Ana babanın dine aykırı emirleri
Ana babanın dine aykırı emirleri
Annem babam başımı örtmeme karşılar. İtiraz edince de anne baba hakkından bahsediyorlar, ne yapmamı tavsiye edersiniz?
Ana-babanın dine uygun emirleri yapılır. (İçki iç, namaz kılma, açık gez) derlerse, bu emirlerine uyulmaz. Böyle emirlere uymayan kimse, asi evlat değildir. Çocuklarını dine uygun yetiştirmeyen ana-babanın evladı üzerinde hakkı olmaz. Ana-babanızı üzmeden halletmeye çalışın. Sizin dine uymanızdan ana-babanız rahatsız olursa, bunun size bir zararı olmaz. Kim ne derse desin, tesettüre riayet edip namazınızı kılmaya çalışmanız gerekir.
Müsait vakitlerinde bu yazıları onlara okursunuz. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
([Ey aile reisleri] Kendinizi ve aile efradınızı Cehennem ateşinden koruyunuz!) [Tahrim 6]
Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
(Hepiniz çobansınız ve hepiniz raiyesinden [güttüklerinden, evindekilerden ve emri altındakilerden] mesuldür. Çoban sürüsünü koruduğu gibi, siz de evinizde ve emriniz altında olanları Cehennemden korumalısınız! Onlara Müslümanlığı öğretmezseniz, mesul olursunuz.) [Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, İ.Ahmed, Taberani]
Babam, “Kızım açılmazsan hakkımı helal etmem” diyor. Ben de babamın kalbinin kırılmaması için ve bana hakkını helal etmesi için açılsam günah olur mu? Beyim de, açılmamı istiyor. “Ben de hakkımı helal etmem” diyor.
Dine aykırı işte hiç kimsenin sözüne uyulmaz. Ana, baba, koca ve âmir de emretse, onun sözü yerine getirilmez. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Hâlıka isyan olan işte, mahluka itaat olmaz.) [Hakim]
Yani Allah’a karşı gelinen, günah olan bir işte, mahluka yani insanların sözüne uyulmaz. Yaptırılan iş, Allah’ın rızasına uygun değilse, ana baba da, koca da söylese önemi yok, kalbi kırılmış olmaz. Bedduaları da geçerli olmaz. Ana babanın ve kocanın hatırı için günah işlenmez. Onlara ana hakkını, baba hakkını, koca hakkını veren de Allahü teâlâdır. Seni de onlara emanet etmiştir. Senin hakkın ne oluyor? Senin hakkını niye hiç gündeme getirmiyorlar? Hepimiz en önce Allahü teâlânın hakkına yani dinimizin emir ve yasaklarına riayet etmeliyiz.
Babalığım Allah’a inanmıyor, Peygamber efendimize hakaret ediyor. Bunun rızasını almam gerekir mi?
Böyle kimse dinsiz demektir. Dinsiz babalığın, rızasını almak gerekmez. Hatta öz ana-baba da olsa, böyle dinsiz kimselerin bayramlarda falan ellerini öpmek caiz olmaz.
Günah olan vasiyete uyulmaz
Babam ölünce, vasiyetini okudum. (Oğlum, kefenin cebi yok, kabre bir şey götüremezsin. Onun için, ilerici ol! Ye, iç, eğlen, hayatını yaşa! Gericiler gibi, dünyanın nimetlerinden mahrum kalma!) diyor. Babamın vasiyetine uymam gerekiyor mu?
(Allah’a isyan olan bir işte, kula itaat olmaz) emrine göre, ana babanın günah olan vasiyetlerine uyulmaz. Uyulursa, Allah’a isyan edilmiş olur.
Açıkça söylemiyorsa da, babanızın ateist olduğu anlaşılıyor. Ateist, ölümden sonra dirilmeye inanmadığı için, (Kabre mal götüremezsin, ölünce toprak olacaksın, dünyada ne yaparsan yanına kâr kalır. Bu ise ilericiliktir. Gericiler, gibi malını hayra hasenata, fakirlere sarf etme!) demek istiyor. Gerici dediği kimseler de, Müslümanlardır. Ateist, mert olmadığı için, Müslüman diyemiyor, böyle gerici gibi yaftalarla onlara saldırıyor.
Dinsiz kimselerin çoğu, ayıplanmamak için, (Biz de Müslümanız, ama o kadar aşırı değil, rakı da içeriz, ibadet de yaparız) derler. Rakı içtikleri doğru da, ibadet ettikleri yalandır. Çünkü ibadet edenleri, gerici yaftasıyla damgalayanlar, nasıl olur da, kendileri ayıpladıkları şeyi yaparlar?
Müslüman olan bir babanın vasiyeti şöyle olurdu:
(Oğlum, öldükten sonra sonsuz hayat başlayacaktır. Bu hayata hazırlanmak lazımdır. Orada lazım olanları, buradan götürmek gerekir. Dünya âhiretin tarlasıdır. Burada ne ekersen, âhirette onu biçersin. Önce namazını aksatma, sonra hayır hasenat yap ki, âhirette karşına çıksın.)
Ana baba hakkı ve beddua
Ana baba, evladına dine aykırı bir şey emretseler, (Dediğimizi yapmazsan hakkımızı helâl etmeyiz) deseler, yapmadığımız zaman, beddua da etseler, bunların zararı olur mu?
Haksız yere edilen beddua kabul olmadığı gibi, (Hakkımızı helâl etmeyiz) demeleri de geçerli olmaz, çünkü evladını İslam terbiyesi üzerine büyütmeyen, yani Ehl-i sünnet itikadını öğretmeyen ana babanın, evladı üzerinde ana babalık hakkı olmaz. Büyütüp baktıkları için, sadece maddî hakları olur. Mânevî hakları da olsa, günah olan emirlerini yapmak caiz olmaz. Yine de, ana babayla tartışmamalı, sert konuşmamalı, özür dileyerek başka mazeretler bulmalı ve durumu idare etmeye çalışmalıdır.