Akıl Akıl Deme Bana
Akıl Akıl Deme Bana
Akıl akıl / deme bana
Hangi akıl / derim sana
Çocuk aklı / eşek aklı
Ergen aklı / ergin aklı
Akılda çok şey saklı
Mantık,zeka,akıl farklı
Cahil aklı / arif aklı
Marif aklı / tarif aklı
Coni aklı / cani aklı
Baki aklı / fani aklı
Kadın aklı / erkek aklı
Ahmak aklı / zeyrek aklı
Mümin aklı / kafir aklı
Yerli aklı / sefir aklı
Veli aklı / deli aklı
Sefil aklı / ali aklı
Şeytan aklı / melek aklı
Cimri aklı / selek aklı
Yobaz aklı / alim aklı
Mazlum aklı / zalim aklı
Akıl akıl deme bana
Bu sözcükte çok şey saklı
O nedenle,sözüm sana
Azizim veya ona buna
Beşer akıl yek başına
iyiyi kesin bulamaz
Akıl dediğin
Çağın nasibiyle beslenir.
İyi /doğru
Çağlar üstüdür.
Bu nedenle iyiyi/ kötüyü ararken
İlme ve vahye ihtiyaç duyarız.
Temel doğruları vahyin,Allah’ın
Bir de alimin bildirmesiyle ediniriz,
Hem değişmezliğini kabul ederiz.
Akla ışık ilim bil sen
yanlışları hemen sil sen
Sonra o doğrulara göre
Çağın olaylarını,
Nimetlerini yorumlar;
İyi,
Nispeten iyi,
Çok iyi
Kötü,
Çok kötü der,
Sıralamaya tabi tutarız.
Vahiy ilim yoksa eğer
O akıla şeytan değer
Vahyi yok sayanların
İyilikleri
İyileri değişkendir.
Yanılgıya açıktır.
Pişmanlığa yakındır.
Akıl akıl deme bana
Hangi akıl derim sana
Ahmed er – Rifai diyor ki:
“Âllah’ın çizdiği sınırlar önünde durun ve ilahi hududu çiğnemekten sakının.”
Bir sözü de şöyle:
“Cesedin şerefi, akıl denilen kıymettar varlıktır.
Akıl. İnsan nefsini kendi sınırları içinde bağlayan bir bağdır.
Nitekim akıl, nefsi bağlayıp ona şer’i sınırı çiğnetmedikçe akıldır.
Akıl, şer’i hududu red ve kabul hususunda tereddüde düşecek olursa, o akıl değildir.
Kişi akıldan mahrum olunca insanlık cevherinden mahrum kalmış demektir.
Cevher olmayınca insanlık şerefi de gider,
geride izzet ve yüceliğe layık olmayan sıklet ve kesafet yığını kalır.” (Altın Öğütler, A. Taşgetiren, s. 335, 336
Hacı ali bayram
Alanya / 2008-10-22