Her Var da O Var

07.06.2020
252
Her Var da O Var

Her Var da O Var

Selam es selame hocam,
Uzun zamandır takip ediyorum sizi. Anlatacaklarım biraz uzun. Bundan 3 yıl önce başımdan geçenleri anlatmak istiyorum. Rehbersiz, bir mürşit olmadan bu işin olmayacağını öğreneli çok oldu. Lakin ben rehberimi bulamadım hocam. Çok hocalara gittim, sohbetlerini dinledim lakin işte aradığım bu diyemedim.

‘’Mürşidini hacet namazı ile Allah’tan sor’’ dediler. Üst üste hacet namazı kılıp yattım; rüyada görmeyi bekledim ama göremedim. Tasavvuf büyüklerinin kitaplarını okudum, Kuranı kerimi okudum ama hep bir şey eksikti, huzursuzdum. İbadetlerimi yapmak istiyorum ama yapamıyordum. Zikir yapmalıydım ama nasıl, bilmiyordum. 

‘’Allahı çokça zikredin’’ ayetini okuduktan sonra dedim ki hiç olmazsa Allah Allah diyerek zikir yapayım. 
Anlatacağım hadiseden sadece bir kaç gün önce bir rüya gördüm. Rüyamda da uyuyordum ve uyandım. Odadan ışık geldiğini görüp odaya doğru gittim. Kareli, oduncu gömleği giymiş yaşlı bir adam koltukta oturuyordu. Yabancı olan bu adamı görünce korkmadım, gidip yanına oturdum. Bir anda odaya şeffaf renkli bir şeyler girdi, uçuyor gibiydiler. Odaya girince şeffaflıkları gitti ve gittikçe büyüdüler. Melek olduklarını düşünüyordum, kanatları vardı ama, heybetleri beni korkuttu. Biri kanadını uzattı bana doğru, korkuyla gözümü kapadım, ellerimle. 
Omzumda bir el hissettim. Açtım gözümü, o adam bana; ‘’korkma kızım canın acımayacak’’ dedi ve gülümsedi. Böylece uyandım.

Ne olduğunu çözemediğim anlam veremediğim bir rüya olarak kaldı.
Bu rüyadan bir hafta kadar sonra yani bundan 3 sene önce deniz kenarında bir kasabaya tatile gittik. Eşimle çocuklarım denize girip eğlenirken ben içimde yoğun bir özlem duyuyordum. Bir şey olmalıydı, bir şey yapmalıydım, eksik olanı tamamlamalıydım.
Ben kumlarda oturup zikir yaptım, sadece Allah diyerek. Bu saatler sürdü, sonra da günler sürdü. Öyle ki ben sussam kalbim susmuyordu. Kalbimin Allah diyen sesini kulaklarımla duydum. Durmuyordu, ben dursam kalbim durmuyordu. 
Bir gece sıtmalanmaya başladım. Öyle böyle değil hocam. Yaz günü ortalık yanıyor ama ben donuyorum. Aslında bir yandan ne kadar günahkâr oluşuma ağlıyor diğer yandan titriyor daha da çok üşüyordum. Sürekli tövbe ediyor ya da Allah adıyla zikir ediyordum. Apar topar döndük tatilden. O gece acile gidip bir iğne vurulunca iyileştim. Sabahleyin lavaboya kalktım ve sonrasını hatırlamıyorum. Gözümü açtığımda bir hastane odasındaydım, başımda kayınvalidem ve annem vardı.15 gündür buradasın dediler.3 doktor muayene etmiş. Testler yapılmış vs. Nöbet geçirmişim ve nöbetler üst üste gelince komaya girmişim. Ölecek gözüyle bakıp perişan olmuş ailem. Altımı bezlemişler, karnımı doyurmuşlar, saçma sapan anlamsız cümleler kurmuşum, boş boş bakmışım vs. Hocam bana 15 gündür buradasın dedikleri zaman şok oldum. Çünkü benim için kısa bir rüya gibiydi. Bizimle konuştun dediklerinin hiç birini hatırlamıyorum.  Videoya çekmişler konuşuyorum, yemek yiyorum hiç birini hatırlamıyorum. Hatta Arapça yasin okumuşum ki ben Arapça bilmem, hepsi zaten buna çok şaşırmış. Onlar bu âlemde beni o halde görürken ben gördüğüm rüya mıydı bilmem, ama bir sesle muhabbet halindeydim. Sorular sordum ve cevaplarını aldım. Tarif edemeyeceğim bir şey bu. Her hangi bir yönden gelen bir ses değil, kadın ya da erkek de değil. Be soruyordum ve o ses beni kaplamıştı sanki. İlk sorum ‘’seni görmek istiyorum’’ olmuştu. Bir insan silueti belirdi. Ama yüzü yoktu. Sonra yüz belirdi ama değişti, değişti, sürekli arka arkaya binlerce yüz gördüm. ‘’Hepsi benim, ben hepsiyim sen hepsini sev’’ dendi. Sonra bana Yasin süresi okundu. Arapça okunuyordu ama ben anlıyordum. ‘’Sen bensin, sen halifemsin, sen halife olduğunu nasıl unuttun’’ dendi. Allah’ım ben buna layık mıyım diye ağladım, böğüre böğüre. Şu an bile yazarken titriyorum. Öyle güzeldi ki.

O sıralar Arakan’da Müslümanlar öldürülüyordu. Ya rabbi dedim, niye oluyor, bunlar. ‘’Onlar için üzülme. ‘’Biz ya Allah için savaşın ya da hicret edin dedik, oysa onlar buna uymuyor’’ dendi.
Sonra biz bu dünyayı nasıl görüyoruz dedim. Ne yaşıyoruz?
Binlerce fotoğraf geçti gözümün önünden. Saniyelik fotolar, ‘’her anın bundan ibaret, sen bir andasın ve hapsı böyle kayıtlı’’ dendi. 
Hocam ben öyle O’nla kaplandım ki etrafım olabildiğince ışık ve başka hiçbir şey yoktu. Kendime geldiğimde, benim için her şey O’ydu. 
Her yerde O vardı. 
Her insanda O, bende O, baktığım O, kuş O, bulut O.
Her baktığıma aşkla baktım. Ben dedim, ben ondan bir parçayım. 
Sonra ‘’enelhak’’ diyen evliya geldi aklıma. Demek ki dedim, böyle bilmiş, böyle demişler. 
Ben keşke uyanmasaydım o rüyadan. 
Bana epilepsi teşhisi kondu. Doktoruma hastalığımın ne olduğunu araştırdığımı söyledi eşim. Doktorumsa ‘’ biz 3 doktor bulamadık, sen mi bulacaksın’’ dedi.
Psikiyatri nöroloji ve yangı doktorları bakmış bana.
Sonuç epilepsi demişler.
Hayatım boyunca hiç epilepsi geçirmedim. Ailemde, sülalemde hiç kimsede yok.
3 yıl geçti aradan ve ben bir daha hiç nöbet geçirmedim. Ve doktorun verdiği ilaçları almayı reddettim. Ben biliyorum ki bu hastalıktan olmadı.
Bu bana gelen neydi hocam, nasıl bir hâldı? 
Hakkınızı helal edin uzun oldu
Ayşegül

30 eylül 2016
Azizem; 
Evet, sen kesinlikle hasta değilsin… Öyle içten öyle samimi ve öyle çok Allah demişsin ki; cenabı hak yakarılarına cevap vermiş. 
Hz Musa as. gibi şuurlu olduğun halde Allah tealayı görmeye gücün yetmeyeceğinden, bayıltılmışsın. Rabbinle günler süren bir rüiyetle vasıtasız sohbet etmişsin… Uyanık olarak bu hali asla yaşayamazdın. Kalbin ve beşeri aklın buna izin vermezdi…Rabbimiz merhameti ile bütün gerçekleri sana rüya halinde yaşatmış,ruhuna hakikati nakşetmiş.Hatırlaman gerenleri şimdilik hatırladın,şimdilik gerekmeyenleri ise bilinç altına kaydettin..İleride olgunlaştıkça,cemali zikirlerle kalbini ve beynini zenginleştirdikçe bir çok şeyi daha hatırlayacaksın,İnşaallah…

Evet; ‘’Hepsi benim, ben hepsiyim sen hepsini sev’’ buyuran mevlamızdı. 
Böyle bir cümleyi ne melekler kurabilir, ne şeytan…
‘’her an’ın bundan ibaret, sen bir an’dasın ve hepsı böyle kayıtlı’’
‘’Sen bensin, sen halifemsin, sen halife olduğunu nasıl unuttun’’Buyuran rabbimizdi.

Seni tebrik ediyorum… 
İnşaallah sana ZİKRE İLK ADIM yazımızı gönderiyorum… 
Lütfen yazıyı dikkatle okuyarak içselleştir. Kalbin ikna olursa bize yeniden yaz… Dilersen; yazıda belirtildiği gibi size yardımcı olmaya çalışırım… İzninle lutfedip bize anlattığın bu tecelliyi umum ile paylaşmak isterim. Bu tecrübeden ehil olanlar çok şey kazanacaklardır.Allah yar ve yardımcın olsun..
Selam ve dua ile rabbimize emanet olasın.
selam es selame .hacı ali bayram

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.