Müjde (Esra’ya mektuplar 17)

30.04.2021
349
Müjde (Esra’ya mektuplar 17)

Müjde

Hayırlı akşamlar hocam, Nasılsınız hocam, inşallah iyisinizdir. Hocam, ben bir türlü zihnimi toparlayıp kendimi derse veremiyorum biliyor musunuz? Zamanım azalıyor ama ödev komple duruyor… Yapamaz sıfır alırsam okul tehlikeye bile giriyor. Kaldığım takdirde dönem uzuyor direk… Yoksa geçmişimin cezasını okulumla mı çekeceğim, hocam…

Sizi sürekli huzursuz etmek istemiyorum ama tek siz geliyorsunuz aklıma, tek siz… Nasıl toparlayacağım hocam zihnimi. Bir şeyler der misiniz… O kadar çok şey var ki aklımda… Birini çıkarıyorum, diğeri hemen üşüşüyor başıma… Tüm dikkatim darmadağın…

İyi akşamlar, Esra,

Yaşadığın dünün, önceki günün zihinsel kirliliğinden başka bir şey değil. Erken yat, deliksiz bir uyku çek… Telaşlanma. Kötü şeyler getirme aklına. Hele hele, kötüyü hiç dillendirme. Kazara söylediğinde Allah korusun de. Geçici bir durum bu… Sana bir müjdem var. Safiye evleniyor, evlenme teklifi aldı… Bak mektubunu ve verdiğim cevabı sana da gönderiyorum… Sevincimizi, darısı senin başına diyerek, paylaşmak istiyoruz. Yani onun hayatında bu kadar değişimi, bunca kısa zamanda sağlayan Mevla senin hayatını da istediğin gibi düzene sokacak, merak etme demek istiyoruz.

(safiye yazıyor)

Nasılsınız hocam, ellerinizden öpüyorum.

Yine çok faydalı bir mektup okumamızı sağladınız. Hocam bugün karar verdim, tam anlamıyla namazımı kılmaya başlayacağım. Zaman zaman boşladığım oluyordu. Dikkat etmiyordum. Ama artık bugünden itibaren Rabbim in önünde daha yürekten, daha içten secde edeceğim. Ona kavuşacağım vakitleri bekleyeceğim.

Biliyorum ki özen gösterdiğim namazlarım, benim hem bu dünyada hem de ahiret âleminde hayırlarla karşılaşmamı sağlayacak. Kıldığım namazlar Rabbin nimetlerine şükürlerim olacak.

Hocam görüştüğüm genç dün beni hastaneden çıkardı doktorumun onayı ile. Tedavim bitti ama bir süre daha terapilerim var. Beni evime bıraktı ve eşikten adımını atmadan içeri gitti. Şaşırdım fazlasıyla. İçeri girmek için hiçbir sözü yâda bakışı olmadı. İhtiyacım olan şeyleri marketten alıp getirdi ve gitti.

Dün bana evlenme teklif etti hocam.

—Beklemek istemiyorum, seni bekletmek istemiyorum. Sana yardım etmek istiyorum. Sadece yardım etme isteği olarak görme. Seni seviyorum, kaybetmek istemiyorum, bırakmam dedi.

Askerden dönünce mesleği ile ilgili iyi bir iş bulacağını ve sonra beni istemeye geleceğini söyledi. Kimden isteyecek bilmiyorum. O ailesi ile birlikte gelecek benim kimsem yok. Bir iki komşum var, onlardan isteyecek sanırım.

—Böyle şeylere gerek yok dedim.

—Her şey usulüne göre olmalı, hiçbir şeyde hevesin kalsın istemiyorum. Hevesimiz kalmasın. Neden istemeye gelmeyecekmişim. Neden düğün dernek yapmayacakmışım. Sen benim helalim olacaksın, Gereken ne ise o yapılacak, dedi.

—Seni senden istemeye geleceğim ailem ile birlikte, dedi.

Hocam merhamet gösterdi rabbim bana. Hayır, kapılarını açtı. Dilerim Rabbim den benim gibi zor durumda olan çırpınan ve kurtulmayı isteyen herkese aynı mutluluğu ve temizliği yaşatsın. Payınız çok hocam bu mutlulukta. Allah sizden binlerce kez razı olsun.

Ona dini nikâh yapıp yapmadıklarını sordum.

Safiye; selam üzerine olsun.

Şükür, iyiyim kızım.

Verdiğin haberle daha da iyi oldum. Gördüğün rüyadan bu teklifin geleceğini anlamıştık ya, bu kadar çabuk olması sevincimizi artırdı. Şimdi tevekkülle o günün gelmesini, telli duvaklı gelin olacağın güne, hem maddi anlamda hem manevi anlamda hazırlanma zamanı… Yarattığı mahlûkat sayısınca şükürler olsun mevlaya, bu günleri gördük. Sabırlı olursak devamını da göreceğimden hiç şüphem yok.

Hele o isteme günü bir gelsin… Ya nasip. O güne kadar Allah sana ne dostlar kazandıracak. Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler.

Namazlarını düzenli kılmak istemene sevindim. Esasen düzenli kılındığında rabbimize yaptığımız yolculukta, dua ve dileklerimizin kabulünde teali, yücelme olur. O namaz vakitleri gelişigüzel zaman dilimleri değildir. Hikmette büyük anlamı var. Bir duanın dileğin kabulü için beş temel şart gerekmektedir. Bunlar; zat, sıfat, esma, evkat, efal olarak anlatılır. Evkat vakit, zaman dilimi demektir. Hacet kapısı açıkmış, diye bir deyim duymuşsundur. Seherlerde dua kabuldür, denir. Çisentili yağmur yağarken dualarınız kabuldür demiş efendimiz s.a.v.Perşembeyi cumaya bağlayan gece, pazarı pazartesiye bağlayan gece, kandil geceleri, arife günleri, bayram günleri ve Cuma günü, cumanın kılınacağı ana kadar hacet kapısı açıktır, denilir. Yani, duanın kabulünde zaman mevhumu vardır. Ve namaz vakitleri günün belirlenmiş vakitleri, dua için uygun zaman dilimleridir. Namazınızı vaktinde kılın, sonra elinizi açıp isteyin, isteyeceğinizi, buyurmuş peygamberimiz… Özet; namazlar tam vaktinde ve aralıksız kılınmalıdır. Bile bile asla kaçırılmamalıdır. Bu konuda yazılarım bölümünde daha geniş açıklama vardır. Namazın kazaya bırakılması yoktur. Bir vaktin diğer vakitle birleştirildiği olmuş, o da birkaç kereden ibarettir.

Zikirlerini de namaz vakitlerine denk getirdiğimize göre, aksatma ki tecellisi çabuk ve kâmilen olsun. Başarabileceğinden eminim… Sen duanın hikmetini anlamışlardansın artık. Denedin gördün. Nereden nereye geldin…

Selam ve dua ile.

Yayınlanma tarihi: 30 May 2015, 01:44

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.