DEJAVU / haberci, rüyanız

01.02.2019
265
DEJAVU / haberci, rüyanız

DEJAVU / haberci, rüyanız

Evet, sayın hocam. Çok haklısınız, kalben de öyle hissediyorum.                Rüyamı anlatmak istiyorum size, yorumlarsanız çok sevinirim. Rüyanın başlarını hatırlamıyorum ama çok bilmediğim bir yerdeyim. Kızım var yanımda, namaz feracem var üzerimde.                                                                      

Bir karmaşık topluluktayım ve onlardan birşey aldım. Alâeddin’in Sihirli lambası gibi bir şeymiş ve o topluluk kâfir topluluk, biliyorum.                                                                                                                                                Parlak, üzerinde süslü taşlar olan, siyah renkli, lamba gibi bir eşya ama tılsımlı, onlar için önemli, güç kaynakları gibi birşey.                                                                                                                                             Birinin elinden kaptım ben o tılsımlı aleti. Kenarını sağ elimle sürttüm masaldaki gibi; hadi bizi uçur, dedim. Ve kızımı kucakladım, o aleti ve anahtarını da aldım, uçmaya başladım, hızlı bir şekilde. Beni engellemek için üzerime çullandılar. Savaştım onlarla. Ellerinden Ayetel kürsi okuyarak kurtuldum. Uçtum uçtum, hızlıca… Birinden kurtuldum biri çıktı karşıma, beni engellemek için. O aleti götürmemem için ayaklarımdan tutuyorlar. Tekmeliyorum, çimdik atıyorum, onlar da beni engellemeye çalışıyorlar, aynı şekilde. Gavur millet bunlar, yani Müslüman değiller.                                                    

Genelde açık tenli, kumral, sarışın insanlar, iyi giyimliler.                              Kimisi hayvandan insana dönüşüyor. En son engellemeye çalışan sol taraftan acayip canımı acıttı ama ben daha güçlüyüm. Onu da geçtim. Biraz daha uçtuktan sonra bir yere geldim. Gündüz vakti, iyi bir hava var. Duvar gibi bir yerde durdum. Beyaz bir alan var önümde ve orada beyaz fasulyeye benzer büyük büyük şeyler, ya da iç bakla gibi iri iri nesneler.

Durduğum andan itibaren bağıra bağıra fatiha suresini okumaya başladım. Ama nasıl bir okuma, öyle böyle değil, son ses… Sesim iki sesin birleşimi gibi. Biri çocuk sesi gibi, naif, yumuşak ve güzel bir ses, diğer sesim de erkek sesi gibi kalın, ama tam erkek sesi de değil. Ancak bu iki ses de benim sesim ve birlikte çıkıyor, ben söylüyorum, birbirinden ayrı sesler değil yani.                                                                                                  

Ben kuranı kerimi tecvitle okumayı bilmiyorum, normalde… Fakat o anda Fatihayı tecvitle okuyorum, bağıra bağıra. Ben okurken o büyük baklalar kuru fasulye gibi oldu. Derken pirinç oldular. Yani beyaz renkliler, git gide küçüldüler ve sonunda insan oldular. Müslüman değil bu insanlar. Hatta bazıları benim yolumu kesip bana saldıranlar bunlar.                                                                                                                                    

Ve fatihayı kabul ediyorlar, yani imana geliyorlar. İmana gelenler oradan ayrıldılar teker, teker. Derken Fatiha’yı okuyup bitirdim. Gene aynı sesle ve bağıra bağıra bu sefer salavat çekmeye başladım. Orada olanlar bana doğru geldiler, sarılmak ister gibi ama hep öteledim, sarılmadım. Önce İslamı kabul etmelerini istiyordum. Çoğu kabul etti, daha önce  müslüman olmayanların.                                                     

Sonra Müslüman olan insanlar çıktı karşıma… Bir anda onlarda ben salavat okudukça okuduğumu ve tebliğimi kabul ediyor, ama çok azı ikna oluyor. Ben normalde ecmain ile biten salavat okurum. Fakat rüyamda [Allahümme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed] salavatını okuyordum. Çoğunun kabul etmediğini görünce, okumam gereken salavat bu değil deyip, ecmain ile biten ‘’Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmaiyn’’ salavatını okumaya başladım. Ben salavat okurken ‘’biz zikrimizden dönmeyiz’’ deyip giden pek çok müslüman oldu.                                                                           

Bunlar cemaate, tarikata bağlı olan insanlar. Kabul etmiyorlardı. Hepsinin kıyafetleri kahverengi, siyah karışımıydı. Şapkalı sarıklı vb. Derken reddetmekle kalmayı iyice üstüme gelmeye başladılar. O kadar çok ve saldırgandılar ki haklarından gelememeye başladım. Ya rabbi yardım et dedim.                                                         

Sonrasında uyandım hocam…                                                                                Bu şekilde çok uzun oldu affedin. Müslüman olanlar yeni tebliğe daha zor ikna oluyorlar. Resmen yanlıştalar, celali çoğu belli. Selam es selame. Ellerinizden öpüyorum hürmetle…

 

-Selam es selame Haticecan…Maşaallah barikallah, öncelikle bunun bir haberci rüya olduğunu söylemeliyim. Önümüzdeki kısa vadede olacak, efendimizin hadislerinde teferruatlı bir şekilde bildirdiği, hidayet çağından kesitler gibiydi. Kâfirin sihirli lambası elinden bir şekilde alındı, alınacak. Artık binlerce yıllık klasik büyüler, sihirler tutmamaya başlayacak. Musa as. karşısında zelil olan firavunun büyücüleri gibi hüsrana uğrayacaklar. Çünkü Allah talanın ezeli kaderi, zulüm ve dalalet çağını kapatıp, adalet ve hidayet çağını başlatacak. Ezoterik kaynaklara göre Hz mehdi milenyum başından beridir hizmet yapıyor. Kaynaklar o kutlu kişinin 1979 yılından itibaren irşad edileceğini ve Marifetullah çerçevesinde göreve başlayacağını anlatıyor.                                                                                                           

Yine değişik aynı kaynaklar bu mücadelenin çok zor geçeceğini, dünyanın gidişatının zaman içinde değişerek, gelişerek 2019-2022 yılları arasında bir büyük savaş(Melhame-i Kübra/Armeddegon) ile devrimin tamamlanacağını yazıyor. Öyle ifadeler var ki bin beş yüz yıla yakın zaman önce efendimizin söylediği kutlu haberlere dayanarak, <sömürenler sömürge olacak> diyorlar…                                                          

Yani Musa as. ile firavun arasındaki mücadele bu çağda bir kere daha yaşanacak, günün firavunları diz çökecekler, mazlumlar kızıl denizi bir kere daha geçip felaha erecekler, demeye getiriyorlar. Bu tür öngörü ve yahut komplo teorileri, aslında bir, bir gerçekleşti ama ne hikmetse hiç gündem işgal etmiyor, belki bilerek konu edilmiyor.                                                                                                                                                                                Arap baharından, siyah bayraklılardan, IŞID dedikleri ucube terör örgütünden, Süfyan olarak adlandırılan FETÖ ve Beşer Eset’ten bahsedilenler, Irak’ın işgali, Afganistan, Libya, Mısır’da olanlar, Suriye savaşı hep gerçekleşti. Fırat’ın suları kesildi, altından çıkan altın dağ (GAP ile sulanır hale gelen doğu Anadolu ovaları,doğu anadoludaki kaya gazı rezervleri, petrol yatakları) emperyalistlerin iştahını kabarttı da kırk yıldır PKK adlı terör örgütü ile Türkiye’nin bünyesinde  İslama karşı vekâlet savaşı verdiler. PKK ya katılanların yüzde doksan dokuzu ölür, buyuran efendimizin mucizeleri de şu günlerde gerçekleşmek üzere. Ancak yine hadisi şerife göre bu olayın adı deccal- mehdi mücadelesidir. Ve halktan mümkün olduğunca gizleneceği de bildirilmiştir..

Din âlimleri yani kürsüleri ve ekranları süsleyenler (işgal edenler), görüp dururken her şeyi, asla vaazlarına konu etmeyecekler, buyuruyor. Senin rüyanda da yaşadığın gibi, düzenleri bozulacak; kahverengi, siyah arası kıyafet demek kafalarının karıştığı, kalplerinin karardığına işaret. Rüyalarda Müslümanlar beyaz veya yeşil kıyafetle görülür. Kafası yerinde söz sahibi olanlar beyaz veya yeşil sarıklı görünürler. Rüyaların dili vardır. Siyah renk Yahudilerin, küfür ehlinin rengidir. Gri ve kahve tonlar ise münafık, sapık, dalaletteki müslümanların, yanlış zikir sahiplerinin ruhani alemdeki hırka renkleridir. Libas, yani giysiler kişilerin ahlakını simgeler. Ahlak demek din demektir. Bu nedenle bütün irşad kürsüleri sapık tarikatlarca bir şekilde etkilediğinden, hidayet çağını bulanık kafalarınca yetmiş ve ya yüz yıl ötelemeye çalışırlar… Yani hidayet ve adalet çağı şimdilerde değil, yüz yıl sonra belki gelir derler.Olup bitene kalpleri ve gözleri kör bakar.Yüzyıllar önce kayda geçirilmiş olmaz sanılan gelişmeleri yaşarlar da hakikati yine de gizlerler.Bu yaptıkları da bir kader sonucudur ve efendimizce bildirilmiştir. Deccalden ve mehdiden söz edenler horlanacaklar yalanlanacaklar buyurur.                                                                      

Saltanatları o kadar iyidir ki canları o hidayetin şimdilik gelmesini istemez ve ‘’çağ deccal çağıdır ey müminler uyanın ve deccalın şerrinden Allah’a sığının’’ demezler.                                                                                

Azizem; bu konu böyle ikimizin arasında konuşulup geçilecek konu değil. Uzar da uzar. Kısa kessen anlaşılmaz. Uzun yazsan şimdilerde okunmaz. Millet nispeten uyansa da henüz uyuyanlar çoğunlukta. Demem o ki sen inşaallah, o hidayet çağına dualarınla katkısı olan kişilerden olmalısın. Allah’u âlem. Kalbim öyle diyor. Hani bir reklam vardı bir zamanlar, beş altı yaşlarında bir çocuk, babam öyle diyooo, diyordu. Ve ekliyordu; ÇOK ÇALIŞMAM LAZIM, ÇOOOKKK.                                                  Bize lütfen bir yolunu bul ve facebook MSN den yaz.

Selam es selame

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

  1. Aşur dedi ki:

    Aynı sizinkine benzer rüyayı 3 sene önce bende gördüm,Ben Ayetel Kürsi yı okuyorum,dev gibi bir yaratık,siyah bana saldırıyor, Ayetel Kürsi yı okuyorum, karın ateşte eridiği gibi eriyor, semadan bir ip sallanıyor, ipe tutunuyorm, Uçuyorum ve kelime-i tevhidi bağıra bağıra söylüyorum,iniyorum,yine karşımda, Ayetel Kürsi yı okuyorum dev olan yaratık, yağni şeytan, karın ateşte eridiği gibi eriyor küçücük kalıyor,!!!!!! Bu olaydan 6 ay sonra oğlum delirdi,19 yaşında,üniversite okuyordu, Tıbbi tedaviler,fayda vermedi,bir tanıdığım bir yerde bir kişiyi tavsiye etti,gittik,Bana ve oğluma Büğü yapılmış, bende manevi koruma varmış tesiri az olmuş, 19 TANE SABAH 19 TANE AKŞAM PİSİKİYATRİ İLACI İÇEN OĞLUM,BÜĞÜ YÜ Bulduktan 3 gün sonra 100/60 düzeldi,ilaçları,doktor 3 e düşürdü,1 sene sonra tamamen bıraktı,Büğü,yü yapanı mağnevi Bir yolla tespit ettik, 1 yılda tam 22 tane yaptı, Biz ALLAHA sarıldık, Bunu yapan kişinin Din kültürü öğretmeni, ve kayın biraderim,şu anda imam-hatip okulunda,müdürlük yapıyor,2 Tane Çok azgın Kâfir İfrit Şeytani Cinlerle Bu işi yapıyormuş, Ruhunu ve İmanını Şeytana satmış, İnsanları yakıyor,istediğini,delirtiyor,intihar ettiriyor,kısmetini bağlıyor,hasta ediyor,kendisine, köpek gibi bağlıyor,Bu olay,gözle görülür elle tutulur bir şey olamadığı icin,kanuni ve hukuki yoldan ispat edemiyorsun.Biz Allah’a sarıldık Ona sığındık, Memleketimi evimi terk ettim,Ailemi aldım,Oğlumun üniversitesini bitirmesini bekliyoruz, Bu çok çok çok zor bir durum,Hacıalibayram hocamdan,ALLAH Razı olsun, Bu işde benim rehberim oldu,Mağnevi yolları takip etmede Sitesindeki bilgilerden çok faydalandım.Yüce Rabbim iki cihanda Sâadetler versin,

    1. Hacı Ali BAYRAM dedi ki:

      azizim sen yine de olup biteni rabbimizden bilerek dua ve zikirlerine devam etmelisin. Allah kuluna kul ile verir…kulundan kul ile alır.imtihan dünyasındayız..tevhit ile şirkten arınmak herşeyi Allah’a verip,külliyen temizlenmektir.biz de siz de rabbin varlığında hayaller gölgeler gibiyiz.nefislerimizin kader programlarında uyuyan ölüleriz ..öldüğümüzde gerçek anlamda uyanacak,dirileceğiz. ümmül kitapta yazılı kaderi yaşayacağız.O işleri yapanlarla kalplerinizi kirletmeyin.o da allahın kudret elinde bir maşadır deyin. rabbimizin mekanı olan kalbinizde ona bir kişilik vererek şirke düşmeyin inşaallah
      selam es selame

  2. Emin Y. dedi ki:

    Selamün aleyküm hocam,
    Ya latifun ya latif zikrini çekmekteyim. Geçen gün rüyamda eski evimizin kamelyasında oturuyorum. Etrafımda ailemden olan kişiler oturuyorlar. Bir anda tanımadığım beyaz elbiseli bir adam yanıma geliyor. Benim elimde de cam şeffaf bilyalardan var. Biraz ilerde yaklaşık 10 metre falan ilerde köşe başında ve yanında büyük bir taş olan bir tek bilya duruyor. Ben o bilyayı vurmak için elimdeki bilyayı atıyorum ve vuramıyorum. 2.kez atıyorum ve bu kez vuruyorum. Bir anda seviniyorum. O tanımadığım adam da seviniyor. Bana:”Bugüne kadar hiçkimse vuramamıştı o blyayı” diye söyleyerek bana ödül olarak bembeyaz renkli bir kırbaç veya kamçı veriyor. Ben o kamçıyı elime alıyorum ve sevinerek sallamaya başlıyorum.

    Allah emanet olun…

    1. Hacı Ali BAYRAM dedi ki:

      maşaallah barikallah..durmak yok yola devam..selam es selame