Ya Azrail (A.S) Hadi Makamına Geri Dön

Artık görüntü ve sesler keşif değil beden olarak oluşmaya başladı. Dünya gözüyle canlı gördüm Azrail’i as. ‘’Efali tamamlatmayacağız, canını alacağız’’ dedi, bir ses. O ana kadar Muhammedi’mi uyandırmaya kıyamamıştım, bekledim atlatırım diye. Ayak seslerini beden kulağımla da duymaya başladım. Saat gece 4 oldu bu arada. Çok korkmaya başladım, öleceğimi an ve an anladım artık. Sonra beden gözümle koridordan sızan ışıktan Azrail’in gölgesini gördüm, geliyordu artık yanıma. Efali bile tamamlamadan, korkudan hemen hızla imam Muhammedin yattığı odasına koştum, uyandırdım. Hemen olanları anlattım. Muhammed’im sakin ol senin yaptığın efal, zikir, davranışlar, dualar, hareketler getirdi kardeşim Azrail as. Mı canını almak üzere dedi. Ve konuşmaya başladı. ‘’Ya Azrail hadi makamına geri dön’’. Dediğini duydum ve ben o an rahatladım. Sarılıp ağladım. Ben sensiz ölmek istemiyorum, ben seninle yaşadım, seninle ölmek istiyorum, dedim. Kısacası Azrail canımı alacaktı. Saat dörtte sonra uyamadı, bana dedi ki la beddua etme, Allah müstahakkını versin de ve dua et. Zulmeden de olsa kimseye kin tutma. Gördüğün görmediğin herşey Allah’ın tecellisi, nuru. Karşında Allah var, dedi. Bak dedi bazı kullar vardır, hakkını helal eder, bağışlar ama Allah o kulunun kırılmasına razı olmaz, intikam alır. Bunu unutma, dedi. La celalin acıması yoktur, yakar, yıkar, öldürür, dedi. Bu arada Muhammed’in ruhuyla vurduğu belim hâlâ bedenen ağrı, acı içinde. İlaçlar fayda etmiyor. Babacığım dualarınızı bekliyorum, ellerinizden öpüyorum, selâmetle kalın. Selâm es selame pirimiz.