Sıratın öteyakası

21.03.2018
158
Sıratın öteyakası

Sıratın öteyakası

Ah Azizim; hocam rahmetli ile tanıştığımda ilk anlattığı şey, Hızır’la Musa as. buluşmasıydı. Vurgu; ‘’sen bana dayanamazsın’’ kısmındaydı. İlmullah’a talip olan her can gibi, ‘’şimdi senin de öğrenmeye kalkıştığın iş, Musa’nın as. dayanamadığı ilimdir’ ’demek istemişti. İçimden ‘’sabredenlerden olacağım inşaallah’’, dedim. Rabbime söz verdim.

Başka bir buluşmamızda ise, ‘hocam bana soru sorma dedi, ne verirsem onu al. Aklına geleni sorma” dedi, diyerek hocasıyla buluştuğu anı anlattı. ve ”kırk yıl hizmetinde bulundum o izin vermeden bir tek soru bile sormadım,” buyurdu. Hemen içimden Allah’a söz verdim. ‘’İzin çıkmadıkça soru sormayacağım’’ dedim.18 sene huzurunda oldum, on sekiz soru sormamışımdır… Ama ihtiyacım olan herşeyi vakti gelince anlattığını, daha ilk günlerden anladım. Ne zaman aklıma bir soru gelse, söz dönüp dolaşıp benim sorunun cevabına gelirdi… Ne verdiyse almaya çalıştım. İlmin sonu yok… Öğrenmem gerekenleri halen ledünni olarak öğrenmeyi sürdürüyorum.

Bu ilim sabır ve sebat ister. Çoğu Allah’tan alınır. Kuldan sadece bu yolar  giriş sayılan temel bilgiler ile yol gösterme, koruyup kollama, tehlikelerden müridi uzak tutmadır. İlim ancak sıkı çalışmanın sonunda ihlas ile alınır. İlim miras kalmaz, emek ile kişisel olarak üretilir. Talep edilenin ne olduğunun farkına varırsan, ne demek istediğimi anlarsın. Allah’ın ve resulünün rızasını kazanmak demek cennetini garantilemektir. Cennet ise zorlukların, yetmişikibin perdenin ardında, sıratın öte yakasındadır.”

Selam es selame

*******************

Ne güzel Hocam. Siz ve hocanız da menkıbelerde anlatılan o güzel mürşid-mürid ilişkilerini yaşamışsınız… Biz ise soru üstüne soru soruyoruz, sanki verdiklerinizi hakkıyla uygulamışız gibi… İşin yüzeyinde kaldığımız için merak etme safhasındaki küçük çocuklar gibiyiz. Tabii sizin bizi kırmayıp sorularımıza bıkmadan cevap vermenizden de biraz cesaret alıyoruz. Ama ne yapalım kafamızı bulandıran çok şey var. Her âlim geçinen farklı şeyler söylemiş. Bakıyorsunuz evliyalardan aktarılanlarda da çelişkiler çıkıyor. Ya aktarımlar yanlışlıkla veya kasten çarpıtılıyor, ya da farklı makamlardan veliler farklı hikmetlere göre farklı yönlendirmeler yapıyor, bilemiyorum. Aslında “İslam” teslim olmakmış… O teslimiyeti gösterebilsek bir şeyler olacak inşaallah. Madem O’nu tek başına bulamadık, Rabbimizden mürşit talep ettik O da bize lütfuyla nasip buyurdu, önce mürşide teslimiyet gerek elbet.

Diğer yandan sizden uzak olmak zor. Uzaktan uzağa bu ekranlardan yazışmak bizim için tek iletişim yolu oluyor sizinle. Varol’un ki hiç bir zaman geri çevirmiyorsunuz öğrencilerinizi. Cevaplarınız hiç gecikmiyor Rabbim bin kere razı olsun. Ama biz aç civcivler bununla yetinemiyoruz. Kendimizi layıkıyla temizleyebilsek elbet Rabbimiz mesafeleri de kaldırır, aklımıza hayalimize gelmez yollarla bizi sizinle buluşturur, sorularımızı düğümlerimizi çözdürür... Öyle miydi böyle miydi, şüpheler, kuruntular, dünya işleri derken sapıyoruz yolumuzdan. Hak sonumuzu hayır etsin O yardım etmese, başıboş kalsak halimiz külliyen harap.

Birikmiş sorularım var ama şimdiye dek sormamı engelleyen bir güç de var. Öğrettiklerinizi layıkıyla uygulamaya çalışıp sabredeceğim inşaallah. Yine de şunu söylemeden geçemeyeceğim: Size soru sormak, heyecanla cevabınızı beklemek, yazılarınız okumak tarifsiz lezzetli. O yüzden sorusuz nasıl olur bilmiyorum. Lütfen bizi yazılarınızdan, mektuplarınızdan, yönlendirmelerinizden mahrum etmeyin. Mevlam nasip ederse dünya gözüyle sizi görüp sohbetinizde bulunmayı da çok istiyorum inşaallah. Gerçi bir yandan korkuyorum o sohbete layık olamamaktan. O yüzden dualarıma bile taşıyamamıştım bu isteğimi şimdiye kadar.

Ellerinizden öperim

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.