İlahi Adalet, yazıya yorumdur Olağan üstü güzel bir yazı okudum. tespitler çarpıcı, anlatım mükemmel. Öncelikle kutlarım. Yazınıza en az yazınız...
Akıl üzerine
Akıl üzerine
-
24 Ağustos 2024 Cumartesi 20:24:11
Akıl üzerine
akıl yoranlar onu üç kademede açıkladılar.
Akl-ı Evvel, Akl-ı Küll ve Akl-ı Maaş.
Aklı evvel;
varlıkta bizatihi bulunan ilahi ilimdir.
Bir diğer adı kalemi âlâdır.
Aklı evvelin tenezzül yeri Levh-i Mahfuzdur.
Varlığı ve levh-i mahfuzu birbirinden ayrı düşünmemeksizin;
Aklı evvel için,
Levh-i Mahfuz’un toplu duruşu da denilir.
Levh Aklı Evvel’ in tafsil yeridir.
İlahi ilim ana kitaptır.
Aklı evvel onu açıklayan imamdır.
Levh ise toplu ilmi açıklayan kitaptır.
Levh kaleme uyum sağlamış itaat etmiştir.
Kalem ise bizatihi aklı evvel olup levh’e tam hakimdir.
Nun adı ile de anılan ilahi ilmin divitinin mürekkebinde toplu halde bulunan hükümleri açar, her zerreye ihtiyacınca tafsil/açık (nakış) eder.
Böylece aklı evvel; Aklı Külliye ayrıntılı şekilde nüfuz eder, yayılır.
Aklı maaş ise aklı külliyi tafsil eder; her nefis fıtratı (gayreti) kadar nasiplenir.
Aklı evvel ilahi ilmin nurudur.
Bu sebeple bütün varlık ilahi ilmin/nurun zuhurundan ibarettir.
Yaratılışa dair ilk belirti nurun bu aleme tenezzülü, yani zuhuru, görünür bilinir oluşudur.
İstersen buna sonsuz sınırsız Hakk’ın (toplamın) ilk yayılımı diyebilirsin.
‘’ Allah teâlâ, ilk olarak aklı yarattı.’’ Hadisi şerifi bu gerçeğe işaret eder.
Akıl; Halka nispet edilen hakikatlerin,
ilahi vasıfla anılmaya en yakın olanıdır.
Bu yaratılma, biteviye batından zahire tenezzülle, aklı külliye intikal eder.
Aklı evvelden ilk zuhur, gönle düşer;
Aklı külli hisleri,
fikirleri idrak edip zahire çıkaran, akıl edendir.
Böylece akl-ı evveldeki bilgi aklı külliye tenezzül etmiş olur.
İbadetlerle, doğru zikirle yeterince temizliğe ulaşmış gönüller – akıllar nur görmeye başlarlar.
Zamanla nurların bir işaret dili olduğunu sezer, anlamını çözmeye başlarlar.
İşareten (yani vahyen) meleki alemin ve eşyanın bilgilerini herkesten önce sezmeye,
keşfetmeye başlarlar.
Bunu başarabilenler yaratılışın aklı külliye nasıl tenezzül ettiğini fark ederler.
Bu işaret dilinin dallarından birisi de ilmi ebedan denilen ihtilaç ilmidir.
Nur görmeyenlerin aklı evvelden nasipleri yoktur.
Anacak O tecelli, yani yaratma işi aklı külliye ihtimaller (misal) aleminden inzale(inmeye) başladığı andan itibaren hayali olarak idrak edilmeye başlanır.
O;
yani aklı külli,
insanlar, melekler ve cinler için sanki bir nurdur.
Aklı Maaş ise daha ölçülü kişiye özel nurdur.
Aklı maaşın idrâkı fikir aleti ile olur.
Akl-ı Maaşın Akl-ı küll’e bakan bir yüzü vardır;
Ancak akl-ı evvelden nasibi yoktur.
Çünkü Akl-ı maaşın fikir ve kıyasla fikir yürütme ölçülerinin akl-ı evvel üzerinde hükmü yoktur.
O nur; kutsi vahyin zuhur(çıkış) yeri olup,
nefse nispet edilen ruhun merkezine inmektedir.
Akl-ı külli bu emrin yayılıp dağılmasında
adaletin yerli yerince tecellisine bir ölçü, mizan unsurudur.
Kendi dışında herhangi bir kanunla kavranmaktan münezzehtir.
O en küçükten en büyüğe kadar eşyayı her çeşit ölçüyle tartar, ilahi adaleti gerçekleştirir.
’’Zerre miktar iyilik ve zerre miktar kötülük karşılıksız kalmaz.’’ Ayeti ile ifade edilen gerçektir.
Akl-ı maaşın tek ölçüsü fikir,
tek gözü adetler ile daha önceden edinilmiş huylar ve davranışlardır.
Herşeyi, kişiliğinin delili olan cüz aklına uydurur.
Cüz aklının yegane fikir aleti ise nefsince bilinen ve geçmişte edinilen malum şeylerdir.
Onun bir tek gücü vardır o da tabiattır.
Yani beş duyu ile ömrünce sezilen şeylerle edinilmiş bilgi ve davranışlardır.
Ama akl-ı Külli böyle değildir.
Onun iki terazisi vardır; biri hikmet ve biri kudrettir.
Ve iki yüzü vardır; biri ilahi gereklilik, diğeri tabii kabul yerleridir.
Ve iki gücü vardır; Biri ilahi irade, diğeri halka(yaratılmışa)ait iktiza(gerekliliktir)dır.
Akl-ı Küll için bir tek ölçü söz konusudur,
o da dürüst ve şaşmaz bir adalet(ödeşmedir)tir.
O hiçbir şeyi kaçırmaz.
Akl-ı maaş gibi değildir.
Asla israf etmez,
hiçbir şeyi boşa götürmez.
Akl-ı maaş bildiklerinden eksikli hükümler çıkarırken,
Akl-ı Külli ilahi ilmin tamamı ile hükmeder.
Eksiklerden ve fazlalıklardan münezzehtir, her yüzüyle kamildir.
Akl-ı Maaşın kıyasları ve hükümleri sağlamasızdır.
Ancak bildiklerinin toplamı kadar hüküm yürütürken bilmediklerinden büsbütün habersizdir. Yanıldığını ancak yaşayarak görür, öğrenir.
Keşke diyen akıldır.
Böyle olacağını bilemedim ne yazık diyen akıldır.
Hüküm yürütürken dayanağı ilahi emirler ve bilimsel gereklilikler değil huylar ve alışkanlıklarıdır. Sınama yanılma yoluyla yaparak yaşayarak öğrenir.
İlahi nurdan haberi olmayan akl-ı maaşın zaman içinde rahmete erdiği an hiçliğinin farkına vardığı andır.
25 ocak 2023
Ilgın- Konya
akıl yoranlar onu üç kademede açıkladılar.
Akl-ı Evvel, Akl-ı Küll ve Akl-ı Maaş.
Aklı evvel;
varlıkta bizatihi bulunan ilahi ilimdir.
Bir diğer adı kalemi âlâdır.
Aklı evvelin tenezzül yeri Levh-i Mahfuzdur.
Varlığı ve levh-i mahfuzu birbirinden ayrı düşünmemeksizin;
Aklı evvel için,
Levh-i Mahfuz’un toplu duruşu da denilir.
Levh Aklı Evvel’ in tafsil yeridir.
İlahi ilim ana kitaptır.
Aklı evvel onu açıklayan imamdır.
Levh ise toplu ilmi açıklayan kitaptır.
Levh kaleme uyum sağlamış itaat etmiştir.
Kalem ise bizatihi aklı evvel olup levh’e tam hakimdir.
Nun adı ile de anılan ilahi ilmin divitinin mürekkebinde toplu halde bulunan hükümleri açar, her zerreye ihtiyacınca tafsil/açık (nakış) eder.
Böylece aklı evvel; Aklı Külliye ayrıntılı şekilde nüfuz eder, yayılır.
Aklı maaş ise aklı külliyi tafsil eder; her nefis fıtratı (gayreti) kadar nasiplenir.
Aklı evvel ilahi ilmin nurudur.
Bu sebeple bütün varlık ilahi ilmin/nurun zuhurundan ibarettir.
Yaratılışa dair ilk belirti nurun bu aleme tenezzülü, yani zuhuru, görünür bilinir oluşudur.
İstersen buna sonsuz sınırsız Hakk’ın (toplamın) ilk yayılımı diyebilirsin.
‘’ Allah teâlâ, ilk olarak aklı yarattı.’’ Hadisi şerifi bu gerçeğe işaret eder.
Akıl; Halka nispet edilen hakikatlerin,
ilahi vasıfla anılmaya en yakın olanıdır.
Bu yaratılma, biteviye batından zahire tenezzülle, aklı külliye intikal eder.
Aklı evvelden ilk zuhur, gönle düşer;
Aklı külli hisleri,
fikirleri idrak edip zahire çıkaran, akıl edendir.
Böylece akl-ı evveldeki bilgi aklı külliye tenezzül etmiş olur.
İbadetlerle, doğru zikirle yeterince temizliğe ulaşmış gönüller – akıllar nur görmeye başlarlar.
Zamanla nurların bir işaret dili olduğunu sezer, anlamını çözmeye başlarlar.
İşareten (yani vahyen) meleki alemin ve eşyanın bilgilerini herkesten önce sezmeye,
keşfetmeye başlarlar.
Bunu başarabilenler yaratılışın aklı külliye nasıl tenezzül ettiğini fark ederler.
Bu işaret dilinin dallarından birisi de ilmi ebedan denilen ihtilaç ilmidir.
Nur görmeyenlerin aklı evvelden nasipleri yoktur.
Anacak O tecelli, yani yaratma işi aklı külliye ihtimaller (misal) aleminden inzale(inmeye) başladığı andan itibaren hayali olarak idrak edilmeye başlanır.
O;
yani aklı külli,
insanlar, melekler ve cinler için sanki bir nurdur.
Aklı Maaş ise daha ölçülü kişiye özel nurdur.
Aklı maaşın idrâkı fikir aleti ile olur.
Akl-ı Maaşın Akl-ı küll’e bakan bir yüzü vardır;
Ancak akl-ı evvelden nasibi yoktur.
Çünkü Akl-ı maaşın fikir ve kıyasla fikir yürütme ölçülerinin akl-ı evvel üzerinde hükmü yoktur.
O nur; kutsi vahyin zuhur(çıkış) yeri olup,
nefse nispet edilen ruhun merkezine inmektedir.
Akl-ı külli bu emrin yayılıp dağılmasında
adaletin yerli yerince tecellisine bir ölçü, mizan unsurudur.
Kendi dışında herhangi bir kanunla kavranmaktan münezzehtir.
O en küçükten en büyüğe kadar eşyayı her çeşit ölçüyle tartar, ilahi adaleti gerçekleştirir.
’’Zerre miktar iyilik ve zerre miktar kötülük karşılıksız kalmaz.’’ Ayeti ile ifade edilen gerçektir.
Akl-ı maaşın tek ölçüsü fikir,
tek gözü adetler ile daha önceden edinilmiş huylar ve davranışlardır.
Herşeyi, kişiliğinin delili olan cüz aklına uydurur.
Cüz aklının yegane fikir aleti ise nefsince bilinen ve geçmişte edinilen malum şeylerdir.
Onun bir tek gücü vardır o da tabiattır.
Yani beş duyu ile ömrünce sezilen şeylerle edinilmiş bilgi ve davranışlardır.
Ama akl-ı Külli böyle değildir.
Onun iki terazisi vardır; biri hikmet ve biri kudrettir.
Ve iki yüzü vardır; biri ilahi gereklilik, diğeri tabii kabul yerleridir.
Ve iki gücü vardır; Biri ilahi irade, diğeri halka(yaratılmışa)ait iktiza(gerekliliktir)dır.
Akl-ı Küll için bir tek ölçü söz konusudur,
o da dürüst ve şaşmaz bir adalet(ödeşmedir)tir.
O hiçbir şeyi kaçırmaz.
Akl-ı maaş gibi değildir.
Asla israf etmez,
hiçbir şeyi boşa götürmez.
Akl-ı maaş bildiklerinden eksikli hükümler çıkarırken,
Akl-ı Külli ilahi ilmin tamamı ile hükmeder.
Eksiklerden ve fazlalıklardan münezzehtir, her yüzüyle kamildir.
Akl-ı Maaşın kıyasları ve hükümleri sağlamasızdır.
Ancak bildiklerinin toplamı kadar hüküm yürütürken bilmediklerinden büsbütün habersizdir. Yanıldığını ancak yaşayarak görür, öğrenir.
Keşke diyen akıldır.
Böyle olacağını bilemedim ne yazık diyen akıldır.
Hüküm yürütürken dayanağı ilahi emirler ve bilimsel gereklilikler değil huylar ve alışkanlıklarıdır. Sınama yanılma yoluyla yaparak yaşayarak öğrenir.
İlahi nurdan haberi olmayan akl-ı maaşın zaman içinde rahmete erdiği an hiçliğinin farkına vardığı andır.
25 ocak 2023
Ilgın- Konya
Hacı ali bayram
YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR
Selam es selame hocam, bu bilgiler için çok teşekkür ederim, size birşey sormak istiyorum izninizle nur gören birisiyim her an her saat nurlar var manevi olarak bu nurlar benimle konuşuyor bu melekler bizi savunuyor koruyor kurtarıyor temizliyor, bana bazen bir hal geliyor siz ve diğer zatlar hatta efendimiz hz.muhammed mustafa sav. hep birlikte sohbet ediyoruz savaş ve barış oluyor üzülüyoruz seviyoruz asker polis sivil memur oluyoruz sürekli olarak karanlık güçlerle mücahede ediyoruz, aileme soruyorum siz karanlık hissediyormusunuz ben çok sıkıntılı oluyorum diyorum ailem biz öyle hissetmiyoruz diyor melekler savaştan dolayı böyle hissediyorsun diyor, sizdede böyle oluyor mu hocam karanlık hissediyormusunuz sıkıntılı oluyormusunuz savaştan dolayı merak ettim.
Yakın çevrene bu yaşadıklarını anlatma diye ilk tanıştığımızda söyledim değil mi
herkes için darlık da olur genişlikte. Karanlık anlar da olur aydın zamanlarda . herşey allahın taktiri iledir. herşey onun tecellilerinden ibarettir. Allahın sana kerimi olan keşiflerini yad ellere anlatma…ibadetlerini yap şükret razı ol. selam es selame
Selam es selame hocam, iş yerinde çalışırken her yerim seyiriyor insanlar bana bakıyor savunmalarımı yapamıyorum bana deli dicekler diye çok çekiniyorum, bugün defalarca çenem seyirdi savunma yapamadım cebrail asm kardeşim biz senin çalışmanı istemiyoruz dedi çene seyirmesine savunma yapamadın yakınlarından biri ölebilirdi bunlar hayati önem taşıyor şakaya gelmez dedi an içinde hüküm verilir dedi biz sana ve diğer zatlara gereken yardımı yaptık dedi bende işi bıraktım rabbimin emrine uydum dünya bizim etrafımızda dönecek demek ki bu haberin doğruluğunu araştırıyordum size yazmadan önce Başın önü, alının bitip saçların başladığı yeri, solu seyirdi tereddüt ederek endişe ile girdiği bir işten yahut çıktığı yolculuktan, malı, canı, girişimi zaferle sonlanır. Her türden varlığı emniyettedir. Başın tepesi ön taraf alnın bitip sacın başladığı yer, Hepsi ayni hizada solu korktuğundan emin olmak, güvende olmak.
Çalışmazsan yakınlarına yük olursun değil mi.
Doğru davranış değil.
Bütün zatlarn,
peygamberlerin bir mesleği ve işi vardı.
Allah yar ve yardımcın olsun. Amin.
Haklısınız hocam akıl edemedim bir an kusura bakmayın lütfen ilmimi deniyerek yanılarak doğruyu bularak kullanmaya çalışıyorum bazen olmadık zanlara kapılabiliyorum, bişey daha söylemek istiyorum seyirmelere savunma yapamadığım zaman o olumsuzluğa maruz kalıyorum etkisinden kurtulmak çok zor oluyor mesela sol burun kahır sağ kaba et elem acı sol ayak baş parmağı çene seyirdiği zaman ben iptilaya uğruyorum şekli bozuk şeyler görmeye başlıyorum öldüm herhalde diyorum havale geçiriyorum dua etmeye bile fırsat vermiyorlar bir dua edebilsem hemen istediğim kabul oluyor allah bizi niyetsiz namazsız zikirsiz duasız bırakmasın inşaallah teşekkür ederim iyiki varsınız yoksa allah korusun olmadık zanlara kapılırız hocam.
İhtilaç alınır alınmaz savunmaya başlanır, diye yazdık.. ilim zorla öğretilmez… hediye edilmez. piyangodan çıkmaz. babadan dededen miras kalmaz. emek emek öğrenilir. yazılarımızı oku ve kesinlik ifade edenleri bir akıl defterine not al yanında taşı. zamanı gelince cebinden çıkararak uygula. allah yar ve yardımcın olsun. Bu ilim matematik kadar kesinliklidir. aklı derin olanlar anlarlar. selam es selame
Selam es selame.
Hocam sizi bir kez daha iyi anlıyorum.Şu kısa cevabınızda bile okadar anlam varki…
Tefsir ettim kendimce.
1). Rehbersiz zikir çekilmenin nelere yol açabileceğini görmemiz gerekli. Her sakallıya dede denmeyeceğinin bilinmesi gerekli.
2). Hayatında, hayalinde tasavvur bile edemeyeceği Hz CİBRİL (A.S) i görmek ve O mübareğin zata kardeşim demesi 🙂
Ah hocam siz bu saçı sakalı boşa ağırtmamışsınız. Bu cümleyi size 2.kez kuruyorum.
Zikir ve adabı yazınıza lütfen ama lütfen Şeytan La ilahe illallah diyerek gezer diye ekleyin hocam.
Ki en zoruda bir insanı özellikle gördüğüne inanan bir insanı, gördüğünün yanlış olduğuna inandırmaktır.
Nefs öyle tehlikeli bir şeyki hocam… Ateşlerden geçerek öğrendim bunu. Öyle yendim demeyle yenilmiyor… Bir suflinin üflemesiyle neler görülür neler.
Ancak görüleni tahlil etmek büyük sırdır.
İşte bu noktada yıllardır hayranım size.
Dine, sünnete ve içtihata uygunluğunu ayırt etmek zor iş…
İşiniz zor hocam. Gerçekten çok zor.
Arkadaşa nacizane tavsiyem bir yakını Saffat suresini güzelce okusun. Sonra arkadaşın sol kulağını ve ağzını iki eliyle kapasın.
Sağ kulağına la ilahe illallah muhammeden resul Allah diyerek üflesin.
Çok rahatlatır ve bir süre bu tarz celali görülerden uzaklaşır.
Geleceğim hocam. Size bildirilmesini bekliyorum.
Bir şekilde size haberi verilecek veya verildi bilmiyorum.
Ama döneceğim.
Ellerinizden öperim.
Selam es selame.
Selam es selame hocam, celal okumayın diye uyarıyorsunuz celal okuyan bir kaç öğrenciniz var hazırlıksız yakalandım ben hiç hayatımda celal okumadım beni yıktılar yaktılar size karşı kullandılar kendimi bile savunamadım okudukları celal esma efallerle sağlığım yerindeyken beni 5 ay ruh ve sinir hastanesine yatırdılar her öğün bir avuç ilaç içirdiler bana deli muamelesi yaptılar evimden işimden ettiler 5 ev değiştirdim yine de saldırıyorlar son 8 aydır çok şükür namaz kılıyorum sizin verdiğiniz zikirleri çekiyorum 4 el efali yapıyorum sağ devri yapıyorum artık kendimi savunabiliyorum seyirmelere artık daha dikkatle savunma yapıyorum celal okuyanların eline ne geçiyor bilmem ama ben cemalde ve kemalde çok mutluyum kimseye zarar vermek istemem celal onların nefsini körüklüyor olsa gerek şimdi daha iyim dahada iyi olacağım inşaallah Allah size hayırlı uzun ömür versin, inşaallah bu fetretten kurtulacağız.
Maşaallah barikallah. Şeytan ne yapıyor ve ne kadar mutlu oluyorsa o bile bile celal esmaları okuyanlar da aynı şeylere hizmet ediyor, geleceklerini inşa ediyorlar. sen kendi nefsini kurtarmaya bak. Allah onlara da hidayet nasip etsin inşaallah. Allah bütün insanlığın yar ve yardımcısı olsun öncelik mümin ve müslümanlar da olmak üzere. her nefis kendinden sorumludur. Mutlak olarak yaptıklarının karşılığını görecekler. Bir atom miktarınca bile olsa ödeşecekler. selam es selame
İlk başlarda sizi takip ediyordum seyirmelerim oluyordu nur görüyordum öğrencilerinizin yaşadığı miraca fenafişseyhe fenafirresule fenafillaha çok özeniyordum namaz kılamıyorum zikir çekemiyorum diye çok üzülüyordum bir sabah uyandım bir baktım ki karşımda kendimi gördüm nurdan üstünde asker kıyafeti vardı tepesinde rozetleri rütbesi vardı savaştaydı göz göze geldik çok heybetliydi sonra namaza başladım verdiğiniz zikirleri çektim rüyamda sağımda kendimi gördüm bana seni ne kadar çok seviyorum bir bilsen bir bilsen diyip sarıldı bende dedim ki Rabbim izin ver bende sana sarılayım dedim ve uyandım size bunu yazarken gözümün önünde beyaz bir nur parladı.
Kendimi gördüm
*İlk başlarda sizi takip ediyordum. Seyrimeler oluyordu, nur görüyordum.
Öğrencilerinizin yaşadığı miraca, fenafişşeyhe, fenafirresule, fenafillaha çok özeniyordum.
Namaz kılamıyorum, zikir çekemiyorum diye çok üzülüyordum.
Bir sabah uyandım, bir baktım ki karşımda kendimi gördüm;
Nurdan; üstünde asker kıyafeti vardı.
Tepesinde rozetleri, rütbesi vardı.
Savaştaydı.
Göz göze geldik.
Çok heybetliydi.
Bu olaydan sonra namaza başladım.
Verdiğiniz zikirleri çektim.
Rüyamda, sağımda kendimi gördüm.
Bana ‘’seni ne kadar çok seviyorum bir bilsen, bir bilsen’’ deyip sarıldı.
Ben de dedim ki ’Ra‘bbim ! İzin ver ben de sana sarılayım’’ dedim ve uyandım.
Size bunu yazarken gözümün önünde beyaz bir nur parladı.
***
Ene cemalün ene kemalün yorumuna yanıt olarak.
-Selam es selame.
Maşaallah barikallah.
Öyleyse inşaallah, yakın sana ulaşana kadar namaz ve zikirden uzak kalamazsınız.
Akıl ve iman bu cümleyi yazdırdı.
Ancak sakın ha kendinize güvenmeyin, böbürlenmeyin. Bu alanda yaşadıklarınızı kimlik bildirerek kimseye söylemeyin. Özellikle yakınlarınızdan bu yanınızı gizleyin.
Tevazuu ile ümmet ve millet adına cemali zikirlere devam edin.
Nur gören, kendi cismi latifini nurdan aynada gören kişi rabbine o kadar yakındır ki ağzından çıkan her kelime kesinlikle tecelli etmektedir. Anlamı iyi veya kötü fark etmez, yani dua veya beddua nitelikli her ne türden bir cümle kurarsa kursun o cümle meleki alemde şekillenir ve zahire zuhur eder.
Bazen bir saat içinde
bazen bir günde
bazen bir haftada, ayda veya yılda tecelli eder ve onu yaşar…
Demem o ki azizim diline sahip ol.
Öfke geldiğinde karşındaki muhatabın da özünde Allah’ın sevgilisi olduğunu asla unutma.
Dilinle birlikte fikirlerine de sahip ol.
Olumlu düşün ki olumlu konuşasın ve yapasın.
Haramları işlemek kişiyi karanlıklara sevk eder. Allah’a bir zararın dokunmaz.
Sevapları işlemek kişinin işlerini kolaylaştırır, mutluluğuna, sağlığına katkı sağlar, ikramlara sebep olur Allah’a bir şey kazandırmaz.
O; iyi olmaktan / kötü olmaktan da münezzehtir.
Nasıl bir esma ile çağırırsan o esma ile sana tecelli(cevap verir) eder.
Lütfen günde yedi vakit namaz kılmaya
ve anlamı güzel olan ayetlerle zikir etmeye devam ediniz.
Allah yar ve yardımcınız olsun…
ilk zamanlarınızda bana yazan kişilerden misiniz.
Selam es selame.
Bu mesaj ve cavabı …
aynı gün..
yazıya dönüştürüldü,
yayınlandı…
İnşaallah insanlara faydası dokunur.