Bu güne kadarki zikirlerim

17.09.2017
937
Bu güne kadarki zikirlerim

Bu güne kadarki zikirlerim

Selamun aleyküm canım hocam,

Uzun zaman oldu gene, sizden uzak tuttum kendimi, kendime zulmettim. Her zamanki gibi yüzüm tutmaması en büyük etken… 3 ayı geçti son verdiğiniz zikirde hocam (“Yâ Hayyu Yâ Kayyûm Yâ Zül’Celâli vel’İkrâm es’eluke en tuhyiye kalbiy binûri mârifetike ebeden Yâ Allâh Yâ Allâh Yâ Allâh Yâ Bedî’es semâvâti vel ard”).

Celal isimler içerdiği için bu kadar uzun süre zikretmek iyi değil dersiniz, bilirim. Ancak, bir türlü elim size yazmaya varamadı. Zaten bahsettiğim gibi temmuz-ağustos arası yaklaşık bir hafta İtalya’da olmam gerekti. Orada vakit namazlarını dahi zor kıldım. Zikir sayılarım çok az. Gece namazlarını kaçırdığım çok oldu. Yurda dönünce de kötü alışkanlıklardan hemen kurtulamadım. Yine de minimum düzeyde de olsa zikirlere, sağ devirlere devam ettim. Artık, uygun görürseniz, yeni bir zikir istirham ederim.

Bu zikrin küçük bazı tecellilerini gördüğümü umuyorum. İtalya’daki ilk gecelerimden birinde rüyamda, salavat getirilen bir ortamda güzel gazları döktüğümü hatırlıyorum. Salavat getiren başkası mıydı ben miydim bilemiyorum.

 Rüya dışında da gözyaşları ile rabbime yakınlaştığımı hissettiğim zamanlar oldu bazen. Bunlar kalbimin aslında diri olduğunu, ben onu kir-pas ile kapladığım için taşlaştı sandığımı düşündürdü bana.

 Vaktinizi alma pahasına size asıl anlatmak istediğim şey başka: Yurtdışındaki görev yerimde 50li yaşlarda bir teknisyen ile tanıştım. İşlerimizi onunla yürüttük. İlk görüşte sevdim, kanım ısındı adama. Kendisi bize çok sıcak davrandı. Sonra sohbet sırasında kendisinin Yehova Şahitleri adlı bir topluluğun üyesi olduğundan bahsetti.  Dünyada 8 milyon üyesi varmış bu topluluğun. Vatikan’ın bazı yanlışlarını görüp kendilerince doğrularını yorumlamışlar ve sanki farklı bir Hristiyanlık kurmuşlar. Mesela teslis inancını reddedip Hristiyanlıkta tanrıya atfedilen meşhur “baba” kavramını kullarına şefkat gösteren bir baba gibi sıfat olarak yorumlamışlar sanırım.

Bu topluluk dünya çapında standart bir içerik ile internet ve cep telefonu uygulaması ile çeşitli dillerde yayın yapıyormuş. Bu arkadaş vasıtasıyla, belki de ilk kez incilin Türkçesini biraz okudum. İlk kez derken daha önce, sizin yayımladığınız Barnabas İncil’inden sizin paylaştığınız kısmı hariç tutuyorum. Aslında doğru anladıysam Tevrat ve Zebur’dan oluşan eski ahit ve matta, yuhanna vs. dörtlünün sonradan uydurup piyasa sürdükleri yeni ahiti birleştirip Kutsal Kitap adında bir kitaba inanıyorlar. Okuduğum kısımlarda Kur’an ile paralellikler görmek beni şaşırttı.

Bu arkadaş İtalyan olduğu ve başka dil de bilmediği için benim çoook çook yetersiz seviyedeki İtalyancamla bu derin mevzulara girdik. Ben de kuran.gen.tr adlı bir siteden İtalyanca Kur’an ayetleri bulup kendisiyle paylaştım. Tatlı bir atışmaya döndü iş. Aslında kendisi bu topluluğa ve öğretilerine körü körüne bağlı ve o yolu doğru gördüğü için beni o yola davet etmeye çalışıyor. Tıpkı benim onu ıslama davet etmek istemem gibi. Beni manevi bir kişiliğe sahip olarak gördüğünü ve o yüzden bunlardan bahsettiğini söyledi. Zaten diğer Türk arkadaşlarımla bu tür sohbetlere girmedi. Telefon numaralarımızı birbirimize vardık ve whatsapp üzerinden dini içerikli paylaşımlar yaptık karşılıklı. Halen de devam ediyoruz ? Bir keresinde Tanrı Yehova ‘ya (onlar öyle diyorlar) yakın olmakla ilgili bir paylaşımı olmuştu. Ben de karşılık olarak Kaf suresindeki “Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız” ifadesinin bulunduğu 16. ayetin İtalyancasını gönderdim. Sonra konuştuğumuzda “Biz” kim? diye sordu. Türkçe konuşsak bile doğru dürüst cevaplayamayacağım bir soruydu. İtalyancamın yetersizliğini önce sürüp geçiştirdim. Onların kitabında da mesela yaratılış ile ilgili ayetlerde “biz” ifadesi geçiyormuş “Biz yarattık…” gibi. (İlk yaratılan olarak Hz. İsa’yı görüyorlar sanırım). Biz (Tanrı ve İsa) yarattık gibi inanışlar var. Bunlar ilginç olmakla beraber asıl çıkardığım dersler şunlar oldu: Dinimiz diye inandığımız şeyi ne kadar iyi biliyoruz? Bugün her kafadan bir ses çıkıyor. Herkes uzman… Şu 8 milyoncuk topluluğun ulaştığı seviye kadar dahi bir birlik yok İslam dünyasında. Çok cahiliz. Çok az okuyoruz. Çok az araştırıyoruz… İlk duyduğumuzu hemen doğru kabul etme hastalığı çok ilerledi. Önüne gelen sosyal medyadan bir foto, video vs. ile destekleyiverdiği(!) bir karalama, aklama, taraftarlık vb. kampanyası yayınlıyor. Biz de hemen atlayıp doğru deyip olay kahramanı için ne su-i zanlarda bulunuveriyoruz. Hani zannın bazısı günahtı? Hani Müslümana hüsnü zan etmek yakışırdı. Nereye gidiyoruz? Titreyip kendimize dönmeliyiz. Ümmette de millette de birlik yok. Lafa gelince kardeşlik, milli birlik-beraberlik söylemleri havada uçuşuyor, mangalda kül bırakmıyoruz ama trafikte, evde, işte, sokakta, bizim gibi düşünmeyenlere vb. zerre tahammülümüz yok. Çok garip bir din anlayışımız var. Şekil, görüntü yerinde olsun adı namaz kılıyor, oruç tutuyor olsun yeter. Manada tık yok! (İstisnalar var elbette çok şükür)… İnsanlıktan kolayca çıkabiliyoruz. Bunlar kendimde de görüp utandığım özellikler maalesef…

Çok okumalı, çok araştırmalıyız. Paylaştığım İtalyanca Kur’an ayetlerinde de sorunlar olduğunu sanıyorum. Ama Türkçe meallerden gene de iyi durumda olma ihtimali var. Meal yazan yazana, malum. Hele bir de parantezlerle kendince anlamlar ekleyivermeler yok mu, evlere şenlik…

Çok uzattım hocam af buyurun. Bahsettiğim İtalyan arkadaş için çok içten gözyaşları döktüm. Buna kendim de inanamadım. Rabbime Hakk yola onu da ulaştırması için içten niyazlar ettim. Hala bazen kendisi aklıma gelince gözlerim doluyor. Onun anadilinde benim yetersiz kaldığım bir sohbette, artık baskı fazla geldi ve topluluğunuzdaki birlik beraberlik güzel ama benim din değiştirmem söz konusu değil dedim ? O sırada değil ama ertesi gün niye mümkün değil, diye sordu… Kalbimi gösterip “Ben dinimden çok memnunum, böyle çok mutluyum. Nice yanlış yollardan sonra aradığım gerçekleri islamda buldum” dedim. (Bir zamanlar gerçekten böyle mutluydum ama şu an kendimi rabbimden uzaklaştırdım. Uzak kalmanın gizli azabını çaktırmadan yaşıyorum. Biliyorum ki çok ince bir çizgi. Sırat… Çok kolay rabbine yaklaşmak da, O’ndan uzaklaşmak da. Denge marifet. Kemal marifet. Ha gayret. Ya Hakk, Ya Nasip, inşaallah).

Yeni arkadaşıma döktüğüm gözyaşlarının Hak olduğunu, cemal olduğunu, hayır olduğunu umuyorum hocam. Körü körüne bağlanılmış bir dinden, ıslama varmak çok zor görünüyor gerçekçi bakınca… Ama Mevla’m nasip ettiyse bir an’a bakar değil mi? Bir de benim gibi sefil bir kulun böyle bir güzellikte payı olabilme ihtimali çok az gibi görünüyor. Ama o gözyaşlarım beni dahi şaşırtan o gözyaşlarını boşa vermemiştir rabbim değil mi hocam? Affınıza sığınarak Merhum Münir Derman’ın bir sohbetinden bir alıntıyla mektubumu sonlandırayım artık:

Münir Derman’ın bir sohbetinden alıntıdır:

Hacı Murat Efendi çok iyi bilir.  Burada bir sarhoş vardı geçen günü aha benim pansumancımda burada o da bilir.  Uzun boylu bir çocuktu.  Sarhoş marhoş gezer her tarafta.  Sapıtmış ALLAH sapıttırmış.  Geçen sene bi sekiz ay evvel akşam onda İskender Beyin eczanesinin önünde yatmış velhâsıl.  Bir iki çocuk başında. Hava da soğuk. Sarhoş.  Beni gördü:

 “Ne yapıyorsun Mustafa burada!”  dedim.  Kalktı ayağa:  “Doktor bey çukura düştüm dedi. Dizimi vurdum dedi ağrıyor!”  dedi.

 Ama ağzı da kokuyor.  Sarıldı beni şapır şupur şeylerle, salya oldu üstüm.  Girdim koluna götürdüm saat onda hastaneye.  Temizledim üstünü. O ayağını şey ettim felan.

 “Bu gece burada kal da üşürsün oğlum yarın gidersin!” dedim.

 Yarın aklı başına geldi.  Yine gidip içecek tabi. Sabahtan başlıyor.  “Oğlum akşam sen çukura düştün değil mi?”  dedim.  “Çukura düştüm!”  dedi.

 “Oğlum İnşeallahu’r-RAHMÂN dedim, ALLAH seni bir RAHMÂN çukuruna düşürür!” dedim.

 Ama gözüm doldu. ALLAH kabul etti.  MÜ ‘minin mü ‘mine duasını kabul etti.  Bende hüner yok.  Belki o zaman boştum.  Dün evvelsi gün hastaneye girdi.  Temiz giyinmiş, kafası hafif sakallı nur yüzlü olmuş.

 “Ne o Mustafa?”  “Doktor bey dedi ben kolbaşı olarak Hacca gittim!”  dedi.  Yüzünde nur!  “Eee nedir?”  Bir yüzük getirmiş:  “Nedir derdin?”  “Ayağımda dedi bir yara var!”  dedi. Açtı yarayı. “İyi dedi buna pansuman… Yok, onu sormayacağım dedi doktor bey dedi bu ayağım abdestte su almakla azar mı azmaz mı?”  dedi.

 Dedim:  “Sen cilt doktoru Ali Bey’e git!”  Gitmiş. Ali Bey de tanıyor onu.  Ali Bey geldi bana:  “Abi dedi bu nasıl oldu dedi. Gözüm doldu!” dedi.  Ağlamış Ali Bey de:  “Vallahi dedi mezardan babam kalksa bu kadar sevinmezdim!”  dedi.

 ALLAH istedikten sonra oğlum aha o adamın Hacc’ı en büyük Hac oldu işte.  Hacc’da böyle temizlendi herif.  Kolbaşı gitti hakiki mü ’min olarak döndü ALLAH devam ettirsin.  Bakın ALLAH istedikten sonra oğlum neler olmaz.

Hocam lafları uzattım kusura bakmayın. Lütfederseniz yeni bir zikre başlamak istiyorum artık, bu vesileyle kendime çeki düzen veririm diye umuyorum.

 Bu güne kadarki zikirlerimi listeliyorum:

Ayhan Yağcı

1) “Ya latiyfun ya latiyf bi lutfikel hafiyyu bil kudretilleti isteveytü biha alel arş”

 2) “El kurdusun et tahirun”

3) “Allahümme ehatet minel envari min külli canibin”

4) “Rabbi zidni ilmen ve fehmen”

5) “Allahu veliyyüllezine amenu yuhricuhum minez zulumati ilen nur”

6) “Selamun kavlem mir rabbir rahiym”

7) Fecr Suresi 1-2-3-4-5, 27-28-29-30. ayetler

 8) “Hasbiyallahu la ilahe illa hu, aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül arşil aziym”.

9) Duha suresi

10) “Rabbena atina min ledünke rahmetev ve heyyi lena min emrina raşeda, ya raşid.”

11) “Narı aleyye nazharul acaibi külli hemmin ve yü’min ya vedut ya vedut ya vedut ya vedut ya vedut… bi nübüvvetike muhammed as. Ve bi vilayetike imam-ı ali (ks.)ya vedut ya vedut ya vedut ya vedut ya vedut”

12) “Esselamu aleyke eyyühennebiyyü ve rahmetullahi ve berakatuhü”

13) Şuara Suresi, 83. ayet: “Rabbi heb lî hukmev ve elhıknî bis sâlihîn”

14) Bakara Suresi, 208. ayet: “Yâ eyyuhellezîne âmenûdhulû fîs silmi kâffeh(kâffeten), ve lâ tettebiû hutuvâtiş şeytân(şeytâni), innehu lekum aduvvun mubîn(mubînun).”

15) “Ya daimül mülkü müvessiul mülke ve gına-e lima halaga min ataya fazlih”

16) “La ilahe illallah”

17) Fatiha suresi

18) ”VE ANETİL VUCÛHU LİLL HAYYUL KAYYUM”  (8 gün okundu)

19) “Ya Latiyfun ya Latiyf bi lütfikel hafiyyu bil kudretilleti isteveytü biha alel arş”

20) “Yâ Hayyu Yâ Kayyûm Yâ Zül’Celâli vel’İkrâm es’eluke en tuhyiye kalbiy binûri mârifetike ebeden Yâ Allâh Yâ Allâh Yâ Allâh Yâ Bedî’es semâvâti vel ard”

-Ellerinizden öperim canım efendim, Selam es selame

Selam es selame Aziz Ayhan’ım. Rabbimin kudreti kuvveti selamı bereketi azim ve kararlılığı inayeti ve icabet ile yardımı seninle olsun.<la lağvi vela şin’i vela nefreti ve la kini illa hidayeti ya ekramel ekramin…ya mucip…> Yeni zikrinizdir.

Önce sağ eliniz sol siz üzerinde olacak tespihle beş on dakika kadar okunacak… Ardından el sağ diz üzerine gelecek ve en az önceki kadar imkân varsa daha fazla sağ dizde okunacak. Rabbim yar ve yardımcın olsun. Niyet aynıdır. Sistem aynıdır.

Sağ olun var olun hocam. Bugün başlarım inşaallah. Güzel dualarınız için de teşekkür ederim, âmin inşaallah. Selam es selame

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

  1. Nejat dedi ki:

    Hocam merhaba. ben seyitim. Şifa Allah’ın izniyle verebiliyorum ama iletişime geçemiyorum. Bu ilme sahip Türkçe bilen Seyit tanıdığım yok. Henüz Arapça ogrenemedigim icin Diger seyitlerle irtibat kuramıyorum. Ve ben henüz yolun basındayım. Sırlarım nedeni ile kimseye de kendimi açamıyorum. Artık bazı şeylerin zamanı geldiği için harekete geçmem gerektiğini düşünüyorum. Mürşit aramıyorum. Aramam da mümkün değil. Anladığım kadarıyla bazı seylere ulaşmışsınız. Gorevimi yerine getirmem icin bekliyorum, rüya gibi ve yoğun seyirmelerle ilgili mesajları yorumlayamadıgim icin yardım aramam gerektiğini düşünüyorum. Vesile amaçlı yazıyorum buraya. Umarım yanlış yapmiyorumdur. Bu konuda bana nasıl yardımcı olabilirsiniz?

    1. Hacı Ali BAYRAM dedi ki:

      ne istediğiniz anlaşılamamıştır..selam es selame

    2. Filiz dedi ki:

      Selamün aleyküm kardeş nasıl iletişime geçebiliriz sizinle??

  2. Ali Karaca dedi ki:

    Allah hacı ali bayram ıslahı mümkünse ıslah eger ıslahı mümkün değilse kahhar ism-i şerifiyle kahr eylesin Allah böyle İslam’ı istismar edenlere yol vermesin

    1. Hacı Ali BAYRAM dedi ki:

      sistem hak edene hakkını vermek üzere kuruludur..sen kahret demesen de kahrı hak eden kahrolacaktır.ateşe yak emri vermen gerekmez..onun huyu yakmaktır..suay serinlet hayat ver demen gerekmez..onun lutfu keremi kafir mümin ayırmadan hayat vermek ateşi söndürmektir..Efendimiz buyurdu,mümin ya hayır konuşsun yahut sussun..her dua duayı edenin ilk ziyaret eder..eğer muhatap edilen duayı hak ediyorsa onda da işlevini yerine getirir.Hakk etmemişse faydası ona olmaz..ama duayı eden ille de ettiği dua veya bedduanın nimet yahut külfetini ille de yaşar..öyleyse azizim…sen hayır duadan başka deme…diline sahip ol..vermekten geri kalma eline sahip ol..dua melek yaratır,beddua şeytan yaratır…selam es selame

  3. Ali Karaca dedi ki:

    Allah hacı ali bayram ıslahı mümkünse ıslah eger ıslahı mümkün değilse kahhar ism-i şerifiyle kahr eylesin Allah İslam’ı böyleistismar edenlere yol vermesin

  4. Muntekıd dedi ki:

    Haceli abi bu arkadaşın zikirlerinin bu yirmisini de yerli yerince günü gününce yaptık bitirdik diyelim ama Allah Teala gecinden versin seni bir daha bulamazsak ve bizim de ömrümüz hâlâ olursa başka zikre nasıl ulaşacağız? edinilen sırlar nasıl korunacak ders vermezsen? (bilmiyorum doğru mu soruyorum ama aklıma bir an böyle sual parladı)

    1. Hacı Ali BAYRAM dedi ki:

      selam es selame allah size yol verir merak etme..sen sefere çık zafer allahındır.Çok yazımız var. ve birazcık daha beraberiz inşaallah.selam es selame

  5. bozo dedi ki:

    öncelikle selamunaleykum hocam..benim sorum korkuyla alakalı hocam salavat cekerken esmaları zıkrederken nokta nokta ışık beliriyor ve kafamda gun boyu bi çatışma var mesela[Allah zenginlere verir sana vermez gibi,yada tekrar iç o zamanlar daha rahattın gibi]bunlardan nasıl kurtulabılırım…gunluk zıkırlerim..ya keriymu ya rahim ve hasbunallahivenigmelvekil…başında ayetel kursi fatiha ihlas felak nas 21 besmele okuyorum yinede korkutuyolar..ALLAH rızası için yardımcı olursanız sevinirim

    1. Hacı Ali BAYRAM dedi ki:

      selam es selame ..abdestli ve namaz disiplini ile…sağ elini kalbinin üzerine koy..niyetini ZİKRE İLK ADIM yazımızdaki gibi yap ve AYETİNİ ve elemtere suresini dokuz kere okuduktan sonra elini bedeninden kaldırmadan sağ koltuk altına getir.iki kere de aynı ayeti ve sureyi oku..bunu bir hafta süre ile her namazdan sonra yap..kurku ve aşırı vesveseden rabbim seni muhafaza eder inşaallah..ileride yin olursa bu efal ve esmaları yine okursun.her gün yeni bir başlangıçtır unutma.her gün kirlendiğimize göre her gün temizlenme farzdır.selam es selame

  6. Neslihan dedi ki:

    Öğretmenim sizi yormak istemedim nasil uykusuz yorgun hepimize yetişmeye çalıştığınızı biliyorum bu yüzden sormadan önce sayfanızda araştırdım ama cevap bulamadım. Bana ikinci zikrimi verdiniz. İkinci zikrimi yaparken de her namaz ardından arinma duasında ki niyet ve istimdat ila başlayan kısımlarınıda her defasında söyleyip,,, 9 defa sübhanallahu ve bihamdihi…. 9 defa salavat… 9 defa ya latifun ya latif… Arkasından yeni zikrim ????selamünkavlemmirrabbirrahiym ve en son yine 9 salavat ile sonlandırıyorum İnsallah değil mi öğretmenim? Bu şekilde anladım ve siz mesajımı görene kadar böyle devam edeceğim inşaallah ????

    1. Hacı Ali BAYRAM dedi ki:

      doğru..