Nakşi Arkadaşım

20.04.2020
470
Nakşi Arkadaşım

Nakşi Arkadaşım

*Babacığım, Nakşibendi tarikatından bir arkadaşım ziyaretime geldi. O geldiğinden beri la celalden düşmanlık seğirmesi alıyorum. İçim daraldı, gitsin diye dua ediyorum, babam. Günde milyonlarca Allah, allah, allah diye zikredilince ne olacak. Arkadaşımın bedenini simsiyah görüyorum. Kendisi resmen siyah bir kurt olmuş. İşte bunlar baba, hem kendisini hem yakın çevresini cehenneme atan zümre. İnşallah bunlara cemil, cemal Allah, hidayet versin.

*Babacığım Goncam’a artık ben  <e la inne gonca la havfun aleyhim ve la hum yahzenûn> diyorum. Goncam’a artık hüzün, keder, korku yoktur. Bu ayeti ilham etti rabbim…

-Selam es selame aziz kardeşim İmam Muhammedcan. Rabbimize hamdolsun, Goncacan’dan her türden keder, hüzün, korku ve celali rahatsızlık, (bu müjde ile birlikte yapacağın zikirler ile) son bulsun inşaallah.

Okuduğum kitapların hemen hemen cümlesi tarikatlar içinde en doğrusunun en cemal olanın Nakşiler olduğunu tevatürle anlatır. Mesela Allah zikrinde dilin damağa yapıştırılması ile zarlı etkinin kalktığından söz edilir. Ama işte sen şahit oldun ki kapkaradırlar . Baştan aşağı zararlıdırlar. İslam aleminin çektiklerinde Yahudilerin, Hristiyanların beddualarından daha çok içimizdekilerin hatalı zikirleri vardır. Ayrıca mezhep imamları arasındaki incir kabuğunu doldurmaz sebeplerle verilmiş hükümlerin yan etkileri vardır. Siyasilerin her hükmü kendileri lehine yontmalarına sebep olacak hükümler üretmişlerdir.

Siyasiler bir mezhepten bulamadıkları bahaneyi diğerinden devşirerek hakk’tan hukuktan kolayca ayrılmışlardır. inşaALLAH zaman gelecek bu şeytani işlere bir son verilecektir. Efendimizin müjdeleri vardır. O vakte kadar sabretmekle yükümlüyüz. Selam es selam

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

  1. hasan dedi ki:

    Bilmediğiniz konularda yazıyorsunuz maalesef.

    Nakşilerin özelliği cezbeyi öne almalarıdır. Zira direkt nefsin tezkiyesi çok zordur. Önce tasfiye yapılırsa kolaylaşır.

    Kalbin tasfiyesi İsm-i Celal ile olur.

    Nefsin Tezkiyesi ise Kelime-i Tavhid iledir.

    Nakşilerde iki tane cezbe vardır: Biri Ebubekir Sıddıktan gelen Cezbe-i Kayyumiye ki bunun tahsil usülü Hızır a.s. tarafından Abdülhalik Güçdevani’ye öğretilmiştir. Kafasını havuzu sokup içten Kelime-i Tevhid zikrini öğretmiştir.

    İlk Nakşiler hep bu yöntemle Kayyumiyet cezbesini elde etmişlerdir.

    İkinci cezbe ise Şah-ı Nakşibend hazretlerine hakkın ikramı olan Cezbe-i Maiyyet’tir. Bu cezbenin tahsil usulünü ise sonraki Nakşi büyüklerinden Alaaddin Attar hazretleri ihdas etmiştir. Kendisi zamanının irşad kutbu idi. Bu yöntem İsm-i Celal’in dil damağa yapışık olarak tekrarlanmasıdır.

    Bu yol gayet kısa ve hızla sonuç vericidir. O yüzden yolların en kısası Tarikat-ı Alaiye’dir denmiştir.

    İsm-i Celal zikrinin sonuç vermesi için zikrin o nispete yani Maiyyet cezbesine sahip olan birinden alınması gerekir. Aksi takdirde sonuç elde edilemeyecektir. Günümüzde o nispete sahip büyükler az da olsa vardır elbette. Ama pek çok müteşşeyyihte öyle bir nispet olmadığı için bağlılarında da herhangi bir kemalat görülmemektedir. Belki de onlarda negatif durumlar ortaya çıkmaktadır.

    Sahteler ve taklitler öyle diye aslı itham etmek doğru olmasa gerek.

    1. admin dedi ki:

      verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz. hasancan…la ilahe illallah zikri yerine muhammed resulullah’ı da ekleseler demek istedik. önce muhammedi nur tecelli eder, sonra ismi celal tecelli eder. besmeledeki ilahi sünnet yerine gelir. Zira tertiplerde tecelli son okunan kelimeden başlar. rahim rahman ve allah isimleri peşpeşe tecelli eder kemal olur. tek başına allah ismi celalının zikri ise sıfatı celalı öncelemektir. konu uzundur
      selam ve dua ile allah yar ve yardımcımız olsun .