Rüyada gemi şeriattır, devlettir

Selam es selame hocam. Afiyettesiniz inşallah.  Sizi meşgul eder miyim endişesiyle yazıyorum. O kadar mutluyum ki dayanamadım. 44 yaşımdayım. Rüyalarımı hiç hatırlamam. Hatta rüya görmediğimi sanırdım. Sırf rüyalarımı hatırlamak için soğan, sarımsak, turp, pırasa ve et yemeyi bıraktım. Aylardır yemem. 

*Dün gece Allah’a sığınarak iki rekât namazın ardından okudum tespihimi. Sabaha karşı rüya gördüm ve mutlulukla uyandım. Mutlu uyanmayalı çok uzun bir zaman olmuştu. Şükür olsun rabbime.                                              

Rüyamda bir su akarsu aramaya çıkmışım. Yanımda biri var kim bilmiyorum. Yüksek bir dağ eteğinde araçtan iniyorum ve bu suya sayısız merdivenle ulaşmak gerek, önce merdiveni bulalım deyip, yürüyorum.                                                                                                                                        

Etraf yemyeşil, havası mis gibi. Merdivenin başlangıcını buluyoruz, çok seviniyorum. Yürümeye devam ederken sol tarafımda bir ev ve ben birden o evin içindeyim. Ev değil de hastane sanki. Sedye de yatan biri var, yüzünü görmüyorum. Birden yüzünde gülücüklerle bir arkadaşım geliyor, sedyenin yanına. Ayşegül üniversiteden arkadaşım, diyetisyen.    Etraf bembeyaz. Ona bir şey diyemeden başka bir yerdeyim. Yurt gibi, otel gibi, ikişer kişilik odalar. Ben birine yerleşmişim. Oda arkadaşımı bilmiyorum. Başka iki arkadaşım, başka oda da kalıyormuş. Onlar kim onu da bilmiyorum. Ve sonra yine başka bir yerdeyim. Bir bahçe ama cennet gibi, çiçekleri ve güzelliklerini tarif edemem. Misafirim gelmiş, eski eşimin iş arkadaşı… Çok iyiliğini gördüğüm, Burçin. Küçük oğlu ile birlikte gelmişler. Eşsiz güzellikte çiçeklerin sardığı bir kamelyanın önünde konuşuyoruz.  Eğilmiş küçük oğlanla ilgilenirken, Burçin; ‘’ne var, burada kendi aramızda takalım şu yüzükleri’’ diyor.  O sıra da yerde bir su birikintisinde kendimi görüyorum ve hemen ayağımla suyun üstüne basıp görüntüyü siliyorum.   Oğlanı kucağıma almış sol böğrüme oturtmuşum. Evlenmek istiyor benimle… ‘’Ya annemler diyorum’’ içimden. ‘’Aşk olsun Burçin, azıcık romantik ol, bu ne böyle, nasıl söyleme bu’’ diyorum.  Bu arada oğlan altını doldurmuş, koku yok, ama varmış gibi hissediyorum. Hatırladığım bunlar hocam. Sizi yormamaya dikkat ediyorum, ama dayanamadım yazdım. Allah’ın rahmeti üzerimize olsun. Selam es selame. Çiçekler pembeden eflatun dönen renkteydiler hocam.

–Selam es selame, azizem. Bu rüyayı hakkıyla yorumlamak için bir risale yazmak lazım. Öyle harikalarla dolu ki. Özet; girdiğin bu yol dünyanı ahiretini şimdiden değiştirmiş. Namazlarına, zikirlerine, vakitlere ve yazıda belirtilen her kurala çok çoook dikkat. Et. Yaşadıklarını asla ve asla kimseye anlatma. Bana yazarak rahatlayabilirsin. Gördüklerine bir kelime ekleme bir kelime eksik de yazma. Rüyaların ayıbı olmaz. Her bir simge bir şey anlatır. O nedenle lisanı edeple en çılgın oluş ve düşünüşleri bile olduğu gibi yaz. Verdiklerime başka asla zikir veya dua ekleme.

Verileni yap, öteki vakti beklerken boş vaktin olursa kuran okur veya dinlersin. Ancak sakın başka zikir çekme. Aklına geldiği şekilde dua etme. Regl meselen varsa kesintisiz nasıl ibadet ediliri Hamidiye’ye mektuplar 3 ve 4 de izahını teferruatlı olarak yaptık. Sende o kurallarla temiz kal ve o merdiveni kırma… Miraç merdiveni kesintisiz çıkılması gereken bir ilahi teali aracıdır. Bir hafta ara veren işe baştan başlar.

Yürüyen merdiven gibi say. Sen inince gidenler gider. Sen de başa dönmüş olursun. Benim yârim bina okur, döner döner bidat okur konumundadır kadınlarımız, maalesef. Selam es selame

*Allah razı olsun hocam. Kuran-i mi okuyorum. Dediklerinizi harfiyen yapıcam. Regl meselemi öğrendim her daim temizim şükür olsun. Yüreğim heyecan dolu. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Bu güzelliği devam ettirmek tek duam. Bana bir öğretmen ver diye ettiğim duamı duydu rabbim, sizi gönderdi. Şükür olsun rabbime. Selam es selame hocam. 

—

*Selam es selame hocam. Allah’ın rahmeti üzerimize olsun. Belki biraz çekineceğim, utanacağım ama ne bir eksik ne bir fazla eklemeden dile getirmeye çalışacağım rüyamı. 

Hatırladığım kadarıyla çok çok eski bir gemiyi geziyoruz. Yanımda bir erkek var. Gemi pas içinde eskilikten. Pis değil ama. Merdivenleri çıkarak üst katları geziyoruz. Neler var onu hatırlamıyorum. Bir noktada bir merdiveni tırmanırken yukarı bakıyorum. Geminin en üst katında küçük bir pencereli bölüm var. Pencere üstünde bir şey yazıyor ne yazdığını hatırlamıyorum. Arkamdaki erkek bu bölüm Atatürk’ün dinlenme odasıydı burayı sever ara ara gelip burada dinlenir diyor. Sonra hatırladığım bu erkekle yanana yatıyorum bir şeyler konuşuluyor mu bilmiyorum sadece hissediyorum bir şeyler. Sonra usulca üzerime çıkıyor yerleşiyor. Üstümüzdeki örtüyü sıyırıp atarken “bu daha başlangıç” diyor bu sözüyle sanki büyük güçlü kuvvetli olduğunu anlatıyor. Çok daha güzel şeyler vaat eder gibi. Örtüyü sıyırınca bakıyorum eski geminin içindeyiz her taraf çok eski kitaplarla dolu. Eski kitapları çok severim. Bana söylediği “Bu daha başlangıç ” cümlesiyle uyandım saat 04.12 idi.

Bu tür rüyaların ayıp ve günah olduğuyla büyütüldüm. Haliyle uyanınca eyvah falan dedim. Şaşkınlık yaşadım. Ama o cümle aklımda dönüp duruyordu. Kendimi sakinleştirip tahlil ettim. Ne rüyamda yasadıklarımda ne o cümle de korku yoktu. Sevgi güç ve güven vardı. Evet, tedirginlik vardı biraz ama yoğun olarak asıl güç güven sevgi vardı. Bilmiyorum bana öğretilenlere ters geliyor. Uyanınca n’olur olmaz kalktım boy abdesti aldım allah rızası için namaz kılarak tesPihimi sağ devrimi yaptım. Çok şükür huzurluyum. Şükür olsun rabbime. Selam es selame hocam. Bu arada önemli mi bilmiyorum ama şehvet zevk yoktu. Nihayete ermeden uyandım. 

–Selam es selame, rüyada gemi şeriattır…devlettir, yasalar alemi,düzendir.eskiliği ve Atatürk’ün arada bir gelip kaldığı gemi ve çok eskimiş deyince adres belirleniyor. Türkiye’deki devlet yapısı ,hukuk sistemi, yasaları, he türden kurumları, yapısı ile sosyal ahlakıdır. Öyleyse dünya ile birlikte Türkiye’de değişecek, yenilenecek. Binyılların köhne küfür düzeni yok olacak, eski kitaplar, algı bombardımanı ile bize zerk edilmiş, Yahudi kökenli ezoterik batıl bilgiler çöpe gidecek. Gemi restore edilecek, yepyeni bir gemi olacak ki okyanuslara açılacak, seyirleri de içindekiler de geçmişi cahiliye/deccali çağ diye tarihlerden okuyup, anlatacaklar. İyi ki o çağda yaşamamışız, kim bilir nasıl kirli bir hayattı o diyecekler. Bu bir daha bir başlangıç. İlerisini de ileride bir başka rüyanızı veya açık görüş keşfinizi yorumlarken anlatalım inşaallah. En doğrusunu Allah bilir, biz bize geleni özetledik. Durmak yok yola devam azizeM…selam es selame