Kars’ta İstanbul’da Hiç Müslüman Kalmamış mı?

15.04.2021
672
Kars’ta İstanbul’da Hiç Müslüman Kalmamış mı?

Kars’ta İstanbul’da Hiç Müslüman Kalmamış mı?

Kars’ta şiddetli ve iri dolu yağışı. Kars kent merkezinde etkili olan ceviz büyüklüğündeki dolu günlük hayatı olumsuz etkiledi.
19 Mayıs 2008 16:33 (İHA)

Yukarıdaki haber bize yıllar önceden başka bir olayı hatırlattı. İzninizle sizlerle paylaşmak istiyorum. Ve diyorum ki ‘’ister inanın ister inanmayın türünden bir olay. Ben denemedikçe ne inandım ne de reddettim.

Deneyip yaşadıktan sonra da ne zaman ihtiyaç duyduysam yeniden yeniden söylenileni yaptım. Her seferinde de sonuç alındığını gördüm. Birçok yakınıma öğrettim.
Bir tanesinin bile ben de denedim dediğini duymadım. Ya bana inanmadılar ya da kendilerine güvenip denemediler. Hâlbuki denemeyi başkalarının yanında yapmak zorunda değiller ki, başarısızlık karşısında mahcup olsunlar. Bir siz bileceksiniz bir de Allah.

İnsanlar bilime karşı ne kadar meraksız?
İmanlar ne kadar zayıflamış, meğer.

Eğer başarılı olursanız kazanç çok yönlü.
Yüksek derecede faydalı olacaksınız.
Üstelik imanınızda da yakininiz artacaktır.

Olay ve bilgi şöyle:

Bin dokuz yüz yetmişli yıllardı. Yetmiş dört olabilir. Öğretmenlik yaptığım köyde bir Allah dostuyla tanışmıştım. Hemen her konuda Kuran’ı Kerimden bir açıklama ile beni içinde bulunduğum halden çıkarırdı.

Akşehir’e kaynanamı ziyarete gitmiştim. Mayıs ayının ortalarıydı sanırım. Fidanları dikmişler ama tam da tutup gelişme çağında dolu vurmuştu.
Meyveler tamamen kaybedilmiş, bahçeleri yeniden ekiyorlar. Bütün şehir keder halindeydi. Tam bir yas hali.
Biz de etkilendik. Teselliden ve kadere tevekkülden başka bir yol yoktu.
Gezimiz üzüntü içinde bitti.

Çavuşçugöl kasabasına döndük. Hoca efendiyle ilk buluşmamızda, hal hatır sordular. Kaynanamdan bahis açılınca durumu anlattım.
-Her şeyleri gitmiş. Dolu Akşehir’i mahvetmiş efendim, dedim.
O zamanlar yirmili yaşlarımdaydım. Herşeyi sorguladığım yaşlar yani.

Üzüldüler. ’’ Akşehir’de hiç müslüman kalmamış mı?’’ Buyurdular.

Uzun bir sessizlik yaşadık.
Sorunun birçok manaya geldiği apaçıktı. Ben hangi anlamda diye düşünmekten durgunlaştım. Açıklık getirmesi gerektiğini fark etmiş olmalı ki;

İçlerinden biri yönünü kıbleye dönerek; ellerini namazdaki gibi bağlayıp yüksek sesle ezan okusaydı o felaketi önlerdi, dediler.

Hayretten gözlerim parlamış olarak yüzüne baktım. Açıklamasına devam ettiler.

-Eğer çok şiddetli ise ikinci veya üçüncü ezanda, şiddet hat safhada değilse ilk ezan bitmeden o dolu rahmete dönüşürdü, diye açıklık getirdiler..

Aklıma tembih ettim. Mutlaka denemeliydim. Üstelik denemesi kolay olmayan bilgilere de mesnet oluşturacak ve anında netice alınacak bir yöntemdi.

İlk dolu yağışında denedim.
Sonuç doğruydu. İlk ezan bitmeden gazap rahmete dönüşmüştü.

Ama beşeri aklım, bu bir tesadüf olabilir dedi.
Öyleyse yeniden denerim.
Başka zamanlarda onlarca kere denedim.
Hepsinde de kesin sonuç aldım. Birkaç şiddetli olay dışında tamamı da ilk ezan bitmeden rahmete dönüştü. Ezanı birkaç kere okumakta zahmet değildir aslında.
Hocam rahmetli kendine güvenemeyen veya okuyup ta sonuç alamayan, bir çocuğa okutsun, demişti. Bu bilgiye hiçbir kitapta rastlamadım. Ancak kendi kitabıma yazacak ve bizden sonraki uyanık müminlere bırakacağım inşaallah.

Şimdi Allah’ın izniyle, bu bilgimi hep kullanırım. Bulunduğum yerlerde ben uyanıkken dolu vurmasına Allahın izniyle engel olurum.

Burada müslüman var, derim. Ve bu ilmi bana emanet ettiği için Allah’ıma şükrederim. Allah’ın gadabından lutfüne sığınırım. Umarım inanıp deneyenler çıkar aranızdan. Kaybedecek bir şey yok.

Bir çömlek yoğurt bile boşa gitmeyecek. Bu tecrübemi, yıllar sonra Alanya’nın yaylalarından sebze yetiştirip satmaya gelen kadınlarına laf lafı açtığında söyledim.
-Uyanık ol, mahsulü doluya kırdırtma dedim…
-Biz Toroslar halkı Allah’ın izniyle asla dolu yağmasına izin vermeyiz, ancak ezan okuyarak değil, dedi.
Yüzüne hayret içinde baktığımı görünce, hikmetini ben sormadan söyledi.
-Biz o işi şahadet getirerek yaparız, dedi.

Alanya/19.05.2008

Yayınlanma tarihi: 27 Tem 2017, 23:39

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

  1. Meryem dedi ki:

    Hocam yazınızı okuyunca babam aklıma geldi benim babaMDA özellikle deprem de yüksek sesle Allahü ekberAllahu ekber Lailahe ilallah hu Allah hu ekber Allahü ekber velillahilhamd diye okurdu bitene kadar çocuktum sakinlesirdim babamın duası yla güven gelirdi şimdi rahmetlik oldu bende okuyorum
    Çok sukur hocam babama dua ediyorum ama ruyamda onu rahatlamis göremedim hiç yani içimde niyeyse huzursuzluk var Karanfil naneyi reyhani bahçeden koparıp minik bir dal gurban olduğum Allah derdi Ne güzel yaratmış göğsünde kuran taşırdı Rabbim diyorum babamın şu içtenlikle seni anişlari hurmetine cennetini al diyedua ediyorum dogrumudur bilmem Rabbim büyük çok özledim babamı 15 yaşındayken vefat etti 33 yaşındayım onu cennet bahcesinde gorsem konussa mutmain olacagim belki başınızı agrıttim hocam hakkınızı helal edin dertlerimizle sizleri yoruyoruz ellerinizden öperim saygiylaa

    1. Hacı Ali BAYRAM dedi ki:

      inşaallah cennettedir.dua etmeyi sürdür..aslında hamaz kılan herkes her oturuşta anne babasına ve bütün müminlere dua eder değil mi.ne kadar nazma kılanolursao kadar dua edenimiz var demektir.selamesselame