Gözyaşımı dudaklarıma sürüyor, öpüyorum

Euzü Billahimineşşeytanirraciym. Bismillahirrahmanirrahim. Eşhedü enla ilahe illallah ve Eşhedü enne Muhammeden abduhu ve Rasûluhu. 
Selem es seleme canım hocam. Rabbim sağlığınızı daim eylesin. Yuvanızda huzuru, anlayışı sonsuz eylesin, gözümün nuru hocam. İki gündür Namazda, tövbede, dört el efalinde bütün vücudum üşüyor. Titremelerim ve sırtımdaki karıncalanmalarım arttı. Rabbim beni seviyor, okşuyor. Sonrasında bile Rabbim dedikçe her bir hücrem titremeyle, ürperme ve üşümeyle bana cevap veriyor. Söyle kulum, söyle diyor. Gözyaşlarım boşalıyor. Gözyaşımı besmeleyle dudaklarıma sürüyorum, öpüyorum. 
Hocaaaaaam bu nasıl bir duygu böyle. Şuan size yazarken bile her bir hücrem atağa geçti. Gözyaşlarım durmak bilmiyor. Rabbim seni çok seviyorum. Böylemi hocam Rabbimin Kulunu okşaması, sevmesi. Böylemi oluyor. Rabbim beni de sev, benden razı ol, sevdiklerini sevdir bana, sevmediklerini uzak tut çevremden. Sana kulluk etmeme engel olmalarına izin verme… Hocam dinmiyor gözyaşlarım. Rabbim dedikçe şelale misali akıyor. Celal ne kadar engellemeye çalışsa da bu fakiri, Rabbim diyorum, yetiş yardım et, dardayım, yardımına muhtacım. Gönlüm bir hoş oluyor. Herşey anlamını yitiriyor. Bir tek Rabbimin varlığı sarıyor her hücremi. Seviyorum, seviyorum, hem de çok çok seviyorum Rabbimi, siz can hocamı, değerli Zülfikar kardeşlerimi, yarattığı her bir varlığı seviyorum????????????selem es selame Beni Rabbime yaklaştıranım????????????????
14:32
*Selem es seleme canlar canı hocam. Üzerimdeki o his geçmedi. Rabbimle konuşmaya başladım. Rabbim sensin sen, bütün hücrelerime nüfus eden, yüceler yücesi rabbim dedikçe beynimin sağ tarafı, üstü öyle bir tepki veriyor ki bırakamadım duayı… Seccademi serdim hemen mü’minün suresini okumaya başladım. Her yerim buz tuttu, sanki beynim uyuştu. Sol topuğum karıncalandı, ezan okundu ara verdim. Hemen namazımı kıldım. Secdede uzun uzun durdum, kalkmak istemedi başım. Bende kendimi teslim ettim. Huşu içinde bütün hücremde hissettim. Namazım bittikten sonra zikrimde aynı duygularla devam etti. Rabbim sen yücesin, yeri göğü yaradan mevlam, yak bu kulunu Aşkınla, bekliyorum, dedikçe hücrelerim atağa geçti, başım dönmeye başladı, nurlar eşlik etti, sonsuz şükran ya Rabbi, ya Rabbi. Seni çok seviyorum. 
Zikrimin arkasından mü’minün suresini kalkmadan okudum. Hocam müthiş bir duygu bu anlatamıyorum hislerimi. Kuran okurken kapı çaldı, aldırmadım. Bitirdikten sonra dua ettim, çalışan kardeşlerimize yardım et, Rabbim sana ibadet edebilmeleri için yardım et, Zülfikarlarına zaman yarat, idraklarını aç Rabbim. 
Hocam Zülfikar kardeşlerimden erkekler savaşırken biz kadınlar seccade de onlara bu şekilde yardım edeceğiz. Bunu daha önce dile getirmişlerdi. Yine de yaşayarak hissederek anlamak daha güzelmiş. Çok çalışmamız lazım. Hem de çok inanamıyorum. Hocam hala uyuşmalarım devam ediyor. Hamdolsun Rabbime sizi çok seviyorum????????????????selem es seleme sevgilimin sevgilisi…

15:42
–♥️Selam es selame Azizem, yaşadıklarına ne eklenir, ne denir bilmiyorum. Maşaallah barikallah diyebiliyorum. Her kula nasip olan bir hal değil yaşadıkların ve biliyor musun kuran işte kişiyi bu hürriyete, mutluluğa ve huzura davet ediyor, keşke bilselerdi. Kula kul olmak, kullardan sevgi dilenmek için kılıktan kılığa gireceklerine rablerinin sevgisini kazansalardı diye yazıyorum işte. Yazdıklarını bir kere daha okumak benim yazacaklarımdan daha önemli. Anlayana… Başarılarının devamını dilerim. İşte Allah kendisine farzlara ek nafilelerle yaklaşanların böyle gören gözü konuşan dili, tutan eli olur.

Bu hep böyledir; Zikirde ne kadar sadık olursan ışığın o kadar artar. Görüş mesafen uzar, görüntüler netleşir, Tehlikeler bariz hale gelir, risk azalır, Hedefe ulaşmak kolaylaşır. Mesafe azaldıkça sevgilinin yolunda tuzaklar artar elbet. Belalar çoğalır. Elesti bezminde verilen cevabın tecellisidir o nazlar.

”Ben sizin rabbiniz değil miyim” hitabına verdiğimiz Bela (elbette Rabbimizsin) cevabının test edilmesidir. Bela da aşka derman vardır. Lezzet vardır. Tadıldıkça haz veren yakıtıdır aşkın. Âşık belanın azlığından bizardır…Âşık’ın belasına dokunan kem gözlerin nazarıdır. Gözyaşları fitneyi defetmek için akıtılan şifadır.

Safha safha, dönem dönem O güzelin gayreti (kıskançlığı) örtünmesi umutları kıracak kadar katmerleşir, Ancak, bu işveler ve  cilvelerle, Karşılıklı edalarla

İştiyak giderek şiddet kazanır ki,

Perdeleri yırtıp atacak umulmadık yardımlara gebe kalsın evren.

Sonunda sevendeki aşk ateşi bütün perdeleri yakar, yok eder

Mah cemali açığa çıkarır.

O an

Vuslat öyle bir sarhoşluk, esrime ile yaşanır ki

Kavuşan kavuştuğunda yok olur

Huzuru bulur.

Marecel bahreyn,iki deniz bir olur

Sen ben ikiliği mahviyete gider

Mülk Vahit kahhar Allah’ındır hükmü cari olur.

O nedenle adı fena (mahviyet) dır.

Maksat hâsıl olmuş,

Aşk;

Aşığı pişirmiş, yakmış, küle döndürmüş

Külünü de yokluk denizine gömmüştür.

Artık ‘’Leyla’’ diyen ‘’mecnun’’ demiş olur,

Mecnun diye çağırana Leyla cevap verir.

Ezelden ebede yapılan yolculukta

Geçici ayrılıkların yurdu olan bu Dünya (aşağılar aşağısı ) aradan çıkarılmıştır. ahireti beklememiştir vuslat…

Dile benden ne dilersen habibim hitabına mazhar olan kutsi nefis

Rızada karar kılmıştır.

O makamın adına Marziye denilmiş…

Kalan ömrün payı

Güzellikleri, Cemalullahın seyrini yaşamaktan ibaret olmuştur.

Yol çetindir ya menzil ebedi kurtuluş,deruni haz ve zevkten ibarettir.

Selam es selame
Bir mesaj yaz…