Öpecek bir el aramak dünyanın en zor işi olsa gerek (Barış’a Mektuplar 2)

Öpecek bir el aramak dünyanın en zor işi olsa gerek
31.05.2021 – Barış Selamünaleyküm hocam. Sizin yazılarınızı her gün takip ediyorum. Amacım; ışıksız kaldım hocam, yalnız kaldım bu yolda ama bu yol benim son kararım. Aklımdaki soruları soracak birisini bulamasam da aramaya kararlıyım. “Bir kere daha hocama yazayım belki iyi zamanına gelir de ALLAH RIZASI İÇİN bana yardım eder.” umuduyla yine yazıyorum.
Hocam ya bana ALLAH RIZASI İÇİN yardım edin ya da bana kim yardım eder bir yön gösterin ya da sizi on dakika görmek için geleyim… Çaresizliğimi anladınız herhalde hocam. 39 yaşındayım ve geri kalan hayatım için bir ışık, tutunacak bir dal; öpecek bir el arıyorum anacak o eli aramak dünyanın en zor işi olsa gerek…
Sevgili Barış; aleykümselâm…
Selam senin de üzerine olsun…
Sana “ZİKİR VE ADABI” yazımı göndermiştim… Sanırım dikkatlice okudunuz…
O yazıda belirtilenleri yapmaya başladınız mı? Yani namaza başlayarak, günde bir defa sağ devri yaparak ve namazların ardından “Ya latıfün ya latıyf…” diye başlayan zikri okumaya başladınız mı?
Efendimiz aleyhisselâm buyuruyor ki; “Dertleriniz günahlarınızdan dolayıdır tövbe ediniz…” Size önerdiğim sistemle günlük yedi kere (kuşluk ve gece namazları da kılarsınız) sayısız tespih çekilir, dualar ve ayetler okunur… Bir de verdiğimiz zikir yapılınca üzerinize çöken kara bulutlar yavaş yavaş dağılmaya başlar… İnşaAllah birkaç ay içinde nefes alabilecek seviyede gözünüz gönlünüz açılır… Zamanla da her can gibi hayatınızı normal devam ettirmeye başlarsınız… Eğer üzerinizde sihir büyü varsa bozulur, nazar varsa dağılır, günahların bedeli bir musibet oluştuysa izale olur ve zamane rahatsızlıkları dışında gönlünüz huzur bulur, işler rayına oturur… Bu size verdiğimiz usul ile velayet mertebesine bile ulaşan insanlar var…
Lütfen önerilerimizi yerine getirip-getirmediğinizi, namaza ve zikre başladıysanız ne kadar zaman geçtiğini, varsa son günlerde gördüğünüz rüyalarınızı yazın. Bir de esas sıkıntılarınızın neler olduğunu kısaca yazın…
Problemlerinizi yazın ki özel bir reçete gerekiyor mu bilebilelim…
Selam es selame
Barış
Selamünaleyküm hocam.
39 yaşında 3 çocuk babasıyım. Gençliğim ülkü ocaklarında, daha sonra da nizam-ı âlem ocaklarında geçti. O yıllar çok iyiydim fakat daha sonra içkiye başladım, içkiyle birlikte birçok günaha battım… Fakat ben içki içtiğim anlarda bile zikir çekiyor rahatlıyordum, yoksa sıkıntıdan çatlıyordum. Bu hâlim 10 yıl devam etti.
Bir gün içimden bir ses “bir daha içki içme.” Dedi; ben de onu dinledim. Bir yıldır sadece içki içmemek değil, her türlü günahtan çok sakınır oldum. Üzerimdeki sıkıntıların kalkması için Türkiye’de nerede bir ilmi olan hoca duyduysam gittim yanına hepsine de uzman doktor gibi parasını verip yardım diledim. Hepsi de bu işi para için yapanlar olduklarından hiçbir şey kazanamadım. Daha sonra Erzurum’da bir Allah dostu var dediler oraya gittim. Bu hoca parayla iş yapmıyordu; üzerimde halledilmesi gereken sihirler olduğunu söyledi ve halletti.
Ben de manevi isteğimi hocama anlattım “Bana bir kapı söyle, o kapıdan ders alayım” dedim. Hocam da “105 besmele, 105 la ilahe illallah Muhammedîn Resulullah, 103 ihlâs ve 105 la havle ve la kuvveten…” derslerini çekmemi söyledi.
8 aydır hiç aksatmadan bunları yaptım. İlk başlarda çok büyük hazlar alıyordum ama şimdi ilk başladığım zamanlardaki gibi içim yanmıyor; yine dersimi çektim mi kendimi iyi hissediyorum ama kalbim doymuyor. Hocam “sadece bunları besmeleyle başla, oku” dedi. Bende kendim bu derslerin başına 100 estağfurullah, 100 salâvat, 1 Fatiha ve 3 ihlâs okuyup Peygamber Efendimiz (s. a. v) ruhuna bağışladıktan sonra dersi okumaya başladım. Bir de namazlardan sonra salâvatı fatih’i çok okuyordum.
Son zamanlarda zikirde belirli belirsiz gölge ve nokta gibi şeyler görüyorum.
Hocam da “ben kendime zor sahip oluyorum, ben sana nasıl sahip olayım, az oku salâvatları da hiç okuma, dersini de yarıya indir, yoksa iyi şeyler olmaz. O gördüklerin şeytan, senin peşindeler” dedi ve benim elim kolum bağlandı.
Ben onu nasıl yeneceğimi anlatacak diye beklerken bu cevap beni çok kötü etkiledi. “O kimleri yoldan çıkardı ki seni çıkarmasın, hiç çabalama” dedi. “Sen bu işi bırakırsın.” lafından başka bir şey demiyor…
Hocam kısacası benim sorunum sıkıntım yok. Tabii ki esnaf olduğum için son birkaç yıldır işlerim düzensiz ama onu dert etmiyorum ben Allah rızasını kazanmak ve bu yolda güçlü emin adımlarla yürümek için arkamda bir destek arıyorum.
Hocam yazılarınızda bahsettiğiniz esma tertibine başlamadım çünkü “bu tertibi çok düzenli okumanız gerek.” diyorsunuz, işim gereği bazen namazım kazaya kalabiliyor bunun sakıncasını sizden öğrenemediğim için başlamadım.
Bir de bu esma tertibinin yanında benim diğer dersleri okumamın mahsuru var mı?
Hocam rüyalarım bana göre güzel ama hocama göre hep şeytan. Mesela rüyamda bana hayvan derisi üzerine yazılmış Kuran alfabesinden 7 harfle altta bir dua olan bir şey verdiler ama duayı öğrenemedim. Bir de son günlerde gördüğüm “Güneş doğdu hadi kalk.” dediler rüyamda (zaten her gün sabah ezanından önce uyartıyorlar beni) güneşi gördüm ama dolunay gibiydi yani gözlerimi kamaştıran o ışığı yoktu yuvarlak tepsi gibi ayın dolunay hali gibi evimin içinde güneşe baktım.
Her gün Zühre saatinde sağ devir yapıyorum. Zühre saatinde veya Kamer vaktinde ise dersimi çekiyorum.
Hocam cin’in veya şeytanın uzak durması için sağ devir yeterli midir, yoksa tahassun duasıyla daha mı etkili olur? HOCAM BEN BU ŞEYTANI YENMEK İSTİYORUM VE KALBİMİ DOYUMA ULAŞTIRMAK İSTİYORUM YARDIM EDİN ALLAH RIZASI İÇİN…
Hocam birde şu mesele var Erzurum’daki hocam, “sen 8 ayda hiçbir ilerleme kaydedememişsin, senin maneviyatını kontrol ettim, sen boşa çalışmışsın” diyor.
Mümkün mü böyle bir şey? Ama yaptığım her şeyi kalbimin en derininden gözyaşlarımla süslediğim zikrimin makbul olup olmadığı anlaşılabilir mi?
Hacı Ali Bayram (Sevgi Yolu)
Aleykümselâm Barış…
İşte böyle yazacaksın kardeşim… Nesin, ne değilsin anlatacaksın… Köylünün; “sen doktor değil misin bil bakalım ben de ne dert var?” dediği gibi demeyeceksin…
Efendimiz bile “bana kendinizi iyi anlatın-savunun ki size verdiğim hükümlerde isabet edebileyim” buyurmuş…
Sondan başlayalım… Hoca efendi seni kalben manen kontrol edebilir… Talebesi olduğun için bunu yapabilir… Allah da ona, senin durumunu bildirmiş olabilir… Dediği gibi 8 ay boşa kürek çekmiş olabilirsin… Ama suç sadece sende değildir…
Önce temizlik yapmak, geçmişinden tam arınmak icap eder…
“Bu kitaba temiz olmayanlar ulaşamazlar” ayetini okumuş olmalısın…
Bizim dediklerimizi aynen uygulamaya başla…
Niyet, istiğfar, salâvat, yeterince zikir, tekrar salâvat ve günde bir veya akşam sabah olmak üzere iki defa sağ devri Ayet el Kürsî ile… Namazları kazaya bırakma… Eğer vaktin çok darsa sadece farzını kıl… Ama zikrini tam yap… Hiç namaz kılamayacak halde olsan ki bu kimse için normal değildir… Ezan okununca diğer ezan okunmadan ille de zikrini yap…
Zühre’yi Kamer’i nasıl takip ettiğini bilmiyorum… Ama sen beş vakti kesin düzenli kıl. Kuşluk namazı ile gece namazını da ihmal etme. Zühre’yi de Kamer’i de fazladan yap…
Eğer gerçekten evkatları biliyor ve doğru tayin edebiliyorsan sağ devirlerini Zühre’lerde yap…
Kamer’de ise salâvat getir… Çok çok… Mesela günlük en az 200 kere olsun…
İnşaAllah ilk yedi günde durumda fark oluşur… 21 günde “bayağı değiştim” dersin ama ben “yeter” deyinceye kadar diğer zikirlerini bırakıyor ve sadece benim verdiğimi okuyorsun.
Bu zikir sonunda arındığını görünce başka zikirler vereceğim inşaAllah… Esasen bunu başarırsan arkasının kendiliğinden geldiğini göreceksin…
Okudukların yüzünden zikirlerinden haz alamaz, beklenen ilerlemeyi yapamaz hale gelmişsin… Acı ile tatlıyı aynı kaba karıştırır yersen, içersen haz alamaz, iyileşemez, hatta hasta olursun… Nefret bile edebilir, Allah korusun imanından bile olabilirsin… Onun “şeytan işe karışmış.” dediği celâl zikirlerdir… Kendisi vermiş… Ama neticesini demek ki bilmiyormuş… Yahut senin temizlenmeden işe giriştiğini fark edememiş… Herkesin zaafları ve makamları, derece farklılıkları vardır…
Şimdi inşaAllah dediklerim anlaşılmıştır…
Net olarak başladığını bildir ki kalbimiz (dualarımız) seninle ilgilensin…
17 Kasım 2013