Regl meselesi

Günaydın hocam size iki Şey danışacaktım. Birincisi size anlattığım rüyamdaki gelen zatın ‘’sana kırkları verdim’’ demesine ilişkin bir yorumunuz olmamıştı. Dun zikir yazınızı okuduktan sonra üzerine düşünürken farkettim ki bahsettiğiniz zikirin hiç kesilmeden 40 gün yapılması gerekiyor.

Rüyam bana sizi ve bu zikri mi haber verdi. Acaba bunu bir şimşek çakması gibi anlık bir uyanışla ve güçlü bir şekilde farkettim. Yorumunuzu merak ettim.

Ve ikincisi 1,5 yıldır zikir çalışmalarına başladığımdan beri sorun olan bir konu. Araştırdım ama net bir cevap bulamadım size de danışmak istedim. Zira zikire tekrar başladım ve 40 gun sürmesi gerekiyor. Sorum su kadınların aylık özel günlerinde zikir yapılmaya devam edilebilir mi? Ve bir adim daha ileri giderek sunu da sormak isterim bu günlerde namaz kılınabilir mi? Çünkü kılınabileceğini söyleyen kaynaklar da var. Doğrusu nedir acaba? Çünkü aslında ben kesmeden devam etmek istiyorum. Öğretilmiş bilgiler doğrultusunda şimdiye kadar ara verdim hep. Umarım sorularım tuhaf olmamıştır. Teşekkür ederim.

Selam es selame B.. Hanım; hayırlı günler… Allah yar ve yardımcınız olsun…

Evet, kırklar demek kırk gün aralıksız zikir yapmaktır. Başka anlatımlar da vardır ancak biz marifetullah ilminin şifrelerini kâmilen çözdüğüne inandığımız hocam ve hocamın hocasından böyle öğrendik. Kırk yıldır uygulayarak doğruluğuna hakkal yakin şahit olduk. Üçler demek bir duayı peş peşe üç değişik vakitte yapmaktır.

Yediler demek yedi evkatta, ilmin kendi içinde marifetullah dâhilinde yani, bir hikmet deryası olan efallerle hizmet yapmaktır. Kırklar demek te bir zikiri hiç ara vermeden usulüne uygun kırk gün okuyabilmektir. 21 ler 14 lerde vardır. Cemali bir dua 21 günden önce köklü değişim yapamaz, eksikli iş olur. Tam değişim, yani ortadan kalmasını istediğiniz bir tecellinin yokluğa gönderilerek yenisinin devreye girmesini sağlamanın tek yoludur.

Kırkların bir adı da ÇİLE dir ki Farsçada kırk demektir. Tasavvufi literatürde çileye girmek, kırklar meclisine ulaşmak diye geçen ifadeler bu anlama geliyor. İslamın olmazsa olmaz zikir ve ibadetlerini yoğun biçimde yaparak mana ilimlerinde (ilmullah) ilerlemenin yegâne yolu olan tasavvuf eğitimine/erbabına şeriat âlimlerince ve siyasilerce tarihte çok saldırılar olmuş. O saldırlar sonucunda tasavvuf ehli kendilerince örtülü bir dil geliştirmişler. Kelimelerin üzerini adeta kamufle etmişler, açık söylenecekleri bile sırlamışlar… Uzun yıllar dinden, din eğitiminden uzaklaştırılan milletimiz şimdilerde yeniden maneviyata yönelirken kaotik bir hal yaşamaktadır. inşaallah zamanla bu egzotik hele gelen iş de aydınlanır. Hizmetimiz biraz da bu amaca yöneliktir.

İnşaallah bize ulaşmanız bir tesadüf değildir. Gayretinizin semeresini almak, sistemli zikir yapmayı sağlayacak ve şeytani işlerden titizlikle uzak durmanızı temin edecek olan öğretimize sizi geçmişteki emekleriniz getirmiştir.

Açıklamalarınız her zaman ufuk acıcı ve yol gösterici cok teşekkürler.

Bayanların zikirde ve manevi alanlarda erkekler kadar söz sahibi olmayışının yegâne sebebi, gençlik çağlarında, yani eğitime en çok açık oldukları dönemde, hilkatlerinin gereği olan, saygıyla karşılanması gereken regl engelidir. Mutat dönemlerinde ibadetten ve zikirden uzaklaştırılmaları, dolayısı ile asla kırkları görememelerini yani hayatlarında köklü değişim yapmaktan mahrum olmalarını getirmiştir.

Biz bu konuyu hamdiye’ye mektuplar 3 ve 4 de işledik. Sayısını bilemediğim kadar genç bayan arkadaşımıza rehberlik yapıyoruz. Birçoğu, belki % 90 ı şu anda meleki âleme geçmiş, süfliyattan arınmış, nur gören Allah dostları olmuşlardır. Çünkü aralıksız zikir yapabilmektedirler. Bunu da bahse konu mektupları okuyup uygulamakla sağladılar. Lütfen siz de bu kaynaktan istifade ederek aralıksız zikre ve ibadete nasıl hazırlanacağınızı öğreniniz.

Namaz ve zikir efalli ibadetlerdir. Şartı temiz olarak ulu divana durmaktır. Bunun yolu, ihtiyaç varsa boy abdestli olmak ve her vakitte normal abdest almaktır.

Regl meselesi, vücudun veya esbabın kanama nedeniyle kirlenmiş olmasıdır.

Problem temiz olmamaktır.  Sorun bir şekilde giderilirse namaz da kılınır oruç ta tutulur zikir de yapılır. Lütfen hamdiye’ye mektuplar 3 e 4 ü dikkatle okuyun ve uygulayın.

Peki okuyacağım. Çok teşekkürler. Daha önce okuduğum başka yazılarınızda da nur görmek ile ilgili ifadeler vardı. Işıklardan bahsediliyor. Son bir aydır ben de çeşitli zaman ve mekânlarda, ama çoğunlukla kendi odamda 3–4 adet bir arada ya da daha az, hızla hareket eden parlak, beyaz ya da sâri renkte, boyutları farklı ışıklar görüyorum. Bu nur görmek denilen sey mi?

Bir mümin olarak tavsiyelerimize uyup ulu divana durduğunuzda, içinizin rahatlığından bunu anlayabilirsiniz. Rabbimiz kuranı kerimde sayısız kere bizi zikir yapma konusunda uyarmaktadır. İnsanlık ancak ilim ile kalkınır dünya ve ahiretin hakkını verebilir. Gerçek ilim ise zikirsiz asla elde edilemez. Zikir potansiyel güç ve kudretlerimizi açığa çıkaran yegâne gelişim nedenidir.

Bu gerçekliği kendi nefsinizde yaşadığınızı geçen mektubunuzda belli etmiştiniz.

Evet, gerçekten de bunun söylediğiniz gibi olduğunu, bizzat yasayarak, az olan bilgimle elimden geldiğince araştırarak yasadım, gördüm ve hissettim. Cok şukur Allah bana bunu nasip etti.

Evet, nur görüyorsunuz. Bu konuda bugün yayınlama ihtimalimiz olan bir yazıda geniş bilgi var. Nurlar ilahi vahyin(işaret dilinin) bir bölümüdür. O nurlar size bir şeyler anlatmaya gelen asli bedenli meleklerdir. Okumayı henüz bilmediğiniz bir alfabe ile iletişim kurmaya çalışıyorlar. Zamanla o dili deneyimlerinizle yaşayarak öğrenirsiniz inşaallah.

Yaptıklarınızdan ve yazdıklarınızdan, kullandığınız dilden inşaallah liderlik yapacak seviyede olduğunuzu seziyorum. Kendinizi yetiştirmekle kalmaz inşaallah çevrenize nur saçan bir Allah dostu, ümmet hamisi, millet önderi olursunuz.

Yeniden görüşmek dileği ile… Bize her konuda yazmaya devam ediniz.

Eğer bilgisayardan yazıyorsanız bir mektup şeklinde ve edit edilmiş bir halde yazınız lütfen. Selam es selame

Yayınlanma tarihi: 12 Kas 2016, 17:50