Umman Hükümdarı Ve Kardeşlerinin İslama Davet Edilişi
Umman Hükümdarı Ve Kardeşlerinin İslama Davet Edilişi
Peygamber efendimizin hayatı kategorimizde bu günkü yazımız ” Umman Hükümdarı Ve Kardeşlerinin İslama Davet Edilişi “ konu ile ilgili tüm bilgiler bu yazımızda paylaşılmıştır. Hicretin 8. Senesi, Zilkâde ayı.
Peygamber Efendimiz, Mekke’nin fethi ve Huneyn muzafferiyetinin verdiği sevinç ve huzur içinde ashabıyla Medine’ye dönmüştü. Şirkin beli kırılmış, kabileler dalga dalga İslâm nuruna koşmuşlardı. Müslümanlara âdeta yeni bir heyecan ve cihad ruhu gelmişti. Arabistan’ın hemen hemen her tarafında İslâmın şerefli bayrağının dalgalanmaya başlaması, onlara huzur ve saadet veriyordu.
Bununla birlikte, kendilerine henüz İslâm dâveti ulaşmamış hükümdarlar da vardı. Resûl-i Ekrem bu maksatla Medine’ye döner dönmez, Amr bin Âs Hazretlerini Uman’a gönderdi. Vazifesi, hükümdar Ceyfer ve kardeşi Abd’e, kendisine verilen mektubu teslim etmek ve kendilerini İslâma dâvette bulunmaktı.
Uman, Yemen-Hind Denizi sahilinde, Basra Körfezinin darlaştığı yerdeki büyük şehirlerden biri idi. Hurma bahçeleri ve ekinleriyle meşhur olan bu şehirde o zaman Ezdîler hakîm durumda bulunuyorlardı. Bunlar yanında başka ırktan halk da vardı.
Amr bin Âs Hazretleri emir gereği Uman’a vardı ve mektubu hükümdar ve kardeşine teslim etti. Açılan mektupta Hz. Resûlullahın kendilerine şöyle hitap ettiğini gördüler:
“Bismillahirrahmanirrahim. Allah’ın Resûlü Muhammed bin Abdullah’tan Cülendâ’nın oğulları Cevfer ve Abd‘e. Hidâyete uyanlara, doğru yolu tutmuş olanlara selâm olsun.”
“Bundan sonra derim ki; ben her ikinizi İslâma dâvet ediyorum! Müslüman olun ki, selâmete eresiniz! Ben sağ olanları âhiret azabıyla korkutmak, kâfirler hakkında da Allah’ın hükümlerini tatbik etmek için Allah’ın bütün insanlara gönderdiği Resûlüyüm.”
“Eğer, İslâmı kabul ederseniz, hükümdarlığınız size bağlı kalacaktır. Eğer Müslüman olmaktan uzak durursanız, şüphesiz hükümdarlığınız elinizden çıkacak, süvariler, topraklarınızı çiğneyecek ve Peygamberliğim sizin mülk ve saltanatınızı mağlup edecektir!”
Ceyfer ile kardeşi Abd önce Müslüman olmamak hususunda tereddüt geçirdiler. Bir müddet sonra da bu tereddütlerinden kurtularak, İslâmiyetle şereflendiler ve Peygamber Efendimizin Risâletini tasdik ettiler. Bununla da kalmayan Cülendâoğulları, halkı da Müslüman olmaya çağırdılar. Bu dâveti duyan halk da seve seve Müslüman olmayı kabul etti.
Bunun üzerine, Peygamber Efendimizin emir ve tavsiyeleri gereğince Amr bin Âs Hazretleri buranın idarî işlerini üzerine aldı. Amr (r.a.), Müslüman zenginlerden zekât ve sadaka toplayacak, onları fakirlerine dağıtacaktı. Ayrıca mecusîlerden cizye alacak, Müslümanlar arasındaki davaları da halledecekti.
Peygamber Efendimizin vefâtına kadar, Hz.Amr bu işleri yürütmek üzere Uman’da kaldı.