Beni yalnız bırakmayın hocam

Selamunaleyküm hocam. Gözüm hep sizin sayfanızda… Siz yazı yayınlamaya ara verince sanki aramdaki bağ kopmuş gibi hissediyorum. Beni yalnız bırakmayın hocam…

Hocam “Bana dua edin” dediğimde, siz “ben dostuma dost düşmanıma düşman diye dua ediyorum” diyorsunuz… Hocam; Allah rızası için en küçük çocuğunuz gibi dua istiyorum…

Dünyada yalnız kaldım hocam… Hiç bir şeyden zevk almıyorum sadece temizlendiğimi hissetmek ve hayretle fani dünyamı tamamlamak istiyorum. Hocam her namazdan sonra içim daha çok yanıyor, gözüm saatte diğer vakti bekliyorum. İbadetlerime sadece celâl saatlerde ara veriyorum. İçim yanıyor ama bir türlü doyuma ulaşamıyorum 40 günün dolmasına 6 günüm kaldı hocam. Sanal ortamda kimin ne olduğu belli olmaz ama hocam niyetim çok ama çok halisane… Öz babanın öz evladına duası gibi “Rabbim kulun Hüseyin Barış’ın niyeti isteği Allah rızasıysa lütfeyle onu bağışla” derseniz sizi mahcup etmem. Ellerinizden öpüyorum…
Dualarımdasınız hocam…

Aleykümselam Barış… Cümlelerinden birbirimize giderek yaklaştığımız anlaşılıyor. Bu yolun yolcuları ilk önce rehberlerine meftun olur, Rabbin aydınlığını rehberinin (dil, gönül) penceresinden görürler. O nedenle Efendimiz aleyhisselâm, ashabına “Beni ana babanızdan daha çok sevmedikçe iman tam etmiş (benden faydalanır) sayılmazsınız” buyurmuştur.
O nedenle ashap Efendimiz aleyhisselâma seslenirken, ilk olarak “Anam babam sana feda ya Rasulullah” diyerek başlarlardı sözlerine…

İnşaAllah seni de saran aşk aynı kaynaktan, aynı saflıkta olur. Ve bizden erken geçip Rasulullah’a âşık olur, kavuşursunuz. Ardından da Hakk üzere Allah aşkında yanar yok olur, fenafillaha ulaşırsınız. Silsile böyledir.

İlme sevdalanan ( cevher ) her öğrenci, önce öğretmeninde erir, curufundan ayıklanır, potaya girer, sonra su gibi (likit) akışkan yol alır…

Meraklanma Allah senin de benim de, tüm yolcuları(sevdalıları)nın da yardımcısıdır. Bizi birbirimizle boşuna buluşturmadı elbette…

Unutma tesadüf diye bir şey yoktur. Allah’ın hak edeni, hak ettiğine denk düşürmesi âdeti vardır.
Samimiyetinden taviz vermedikçe yolun aydınlıktır, aydın kalacaktır, inşaAllah. Okudukların cemâlî zikirlerdir. Asla zararı dokunmayacak, aksine zamanla nur içinde nura gark olacaksın, biiznillah.
Allah tek kelimeni bile zayi etmeyecek inşaAllah…

Şafak umutların neredeyse tükendiği yerdedir. Orası nefsin diz çöküp, batan güneş gibi, vücut dünyasından geçici olarak çekildiği, nurullah olan ruhunun ay gibi gecelerini aydınlatmak üzere doğduğu yerdir…
Gözlerinden öpüyorum.
Selam es selame

Selamunaleyküm hocam.
Yeni yılda biz cahil insanlara ilmiyle tecrübesiyle yolumuza ışık tutan siz kıymetli hocama, Rabbim her şeyi görünce verir inşaAllah…

Hocam sizden bir konuda bilgi istiyorum; namaz kılarken 1. rekâtta genelde Fil suresiyle başlıyorum. Fil suresini okurken sırtımda, iki kürek kemiğinin ortasında avuç içi kadar bir yer karıncalanma başlıyor yani uyuşuyor gibi oluyor ve rükünde geçiyor; bunu çok takip ettim bir iki defa değil iyi gözlemledim. Bu durumun açıklaması var mıdır hocam?

Ellerinizden öpüyorum.

Aleykümselam Barış…
Yeni yıl cümleyle beraber sana da hayırlar güzellikler, ilimde ve Allah yolunda kalıcı gelişmeler getirir inşaAllah…

O bahsettiğin bölme Efendimizin nübüvvet mührünün olduğu yerdir. Fil suresinden değil, namaz kılmaya başlamandan kaynaklanıyor. Rütbe, makam, mertebe, miraç anlamına geliyor. Namaz müminin miracıdır… Miraç yani yükselme, teali gerçekleşiyor. Bu olayın sende oluşması evkatta ve efâlde düzenli namaz kılmaktan ve zikir yapmaktan Allah’ın seni kendine yaklaştırmakta olduğundan haberdir. Bunun için çok şükretmeli yolcuğunun hak katında değerlendirildiğini bilerek ilerlemelisin.

Hakikatte bu gün yaptığın dua ve ibadetlerin bazen yıllar sonra zahire çıkacağını bilerek ilerlemelisin. Bugün istedim yarın olacak sanırlar. İş öyle değildir. İşlediğimiz hataların da sevapların da geri dönüşümü zaman alır. Kur’an buna dair birçok ayetle haber verir. Tarlaya tohum atan çiftçi bile 10 ay sonra harman eder. Rahme düşen cenin 9 ay 10 gün sonra bebek olur, 18 yaşında kişilik kazanır reşit olur değil mi? Dualar zikirler de öyledir. Hatta bazen rüyalar bile yıllar sonra çıkar. Yusuf aleyhisselâm rüyası buna örnektir.

Bu yazışmalarımızı ve sayfamda yakaladığın sana yarar yazıları bir dosyada toplayıp cep kitabı yapmalısın.
Akıl defter değildir.
Selam es selame

Selamunaleyküm hocam;
Maneviyatıma ışık tutan başta siz ve faydalandığım bütün hocalarımdan Allah binlerce kez razı olsun hocam. Hocam içimde yani tam göğüs kafesimin birleştiği yerde bir kor ateş var… Alevlense rahatlayacağım hocam… Bir küre gibi bir şey yutmuşum da sanki orada kalmış. O küre gibi topaklanıp oramda kalan şeyi dağıtmak tüm vücuduma yaymak istiyorum ama elimden gelmiyor. Ben o koru alevlendirip rahatlamak için zikrettikçe daha çok yanıyor…

Hocam velhasıl çok güzel şeyler yaşıyorum…

Hocam zikirde gözyaşı abdesti bozar mı? Engelleyemiyorum, hıçkırıkla ağlama geliyor.

Ellerinizden öpüyorum…

Yaşadıkların sana kutlu olsun.

İbadet sırasında akan gözyaşları Kevser ırmağı kadar değerlidir… Abdesti bozmadığı gibi katmerler. “Kimsenin olmadığı yerde Allah için ağlayanları, cehennem ateşi yakmayacaktır” müjdesi var…

Selamunaleyküm hocam.
Hocam manevi desteğinize ihtiyacım var… Zikir esnasında farklı şeyler yaşıyorum ürperiyorum… Desteğim olduğunuzu bilmek istiyorum…
Ellerinizden öpüyorum.

Ürpermek yaptığın zikrin kabul edildiğine işarettir. Dua kabul demektir. Allah yâr ve yardımcın olsun.
Son okuduğunu bana hatırlat. Yanlış şey okumadığına göre korkman gerekmez.
Selam es selame

Hocam şimdi geçen saatte ( Şems’te ) 100 “suphanallah” okudum. 100 “la ilahe illallahu vahdehu la şerikeleh…” ve 99 “Ya latifün Ya latıyf…” okudum.

Ürpermemin sebebi hocam; her yer kararıyor gözüm bir süre görmüyor karanlığa giriyorum. Ve seccademin etrafını kaplayan bir ışık var bundan dolayı hem o karanlığa girmek istiyorum. Girince de kendimi bırakmıyorum, nasıl davranacağımı bilmiyorum… Kendimi bırakırsam o karanlıktan bir daha çıkamam diye korkuyorum…

Şimdi Zühre’de bir daha zikredeceğim görmek istiyorum yanımda olduğunuzu bileyim hocam…

Korkma… Allah’ın sana açtığı yolda yürü…

Eğer çok korkarsan yolculuğunda Rabbin seninle olduğunu bil. Ve eğer bir yardım talep etmeye kalkışırsan; “Ya Rabbi Ya Rabbi” zikrini sürdür. Rabbin sana her merhalede ihtiyacın olan yardımı yapar…

”ela inne evliyaullahü la havfün aleyhüm vela hüm yehzenün” ayetini oku. “Allah velilerin koruyucusudur, onlara korku yoktur hüzün bile duymazlar” demektir.

Belli bir sayı da bu ayeti okuduktan sonra diğer zikirlerini yap.

Seccadende ki nurlar seni koruyan meleklerin asli varlıklarıdır. Bak nasıl seni korumaya almışlar. İnşaallah korkmadan zikirlerini sürdür…

Allah yar ve yardımcın olsun.
Selam ve dua ile.

Selamunaleyküm hocam.
Beni hoş görün… Sık yazıyorum, ama kafam karışık… Vaktinizin çok kısıtlı olduğunu biliyorum hakkınızı helal edin.

Hocam dün geceki yaşadıklarımdan sonra bugün zor akşam ettim hep aklımdan yaşadıklarımı yalanlamaya, başka sebeplerden bunları böyle algılamış olabilir miyim düşüncesiyle ve nihayet akşam oldu…

Biraz önceki Şems ve Zühre’de zikre oturdum yine aynı şeyler… Hocam loş bir odada zikre başlıyorum. 3 – 5 dakika sonra, normalde her eşyayı görebildiğim oda yavaş yavaş kararıyor 3 – 4 saniye zifiri karanlık oluyor yani gözlerim görmüyor gibi en ufak bir ışık bile yok ve aniden her şey güçlü bir ışıkla parlıyor, bir süre öyle kalıyor ve böyle devam ediyor. Benim de gözlerim sulanıyor ve daha sonra yorgunluk hissediyorum artık kendimi çok kasıyorum galiba…

Hocam bu beyaz ışığın yanı sıra bu akşam birde turkuaz mavisi gibi elma gibi yuvarlak bir şey de gördüm…

Hocam, sizden istediğim bu olaylar bir yanılgı olabilir mi? Beynimim bir oyunu olabilir mi? Halüsinasyon mu görüyorum? Nuru görebilmeyi bu kadar çok istediğim için hastalanıyor muyum hocam yani deliriyor muyum?

Selam es selame Barış.
Daha önce tanıdığın bildiğin hiç kimsenin geçmediği yollardan geçiyorsun. Öyle ki milyarda bir insan bile uğradığın menzillere ulaşmış değil ki, dertleşesin. Doğrultasın. inşaAllah bundan böyle Rabbinle birlikte tek başına yolculuklar yapacaksın…

Gördüklerin halüsinasyon değil. Gerçek. Allah’ın nurlarını, yani meleklerin asli şekillerini görmektesin…

Keşfederek gördüklerini sadece ileride okumak üzere kendin için yaz ki “şu zikri yaptığımda şöyle nurları, şu tür rüyaları görmüştüm” diye hatırlayıp gerçekliğini teyit edebilesin.

Giderek daha başka nurlar da göreceksin. Okuduğun esmaların nurlarıdır. Senin gönlünü, aklını aydınlatacaklar. Bir de okudukların insanların zihinlerinde yer edecek. Yani sen Allah’ı tevhit edince onu tevhit edenler melekler ve insanlar çoğalacak. İslam’a, Allah rızasına, insanlığın hidayetine dualarınla katkı sağlayacaksın.

Korkacak bir şey yok. Kötü günlerin geride kaldı. Artık bir rehberin var. Bana yaz ve benden onay almadan herhangi bir esma grubu okuma. Allah yar ve yardımcındır. Senin şu anda geçtiğin yollardan bu çağda fazla geçen yok…

Zikirlerini dün yaptığın gibi, geceleri, son ibadet olarak Şems ve Zühre’ye denk düşür.
Her gece namazını Zühre’de kılmaya çalış.
Günde bir defa sağ devri yapmaya devam et.

Bana sık yazabilirsin. Rüyalarını yazmayı unutma…

Artık inşaAllah Allah’ın veli kullarına katıldın…

Nur gören insanlar asla olumsuz cümleler kurmamalı…
Beddua etmemeli…
Ağzından çıkan her şey duadır… Kabul görmektedir. Hayır, konuş, hayırla karşılaş…
Selam es selame

1 0cak 2013– Barış

Yayınlanma tarihi: 22 Ara 2014, 17:09