Bu Yol Mürşide İtaat İle Başlar

06.10.2020
394
Bu Yol Mürşide İtaat İle Başlar

Bu Yol Mürşide İtaat İle Başlar

”Söyle Allah’ın kulu Ali’ye, ilmi herkese açmasın.”

Es-selam aleykûm babacığım. Ne harika bir tecelli yaşadım, bugün. Uyandım, âlem dedikleri, 18 bin âlem benmişim meğer. Var da yok da, tüm ruhaniler, melekler, süflîler, hatta Azrail as bile bendeymiş birmişiz.

Babacığım, Azrail diyor ki; ‘’emret dünyanın sonunu getirelim. Bir dilemen kâfi, söz ile söylemen yeterli. Kıyameti kopar de, koparalım. Yok, dünya devam etsin, imtihanları sürsün ademoğlunun, kızının soyları devam etsin diyorsan, öyle olsun” dedi. Devam etsin dedim babacığım. Ruhaniyetler, âlemler üzerimde, HEP birlikte, tek ağız, fikir birliği içerisinde gelmişler. Tatbiki de ben o anda ZİKİR çekerek, RAHMAN rahim Allah diyerek olayı kaldırmaya çalıştım.

Şu anda sağ tarafımda içi (kuranın deyimiyle bacaklarının iliği) görünen, o kadar zarif, tarifsiz güzellikte, kuranda anlatılan huri duruyor ve ‘’ben seninim, senin yardımcın, hizmetlerin her türünü söylediğin anda gerçekleştirmek üzere seninleyim, emrin daima başımız üstüne’ ’diyor pirim… Ekleyerek diyor ki sağ tarafımdaki (huri) kadın; ‘’Söyle Allah’ın kulu Ali’ye, ilmi herkese açmasın. Ona öğrencileri vasıtası ile gönderilen keşif, kerametin çoğunda şeytani tecelliler var. Öğrencilerin çoğu ruhani OLARAK hastalar. Kıskançlık, haset, ben olma sevdası var… Bir de en büyük hataları ise sizin lafınız üzerine laf koymaları. Ayet ve hadis veya kendi görüşleri ile sizinle fikri mücadeleye girmeleridir. Mücadeleye girenler tehlikededirler. Bu yol mürşide itaat ile başlar. Sahabeleri görmezler mi resulullah ile fikri mücadele etmişler midir? Siz kim oluyorsunuz da bir büyüğünüz olan kulumun, Ali’min ilminin üzerine ilim koyuyorsunuz. Dediklerini beğenmeyip kendi fikrinizi kabul ettirmeye çalışıyorsunuz.’’ Açıkça bir uyarı var, sağ tarafımdaki (rahiym-cemil) kadından. Ayrıca tam önümde, simsiyah baştan aşağı kıyafetli, gayet heybetli, emrimi bekleyen bir erkek (rahman, celil) Hz. Azrail as…duruyor…

Sağ tarafımdaki kadın (rahiymullah) diyor ki ‘’Hz. Azrail, emrindeki tüm melekler, süfliler dâhil hepsi emrinde. Dileyeni öldür, dileyeni yaşat.’’ diyor. ‘’Hz. Azrail can alırken bile izin alırdı, sen bilmezdin ama yaptıklarını… Her şey senin emrindendi. İlk doğduğundan beri, bebeklikte, çocuklukta… Ve bunları ruhlar âleminde de sen yönetiyordun, her şeyi’’ diyor, pirim. Sağım, solum âlemlerde yasayan peygamberler, insanlar, melekler, cinler ile dolu… Çok net görüntü ve sesler alıyorum. Ha ilk bunları yaşarken biraz ürperdim. Hemen resulullah geldi. Sarıldı, korkma! Oğlum dedi, ben seninleyim. Peygamberler geldi ve siz geldiniz pirim… Sağ tarafımdaki kadın güzeller güzeli, dünyadaki tüm kadınları bir araya getir yemin ederim bunun saçının teli olamazlar. Hepsini bir araya getir yine çirkin kalırlar yanında. Ayrıca pirim bu kadın diyor ki ‘’muhammed sana buğz edenleri helak edeceğim, soyunu kurutacağım… Soyu kesilecek senin kuyunu kazan, düşmanlık edenlerin… İftira atanlar bedbahttır, cehennemliktir.’’ diyor. Gör yakında onlara belâlarım erişecek… Ama o zaman iş işten geçecek… Onlara tövbe imkân bile vermeyeceğim’’ diyor.

-Selam es selame aziz kardeşim İmam muhammed; hayırlı sabahlar. Bize yazma aralığın bu sefer biraz uzun geldi. Lütfen daha sık yazar mısın? Nuru tevhit deyip geçiverdiğimiz kelime hakkıyla izah edilse, tevhit ehlini bilen her varlığın dizlerinde derman, gözlerinde fer kalmaz. Ne demek nuru tevhit; hocam hafız Hüseyin Kemal rahmetli öyle dörtlükler yazmış ki anlatmak için, şu anda Zülfikarlarla o dörtlüklerin bazılarını paylaşamıyorum. Korkmasınlar diye. Tevhit ehline değil muhalefet etmek, neşesini kaçıracak bir harf bile söyleyen ölümün kıyısına çekilir de Azrail as; “izin ver ey malik el mülk hemen alayım canını” der… Ancak hoşgörünün ve merhametin şehridir tevhit ehlinin gönlü, hemen dur, dur, der meleğe o şimdilik bağışlananlardandır. Ancak bu tekrar ederse, gün olur arifin gönlü affetse Azrail melek affetmez, can alır, edepsizi ebedi cehenneme sürüverir.

*Pirim gece sabaha karşı beşte uyandırdılar beni. Yatağımın her tarafında idiler, kulaklarımla duydum seslerini, gözlerimle gördüm bedenlerini. Yanımdaki kadın güzeller güzeli, halen sağımda, sürekli benimle kalacak, neler söylüyor, babacığım…

-Allah korusun, Zülfikarlara merhametimiz şimdilik ölçüsüzdür, elhamdülillah. Ancak Allah’ın celalı fazla tahrik edilirse, sana söylenenden ibret alsınlar. Değil sınırı aşanların katli, kıyameti koparmaya bile yol açılır. Efendimizin yolunda, sünnetine uyarak rahmet olamaya çalışmalıyız.

*Öğrencilerini size karşı edebe, adaba, tevazuya çağırıyor. Size bilmişlik taslayanları hiç sevmiyor. Lafınızın üzerine laf konmayacak.

-Vallahi sana verilen o yetkiler bu fakir 1979 da verildi. O gün bu gündür, ümmetin bağışlanması ve vesayetten kurtulması için ağlarım. İblis ve cahil halk ne tahrikler yaptı bir bilsen. Biz o iblisin sesini ve cahilin niyetini, rahmetullah’ın sesinden ayırmayı rabbimizin izniyle bildik te daima rahmet diledik. Rahmetli hocam Hacı İsmail Fidan hazretle on dört gün komünizmin yıkılması için birlikte görev yaptık. Sadece on dört gün okuduk. Yetmiş yıllık Sovyet imparatorluğu sessiz sedasız yıkıldı gitti. Silahsız, topsuz, tüfeksiz yıkılırken kaç milyon can yandı dönüp okusunlar. Hâlbuki Osmanlı, İngiliz ve Alman imparatorlukları yıkılırken iki büyük dünya savaşını da Hocamın hocası Hafız Hüseyin Kemal yaşattı. Yüz milyonlarca insan öldü, bir o kadar kayıtlarda bile yok. Biz Miras bırakılan kitap sayesinde rahmetimizle gerekenleri okurken tir tir titredik, fazla can yanmasın istedik. Yine de kaç devlet çıktı o imparatorluktan da kaç can yandı. Doktorlar, prflar Türkiye’de fuhuş pazarında alınıp satıldı. Bir doktorun, öğretim görevlisinin maaşı 30 dolardı. Kaç yıl sadece patates ve lahana ile yaşadılar o coğrafyanın insanları.

*Elhamdulillah pirim. Peki, bu yetkiler verildiğinde hiç korku duydunuz mu? Etrafınızda peygamberler, melekler, süfliler, her şey sizin ağzınızdan çıkacak cümlelere bakıyor. Mesela resulullah’a ilk peygamberlik geldiğinde korkmuştu. Hz. Cebrail as heybetinden, RAHMAN rahimin Allah’ın nur tecellisinden. Kesinlikle pirim, hakkıyla seni bilen, kesinlikle huzurunda tir tir titrer. Senin dediğin sözünden çıkmaz, sözün özde kime ait olduğunu idrak ederde susar.

-Cahilin cehli nedeniyle zulmüne tahammül etmek erenlerin ahlakıdır. Tahriklere kapılmamak şiarımızdır. Bu fakirin üzerine yüklenen yük ve verilen yetki rabbime ar ederek derim ki bazı peygamberlere bile yüklenmemiş, böyle bir yetki verilmemiştir. Bu istemekle olan bir iş değil, yanlış anlaşılmasın. Ezelden bu işe memur edilmişiz. Kısmetimiz budur. Rabbim ne dilerse yapar. Dilediğini dilediği iş için seçer.

*Cahil olanlar seninle boy ölçüşüyor. Babacığım bu hal her insana verilmez, ancak seçilenlere verilir. Vallahi bir başkası yaşasa yaşadıklarımı, kesin ya ölür ya da delirir. Ne büyük bir rahman rahim Allah’ın ihsanı, babacığım sizi çok iyi anlıyorum. Bir emretsen yıkılacak aileler, devletler, dünyaya ait her şey, ne muazzam GÜÇ var Allah’ımızda baba, kelimelere sığmaz, akıllara ilişmez.

-Dilediği kulunu dilediği iş için görevlendirir. Ve elbette murat ettiği işi kemale erinceye kadar halifesini korur, kollar ki hükmü yerine gelsin. İsa as. Üç yıllık görevden sonra çekip aldı, cahil insanlığın zulmünden. Ey sevgili dedi. Seni işleri düzene koyduğumda yeniden saltanat için göndereceğim dünyaya… Ve muradını rahat ortamda alacaksın. Şimdi bu zalimlerin seni daha fazla üzmesine dayanamıyorum, dedi ve katına aldı.

*EVET, babacığım, Gücü kuvveti tarifi imkânsız RAHMANIN

-O güzeller güzeli sağındaki rabbimin cemalini selamların en yücesi ile selamlıyorum, cemalullah uğruna ömrümü sebil ettiren rabbime hamdü senalar olsun. Bu fakir Rabbimin dileği ile sabrediyorum. İzni keremi ile o dahi sabrı cemil gösterir, biiznillah. Az kaldı inşaallah. Hidayetin, adaletin, edebin ve selim aklın dünyayı şereflendirmesine az kaldı. Kalbim dayan hacı ali diyor, rabbimin rızası için dayan. Efendimin hatırına dayan.

*Babacığım inan ki RAHMAN Rahim Allah’ımı, O’nun zatına layık olacak şekilde seviyorum. Böyle niyetlendim ama onun zatına layık olacak şekilde de korkuyorum. An’ında her şeyi yapar, istediği anda, salise, saniye içinde hatta. Görerek bunları bilmek çokkk güzel. Sevdiğim kadar korkuyorum, el pençe bekliyorum, Rahmanin huzurunda. İnsanların görmediği yerde bile edepli. Hayaliyim çünkü benle birlikte sürekli, rahmanımız, Allah’ımız… Biliyorsunuz pirim o her varla birlikte ancak insanların çoğu bilmezler… Size şah damarınızdan daha yakınım diye bildirildiği halde, idrak etmezler…

-Rahmetli hocamın hakka yürüdüğü gece, bir kutlu keşifte rabbim dünyayı sağ avucumun içine koymuştu. Dikkat et sol avucuma değil, sağ avucuma koymuştu. Mücevher gibi desem yetmez öyle güzel görünüyordu ki avucumda. Mest olmuştum seyrederken. Sonunda o mücevher öyle bir patlama ile yok oldu ki kolum ve canım paramparça oldu sandım. Keşiften çıktığımdaki halimi kelimelere sığdıramam. Allah bilir doğrusunu dünyayı ıslaha çalışan son kişi bu kardeşindir. Bizden sonra artık her fesat dünyayı kıyamete sürükleyecektir.

*Birden karşımda görünce, sayılarını saymam imkânsız. Hemen seni çağırdım, ruhunuzu. ‘’korkma! Sen güvendesin, emniyettesin, oğlum, evladım’’ dediniz ve güldünüz. Ben o zaman rahatladım. Baba ruhun hep geziyor, istediğin yere anında gidiyorsun. Allah’ın kuvveti, GÜCÜ kudreti ve izniyle…

-İnşaallah Allah’ımızı en çok seven olmak ve ondan en çok korkan kişiler olmak tevhit ehline nasip olur. ‘aşkın delice oku /ehline dokunur ancak /yanmamış ateşten ne anlayacak.”

*Evet, kesinlikle babacığım.

-Bu kardeşlerimize kolayca söylediğin bu sırlar, bütün nebiler ve Mürseller için geçerlidir. Mürsellerle nebiler arasında hiç fark yoktur, diye ısrarlı anlatım yapar, Hz. Hafız Hüseyin Kemal hocam. Mürseller yeni hükümler getirir, nebiler ise hükmünde değişiklik veya yıpranma olan şeriatları tazelerler. Yerlerin göklerin ihtiyacı olan nurları zikirleri ile leman ettirirler. Ne dedi sana rabbimiz ‘’ iste, hüküm değiştireyim, iste kıyameti koparayım’’ demedi mi?

*Ben sudan çıkmış balığa döndüm, sabaha karşı beşte. Halen devam ediyor, hayretteyim. Bugün işe saat 10 da geldim. Hanım ‘’kalk aşkım’’ diyor… Ben yataktan kalkamıyorum, gözlerimi açamıyorum. Beni bırak artık, kendim uyanırım ben, dedim. Allah uyandırdı, öteki türlü gözlerimi açamazdım.

-Gerçek yiğitlik zulüm yapmaya gücün, kudretin varken lütuf, kerem ehli olmak, âlemlere rahmetle muamele etmektir.

*EVET, dedi. Ama ben yaşamı, hayatı istedim ümmeti muhammed İÇİN.

-Evet, bu yetkiyi rabbimiz ve resulullah bize rahmet için verdi. Biz gelmedik zulüm için, bizim işimiz rahman rahim için, hidayet ve adalet içindir. Şimdi bu yazdıklarımız Zülfikarlara açacak mıyız azizim. Rahman rahiym rabbimizin izni var mıdır? Var sa. Aklı ermeyenler bize ne diyecekler dersin… İdraksızların, ahmakların ve nasipsizlerin kötü zanlarından rabbimizin hafız ismine ve Arşı alaya sığınırız.

*Babacığım bu keşfi yaşadım, bir sigara içtim, hemen sana yazdım. Saat 05.20 de yazdım. Unutmamak için toparladım biraz özetledim, sonra yatağıma uzandım. Babacığım yemyeşil bir göz beni öyle gözlüyor ki ruhuma işliyor, lazer gibi kurşun gibi. Zümrüt yeşili bir ışık sanki pırıl bir yeşil göz.

-Elime geçen ne kadar eski kaynak varsa okudum. İbn ül Arabi dâhil hiç kimse bizim dilimizle yazdığımız açıklıkla konuşmadı, açık etmedi bu sırları. Bunu rabbimiz bu fakire izin verip söylettim ki ümmet bir daha kolay kolay celalın vesayetine girmesin, ezanlar susmasın ay yıldızlı hakikatin bayrağı gönderden inmesin. Yüz yıl önce gaspedilmiş topraklar sakinlerine iade edilsin, biiznillah. Ancak bazı ahmaklar yüzünden sürekli fazla sır verme çağrısı hakikatten gelmeye başladı, biliyorsun. Sen dahi yukarıda ‘’daha fazla sır vermesin’’ emrini getirmiş oldun.

*Var zaten babacığım, izin var… ‘’BUNU Kulum Ali’ye gönder’’ demişti, keşfi yaşarken rabbimiz. ‘’O da öğrencilerine bildirsin’’… Ve size hitaben ‘’Ali kulum sen onlara bir şey demiyorsun, alttan alıyorsun, bağışlıyorsun… Bu Allah’ı gazaplandırıyor, öğretmen öğretmenliğini bilecek, öğrenci de öğrenciliğini.’’ buyurdu, (rahiym) Cemalullah…

*Baba düşün ilkokul 1 sınıfta öğrencin sana diyor ki a b c d öğretmesi çok saçma… Veya 1 2 3 diye sana matematik öğretmesi… Peki, öğrenci öğretmene yol gösterirse hep cahil kalmaz mı, sınıfta kalmaz mı? Ebediyen cahil kalır, bu böyle biline. EVET, çünkü sır verdikçe inkâra kalkıyorlar. Sonuç Allah’ı inkâra varıyor. Buda Allah’ı gazaplandırıyor.

-İçim acıyor. Ümmetin iyiliğine kullanılacak o kadar hikmetler var ki, biz vesayet savaşları ile uğraşırken o sırları kullanamadık. Hayatımızın sonbaharı geldi halen vesayetle savaşıyoruz. Cenneti dünyaya taşımaya fırsat yok… O işleri bizden sonra sizler yapmalısınız. Sırrı taşıyamazsanız mücadelemiz yarım kalır diye, içim yanıyor. Rabbim bu yazdıklarımız muhatabına sezdirsin inşaallah. Hüküm Allah’ındır. Hoşgörümüzü horgörüye dönüştürmekten sakınsınlar inşaallah. Görmüyorlar mı edepli olanların keşifleri nereleri feth etti.

*Babacığım dedemiz resulullah, herkese bu ilmi ledünni açmamış. Tüm sahabelere bildirmemiş, benim bildiğim en çok Hz. Ali ks. Alabilmiş.

-Üç kuruş edindim, ben zenginim diye züğürtler bilgiçlik taşlayadursunlar. Mevlana ne buyurdu. İlim derya, aldığım bir katre. Ahmaklar bilmezler mi kul bilmez Allah bilir, bildirir. Küstahlık edenin ışığı söner de karanlığa sürüklenir. Hangi cesarettir ki ben bilirim der. İNSAN; BİLDİĞİNİN ÂLİMİ BİLMEDİĞİNİN CAHİLİ değil midir?

*Sahabenin hepsine bu ilimleri söylese kaç tane sahabe kâfir olur, Allah’ı inkâr ederdi, kim bilir… Dedemiz Hz. muhammedi öldürmeye kalkarlardı. Bu ilim hak edene verilir. Şuanda dedem yanımda gülüyor, dediğimi onaylıyor, ‘’doğru söylüyorsun evladım, torunum, ceddim’’, diyor. Ayrıca dedem bunları söylerken sağ ayak başparmak seğiridi.

-Halkı nasıl bilirsin, kendim gibi denir ya. Ah azizim insan kendinde olmayan huyları tanıyamıyor. Neden hasetlik edilir, asla anlayamadım bu yaşıma kadar… Neden hayır varken şer tercih edilir anlayamadım.

*Ben bugün çok mutluyum huzurluyum tarifi imkânsız. Ben de anlamıyorum kötülükten, günahtan yasaktan zevk alanları.

-Seninle görüştükçe göğsüm nasıl efil efil esti, genişledi, serinledi bir bilsen. Rabbime hamdolsun. Bu görüşmeye izin verdi keremi sonsuz rabbime hamdolsun. Esselatü vesselamü ya resulullah. Esselatü vesselamü ya Habibullah. Esselatü vesselamü ya eyyühennebiyyü ve rahmetullahi ve berakatuhü. Bu evladın, senin uğruna kurban olsun, senin ümmetine hizmetkârım… Senin yolunun aydınlığı olmak için geceleri uyumuyorum, rabbimin izniyle.

*Veren vermiş karşınızda ALLAH var. İstediğini yapar, ister hoşnut ol, istersen isyan et. Hiçbirisi değişmez, senin karşında Allah var. Kimini zengin eder kimini fakir, kimini âlim, kimimi cahil, kimini güzel kimini çirkin, kimini peygamber seçer, kimini şeytan. Gücümüz yok, baş eğilecek… Ya seve seve ya zorla… Yâ da isyan eder Allah’ı sinirli, öfkeli şekilde bulur karşısında.

-Her emrine boynum kıldan incedir ya rahman Allah ve ya resulullah. Ayağının tozu olayım, himmetini şefaatini esirgeme ümmetinden ve bu evladından. Rızanı dilerim ya rabbelalemin. Ve rızanı dilerim ya resulullah. Âmin. İzninle rabbim misyonumu tamamlamaktan öte rızanı dilerim. Rızanı dilerim rızanı dilerim.

*Elhamdülillah babam Rıza makamındaysan babam, zaten emniyet güven içerisin de.

-Hakkıyla tespih edememekten mahcubum. Affını mağfiretini öncelikle ümmeti muhammed olmakla beraber bütün insanlığa ve bütün mahlûkata, on sekiz bin âlem için dilerim. Rabbim sen mülkünde muhtarsın. Dilediğine dilediğin gibi hükmedersin. Bu fakir gazabından rahmetine sığınırım. Ümmetin ve milletin günahlarının bağışlanmasını dilerim. Ümmetin ve milletin günahları ile birlikte hısım akrabam sevdiklerim ve sevenlerim ile ailemin de günahlarının affını dilerim. Ve ceddimiz günahlarını bağışlamanı niyaz ederim. Bu fakiri de affettiklerinin arasın almanı elbette dilerim. Elhamdülillahi rabbil âlemin. Ya erhamerrahimiyn. Ya erhamerrahimiyn. Ya erhamerrahimiyn.

*Babacığım kullukta öğreneceğim çok şey var SENDEN… Her zaman daha iyisi daha güzeli diyorsun. Tevazu ettikçe hırslanıp daha güzel kulluk ediyorsun. Babacığım; <söyle seçtiğim kulum Ali’ye, benim affım, merhametim, rızam onun üzerinedir> buyuruyor, rahman rahim Allah’ımız.

-Elhamdülillah ya rabbim elhamdülillah. Şükür sandır.

*<Yardımım, gücüm, kuvvetim senin üzerine ve kulum Muhammedin üzerinedir, RAHAT olun> diyor.

-Ya rabbim! Gören gözümüz ol, işiten kulağımız ol. Ol ki görünmezi görelim, bilinmezi bilelim. Mülkünde keşiflerde bulunup daha derin ve daha da derinden şükredelim. Gidilmeze gidelim, gelinmezden gelelim, getirelim ya rabbi, ya rabbi, ya rabbi, senin mülküne sınır olmadığı gibi keremine de sınır yoktur. Vehhab ve gani isminle lütfet. Elhamdülillah. Ya rabbim elhamdülillah. Şükran ya rabbim şükran. Celalın ve saltanatının şanına yakışır şekilde hamd ve senalar ederim. Bize güzel dualar etmeyi öğret. Zülfikarları ve müminleri rahman rahim sıfatlarınla özel olarak koru ya rabbi. Âmin.

*RAHMAN ALLAH diyor ki; ‘ <benim emirlerim yasaklarım çerçevesinde yaşarlarsa, elbette korurum. Seni rehber olarak kabul edip susarlarsa, itaat ederlerse, elbette merhametim ile bulurlar beni. Yok, senin lafının üzerine laf söylenirse, her kafadan bir ses çıkarsa, gazabım onlaradır. Sana öğrenci olmaları şeref değil midir? İstersem onların elinden alırım. Bir hata yaparlar veya senin kalbini kırarlarsa, olacakları tahmin edersin.>

-Rabbim nefislerimizin şerrinden, iblisin şeytanların şerrinden ve yarattığın cümle mahlûkatının şerlerinden bizleri koru lütfen. Zikir ehli kardeşlerimi, ümmeti Muhammedi ve Türk milletimi bağışla. Cemalinin, kemalının zahire davetçileri kıl her birini. İzninle nasıl emek verdiğim malumundur rabbim.

*ÂMİN RAHMAN RAHİM. Her şey güzel babacığım bir tane eksik kusur bulamazsın yaşadığın gördüğün duyduğun her şeyde.

-İnnallahe cemilin yuhubbul cemal. Allah güzeldir, güzeli sever. Elhamdülillah.

*Herkes görevini yapar, kader programında, onun için artık üzülme. Anlayan anlar anlamayan da anlamaz. Dileyen edeben itaat eder, dileyen isyan eder. Bilirsiniz ki cennet ve cehennem var. Cemalde celalde var. Her ikisi de sahip olduğu kulu ister. Ne için yaratıldıysa insan o iş ona kolaylaşır. Sen ancak Allah’ın takdiriyle, izniyle celalin elinden bir kul alırsın, o da Allah isterse, istemezse ne kadar uğraşsan da boş, kadere teslim ol sadece…

-Elhamdülillah rabbil âlemin. Rabbim müslüman olarak yaşat ve mümin olarak öldür. Dönüş zatınadır. Selam es selame

*Birlikte ağladığımız gün ki duvarın yanında uzanıyorum bitanem hocam. ilk yılımızı böyle kutlamak ne güzelmiş, daha gecen yıl acılardan sürünüyordum. Şimdi sevgiden sürünüyorum, kıvranıyorum, yattığım yerde kendime sığamıyorum

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.