Fil suresi 28 ayeti. Tamam hocam. Kalbi ile selam verdi size.
-Fil suresinde 28 ayet yok. Fatma bu nedir.?
*Bir dk. Bu o değil. Biri girdi araya. Pis pis gülüyor.<Vedalar biter sıra bize gelir> diyor.
-Kâfurun oku uzaklaştır. Namaz kılmam lazım.
*Zaten kurt, bu kimse kurt halinde. Ama bu sizin benimle aynı anda sohbet ettiğiniz biri. Benimle ilgili değil, sizinle ilgili.
-Kim? Sorar mısın kimmiş.?
*Ekranında sizin resminiz olan biri.<Salakmıyım ben kimliğimi diyeyim>diyor. <Hep bu anı bekledim>dedi.
-Profilinde benim resmim mi varmış.
-Yok, Sizin sohbet ettiğiniz biri…<Seni arıyordum fatmacan, sordum sordum senin bu çakal hocan söylemedi.>
-Allah açığa çıkarır inşaallah.
*Kalın kaşlı, sizin MSN den konuştuğunuz biri…
-Fatmacan kâfurun suresini oku, yüzüne karşı.
*Arkasını döndü kurt şekilinde kaçıyor. Ama çevrim beyaz. Bana yazarken aynı anda kime yazdınız hocam. Gereksiz sohbeti uzatıp saçma sorular soran kimse, o işte. Erkek, kalın kaşlı.
-Bilemedim fatmacan. Namazdan sonra görüşelim, zaman daralıyor.
*Şimdi benle sohbet ederken kime yazdınız, aynı anda.
-Sen niteliklerini yaz.
*Yok, saklıyor niteliklerini. Sadece MS’nden sizle sohbet eden biri… Neyse bulurum inşaallah.
-Namazdan sonra araştıralım.
*Hocam uyusam, yarın baksak olur mu? Uykum var. Elimden kaçırdım zaten. Bundan dolayı. Gitti ama buluruz.
-Olur. Uyu Allah’ın izniyle. Allah rahatlık versin. Gözlerinden öpüyor, rabbime emanet ediyorum seni. Arşın melekleri korusun seni.
*Âmin. Siz gelin, iyi geceler diyeyim diye bekledim, sizi seviyorum, Allah’a emanet olun. Uyumadan bana bir kez daha okursanız çok mutlu olurum.
-Ben de seni seviyorum, canfatmam… Gözümün nuru, gönlümün sürurusun.
*Sizde benim bitanecik hocamsınız.
-Yine güzel bir keramet yaşadık, şükürler olsun.
*Çok şükür hocam.
–Kalbim durmadan sana dua ediyor, dilimle de okuyacağım. Fatiha-i şerifeye teslim edeceğim seni. Nurun çoğalsın, huzurun artsın, kalbin nurlandıkça nurlansın. Sevgimiz daim olsun inşaallah.
Konuşma Sonu
Bir mesaj yaz…