Neydi kalbimdeki kara nokta – Gizli günah 3 Safiye’ye Mektuplar 32

18.06.2020
464
Neydi kalbimdeki kara nokta – Gizli günah 3 Safiye’ye Mektuplar 32

Süveyda – Gizli günah 3 Safiye’ye Mektuplar 32 

– elim eline değmez. Dokunmam sana korkma. Seni seviyorum.
– bir deliyi mi?
– hangimiz akıllıyız ki? ( gülümsedi )

Neydi kalbimdeki kara nokta
Gizli günah, gizli ayıp SÜVEYDA-3

Sona mı yaklaştık. Yok sanmıyorum. Henüz başındayız yaşamın ve bu serüvenin.

Deliler arasında geçirilen tam bir ay. Akıllı olanın bile delirmesi için yeterli bir süre emin olun. Sağa dön deli, sola dön deli, önünde arkanda her yanında deli… Aslında mutlu ediyor insanı bir yandan. Dünya umurunda değil. Etrafında akıllıyım diye geçinen herkes senin deliliğin ve anlamsız hareketlerin altında eziliyor. Bir bakışınla korkutabiliyorsun onları. Hiç olmadığı kadar ilgili insanlar seninle ve her şeyden daha da önemli olanı ise kimse DOKUNMUYOR size.

İzin istiyorlar sana dokunmak için. Doktorun, hemşiren, hasta bakıcın izin istiyor. Deliler ordusunun üyeleri izin istemiyor ama onların dokunması nedense rahatsız etmiyor insanı. Deliler koğuşu çok güvenli bir yermiş. Bilseydim hayatımın son dokuz yılını orada geçirirdim. Sokaklardan, caddelerden, kaldırımlardan, bir otel odasından, bir bardan, bir yataktan, bir erkeğin güçlü kollarından, erkekliğinden daha sıcak ve daha güvenilirmiş.

Neden bu serüvenin içine kattım sizce kendimi.
Korktum. Bir gün avucumdaki küçük şekerlemelerle buldum kendimi ve korktum. Yaşamalıydım, hayallerim vardı hala ve inancım, üstelik ben bir çocuk doğuracaktım daha… Onun için korktum ve bir arkadaşımın vasıtası ile kendimi kapatmıştım dışarıdan bakılınca hücre gibi görünen ama özgürlüğün dibine kadar yaşandığı yüksek duvarlar ardına.

Bu kendimi toparlama işinin en son safhası olacaktı. Sağlıklı bir ruh haline kavuşunca her şey değişecekti. Artık bir evim vardı, kendime ait. Temiz bir ev. Kapısından yabancı adamların geçmediği ve yatağımda yabancı sıvıların bulunmadığı. Paramda vardı. Fahişelik yapmama gerek yoktu. Komşularım bile olmuştu namuslu ev kadınlarından oluşan. Bense ortalarında sırıtan kırmızı bir dudak abartısında.

Sonra zaman geçti bu deliler ordusunda. Bir gün bir delikanlı geldi. Ağaçların altında otururken yüzüme bakıp
– elim eline değmez. Dokunmam sana korkma. Seni seviyorum.
– bir deliyi mi?
– hangimiz akıllıyız? ( gülümsedi )
– anlatmama gerek var mı?
– İstersen anlat ama merak etmiyorum, emin ol.
– neden?
– seni seviyorum. geçmişte bir katil olman, hırsız olman yada başka bir şey umurumda değil. Allah adına yemin ediyorum ki ölüm dışında bir şey ayıramaz beni senden.Söz veriyor musun?
– pişman olma, yüzüme vurma, utandırma… Çok yorgunum kaldıramam.
– seni istiyorum. Hayatımda verdiğim en doğru karar olacak seninle evlenmek. Tenine değil arkasındaki temizliğe baktım, gözlerine değil ardındaki masumluğa, dürüstlüğe baktım, kahkahaların değil, ağıtların, hıçkırıkların beni sana getirdi. Rabbim seni tanımamı ve sana yardım etmemi istedi. Beni vesile gönderdi. Sen beni mutlu edecek çocuklarıma anne olacak ve bir ömrü benimle paylaşacaksın. Bense seni kendimden bile çok severek sahip çıkıp canımın içine katacağım.
– seni seviyorum.
– seni seviyorum.

Önceleri inanamadım. Benim gibi onun bunun olmuş genç bir kadınla bu delikanlının işi neydi? Eğitimli, iyi bir ailesi olan, dini bilgisi eksiksiz , inançlı, belli bir kariyeri olan, sevgi dolu, dürüst… Benden ne ister ne bekler.

  • askere gideceğim. Bekler misin?
  • sadakatimden şüphe etme. Bekleyeceğim.

Şimdilerde uzaklarda. Ama sanki hep yanıbaşımda. Yokluğunu hiç hissettirmedi ki. Beş ay var dönmesine. Ben ahlaklı bir kadın, evinde sevgilisini ya da sözlüsünü değil eşini bekleyen bir kadın…

  • sevgilimi bırakmıyorum arkamda
  • sevgilimi beklemiyorum burada. Eşim bildim seni. Eşimi bekleyeceğim.

Neden anlattım bu bölümü?
Bizler için önemli ve ulaşılması çok zor bir şeydir mutlu sıcak bir yuva, sahiplenen bir koca. Ama tövbelerim ve dualarım sayesinde avucumda bütün bu güzellikler.

Peki, bu süreçte neler oldu neler yaşandı. Rabbim ile benim aramda nasıl konuşmalar geçti. Geçmişim ve günahlarımla nasıl yüzleştim. Nasıl boğuldum hıçkırıklara. Nasıl utandım, nasıl feryatlar ettim.

Yazmaya cesaret edebilirim devamını.

41 günü tamamladım hocam. Ama yetersiz hissettim ve şu anda tekrar 41 gün okumak şartı ile yeniden başladım. Bugün 4. günündeyim. Ancak temizlenecek bu beden ve ruh. Günahım benden fazla biliyorsunuz. Onun için yetersiz görüp, yeniden başladım. İçime sinsin istedim.

Sevgili Safiye,

Başladığımızda Allah’tan dilediğimiz her şey neredeyse geçekleşti, farkındasın değil mi. Şükürler olsun mevlamıza. Dönmemek üzere tövbe diliyorduk, oldu. İçinden, dışından seni zorlayacak olaylar ve duygulardan kurtulalım istiyorduk, oldu, şükür.
Seni temiz bir erkeğin gelip kurtarmasını, sahiplenmesini, gelecek vaat etmesini diledik, hamd olsun oldu. Ama en çok temiz duygular ve Allah’a yakın yaşamayı diledik. Bak namazdan, zikirden zevk alır hale geldin. Elhamdülillah. Şimdi sen, ben ve bizi takip edenler, hep beraber gördük ki, Rabbimizin rahmeti gazabını aşmış, kendisine yönelen her kulunu cennetine buyur ediyor, değil mi. Hatası her ne olursa olsun tövbe kapısı açıkmış.

Mademki içinden geldi, duaya devam et. Ola ki yeniden kırk gün okumadan sana bir müjde gelir, başka zikir yapmak üzere bu duanı yeterli bulabilir, Allah. Göreceğin rüyaları bana anlatmanı istiyorum. Biiznillah başka makam ve mertebelere ermen için yeni zikir vereceğim. Bu güzellikleri, içinde bulunduğun huzur ve güveni daha önceki sakıncalı hallerle karşılaştırarak, benzer kızlarımızı, oğullarımızı cesaretlendirecek şekilde yazarak, başladığın yazı sersini tamamlamanı isterim. Dini konuda eksiklerini tamamlayacak yazılarla, meali şeriflerle, hadislerle genel din kültürünü tamamlamanı dilerim.

Çocuk esirgeme kurumunda gönüllü annelik veya yaşlılar yurdunda gönüllü hemşirelik gibi kendini insanlara hizmet edecek bir faaliyet içinde olmanı tavsiye ederim. Benzeri, senin aklına gelecek bir şeyler yaparak cemiyet içinde olmalısın. Ama her ne yaparsan yap, seni ibadetinden, zikrinden koparmasın. Eğer oyalanabileceğin, ahlaklı, namazında niyazında kadınlar gurubu varsa o da olabilir. Söylemeye çalıştığım insana hizmet hakka hizmettir.
Seninle gurur duyduğumu bilmeni isterim.
Selam ve dua ile. Gözlerinden öperim.
Şiirin çok güzeldi. Tebrik ederim.

Hocam şu saniye tuhaf bir şey oldu. Bilgisayarı kapatmaya hazırlanırken masanın üzerinde duran bir çerçeveye yüzüm yansımış. Gözüm takıldı ve resim çerçevesine baktım. İçinde benim yıllar önce çekilmiş bir resmim var. Bir an yüzüm aksedince çerçeveye baktım. O anda yüzümü şimdiki hali ile değil de, mezarda oluş hali ile gördüm sanki. Bir kaç saniye baktım ve içimden;
Ah toprak olacaksın, hiçbir şey kalmayacak bu halinden diye geçirdim. Üzüldüm. Bu dünyayı boş vermiş, sadece öteki âlemin varlığına inanmış bir haldeydim. Bu aralar bunu birkaç defa daha yaşadım. Yani yüzüme bakınca, aynada ya da bir camda, direkt aklıma ölüm hali ve kabir geliyor. Orada böyle olmayacaksın diyorum.
Çerçeveye bakınca şimdiki yüzümü görüyorum herhangi bir değişiklik yok Ama sanki bu yüzümün arkasında başka bir yüz, gerçek bir yüz var da onu görüyormuşum gibi hissediyorum.
Çok net anlatamadım, sanırım biraz karıştırdım.Özür dilerim hocam, yordum sizi.
Belki psikolojik bir durumdur. Belki de başka bir şey, bilemiyorum.

Merhaba Safiye,

İnşaallah cismi latifini de görürsün. Yani kendini sanki aynada görür gibi görürsün, canlı canlı. Bunlar bir hastalık belirtisi değil. Allah sana sırlar âlemini açar. Bir daha şeytanın ve aklı maaşının aldatamayacağı kadar imanını güçlendiren, keşiflerdir.
İnşaallah Allah dostlarından olacaksınız; hem sen, hem Esra. Çok samimi inandınız. İbadetlerinizi samimi yaptınız ve dereceniz ilerledi. Daha neler neler olur, inşaallah.

Şeytanın şerrinden uzaklaşabilenleri kutsi ruhların müjdelerine mazhar olurlar.
Sır sakladığın, kimseye söylemediğin sürece, kalp gözün açılmaya devam edecek. Sakın içinde bulunduğun güzellikleri seni doğrudan tanıyan birine söyleme. Nazar olur, açılan perdeler kapanır, Allah korusun. Rabbim selamet versin. Dereceni yükseltsin. Sen bütün güzellikleri hak ettin.

İçinden çıktığın bataklığın ne olduğunu bile gelecekte anlayacaksın.
Şimdilik sen henüz şoktasındır.İnanmak bile zor gelebilir.Yaşadığın o dokuz yılın yorgunluğu da,yaptığın duaların gerçek tecellisi de bir yılda ancak tam belirginleşir.Akıl bile zor kavrar..Gönül nuruyla aydınlanmayan akıl, akıl değildir zaten.
Allah rahatlık versin. Her gece rüyalarda eğitileceksin, nur âlemle tanıştırılacaksın. İnşaallah ileride nur görmeye de başlarsın.
Sağlıkla nur içinde kal.

merhaba

Hayırlı günler hocam.

Dediğiniz gibi şoktayım sanırım. Bir geçmişime bakıyorum bir de bu günüme. Arada uçurumlar var. O zamanlar deselerdi, tövbe edecek ve böyle güzellikleri bulacaksın, inanmazdım. O batağın içinde olan kime söyleseniz bunları, inanmaz.
Zaten o kadınlar lanetlendiklerini düşünüp, ibadet etmekten çekinirler.
-Rabbimizin huzuruna duramayız, bizi kabul etmez, diye düşünürler.

Yazmaya devam edeceğim. Başkaları da okusun ve mutlaka bir umudun, kurtuluşun olduğunu, Allah ın merhametinin hudutsuz olduğunu bilsinler, diye. Bu gece kurtuluşun diğer aşamalarını yazacağım.

Sizin söylediklerinizi yaklaşık bir kaç hafta önce düşünmüştüm. Bir yuvaya ya da gönüllü hizmet edeceğim bir yere üye olmayı. Rabbim nasip eder inşaallah.

Şükürler olsun. Ne dilediysem verdi bu günahkâr kuluna. Beni bu dünyanın uğraşlarından, çirkinliklerinden uzak tutup, farklı bir âleme götürdü. Rabbim e hesapsız şükürler olsun.
Siz benim vesilem oldunuz.
Allah sizi iki dünyada da bolluk ve mutluluk ile hoşnut eylesin.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.