Allah ! bir ve tek olan ilah
Allah ! bir ve tek olan ilah
Ayet ve hadislerle Allah
* “Allâh” vardı ve O’nunla beraber bir şey yoktu!.. Bu an, “O an”!.. (Hadis ve Hz. Âli)
•Nefsine ârif olan, Rabbine ârif olur… (Hadis)
•İnsanlar uykudadırlar… Öldükleri zaman uyanırlar!.. (Hadis)
•Ölmeden önce, ölünüz!.. (Hadis)
•“HÛ” dur; Evvel, Âhir, Zâhir, Bâtın!.. (57.Hadiyd: 3)
•Attığında, sen atmadın, atan “ALLÂH” tı!.. (8.Enfâl: 17)
•Biz, semâları ve arzı ve ikisi arasındakileri Hak olarak yarattık! (15.Hicr: 85)
•Nefislerinizde (Benliğinizin hakikati)! Hâlâ (fark etmiyor) görmüyor musunuz? (51.Zâriyat: 21)
•Ne yana dönersen Vechullâh (Allah’ın yüzü) karşındadır. (2.Bakara:115)
•Allâh dilediği kimseyi kendi nûruna ( hakikat ilmine) erdirir! (24.Nûr: 35)
•Nerede olursanız O sizinle beraberdir! (57.Hadiyd: 4)
•“Allâh” de, sonra bırak onları daldıklarıyla oynayıp dursunlar! (6.En’am: 91)
•Kesinlikle Allâh irade ettiğini yapar. (ilminden irade ettiğini kudretiyle oluşturur; İlim – İrade – Kudret). (22.Hac: 14)
•Yaptığından soru sorulmaz! (21.Enbiya: 23)
•Beni gören, Hakk’ı görmüştür. (Hadis)
•Rabbimi, genç bir delikanlı sûretinde gördüm!.. (Hadis)
•Kim bu dünyada âmâ (hakikati göremeyen) kör ise o, gelecek sonsuz yaşamda da âmâdır (kördür)! (17.İsra’: 72)
•Allâh dilediğini kendine seçer; kendine yönelenleri de hakikate erdirir! (42.Şûrâ: 13)
•Hareket eden hiçbir canlı yoktur ki onun ‘Bi’ nasiyesinde (alnında-beyninde var olarak/beyninden) tutmuş olmasın. (Fâtır’ın beyni programlaması)… (11.Hûd: 56)
•Rabbin dilediğini yaratır ve seçer! Onların ihtiyârı (seçim hakkı) yoktur! (28.Kasas: 68)
•Ne hâl ile yaşarsanız, o hâl ile ölürsünüz; ve ne hâl üzere ölürseniz, o hâl üzere dirilir(bâ’s olursunuz); ve o hâl üzere haşrolursunuz!.. (Hadis)
•Allâh’ın ahlâkı ile, ahlâklanın!.. (Hadis)
******
Hakikat dünyada iken yaşanacak bir olaydır!..
Hakikati yaşamadan ölenlerin Hakikate karşı körlükleri sonsuza dek sürer!..
Ötendeki değil, karşındaki HAKK’ın fiilinden razı olmak, şirkten arınmaktır!..
Ya “Allâh kulu” olunduğunu fark edersin; ya da “tanrının kulu” olarak, geçer gidersin!
Şeriat ve tarikattan gaye; hakikate ermek, marifeti yaşayabilmektir!..
Tarikat, seni hakikate erdirip hakikati yaşatamıyorsa, “yol” vasfını yitirmiş demektir!..
Seni, senden arındırmayan tarikat, “tarikat” değil, “dernek” tir!..
NÛR, O’dur ki, seni, hakikate erdire; şartlanmalarından, değer yargılarından, duygularından arındırıp; “ALLÂH” gibi düşündüre, insan gibi değil!..
Korku atılmadıkça, vehmin terki mümkün değildir!..
VAHDET idrak edilmeden, vehimden kurtulunmaz!..
“Allah’ı anlamadan vehmi atan firavun olur!..
Firavun, nefsine dönük sorumsuz yaşayan kişidir!..
“Allah’ı “nefs”inde bulanda, kişisel menfaatlere dönük istek ve arzular kalmaz!..
“Allâh ahlâkıyla ahlâklanmak”; kişisel duygu ve değer yargılarından arınmak; Allah’a tam teslimiyettir.