Dua’nın Mutlak Kabul Şartları

20.06.2021
1.885
Dua’nın Mutlak Kabul Şartları

Dua’nın Mutlak Kabul Şartları

”Dua Üzerine”

Azizim: ”Marifetullah’ta duanın kesin kabulü için beş şart bir araya gelmesi gerekiyor. Bu beş şart zat, sıfat, esma, evkat ve efal olarak isimlendirilir.

1. Zat; Kişinin yani okuyanın kendisini ve cenabı hakkı temsildir. Bir tecellinin değişmesi için Zatın ‘’Ol ‘’emrini vermesi gerekir. İstemek ve bunu söz ile dillendirmek.

Allah Teâlâ bir şeye ol diyeceğinde kullarının iradesini kullanır… Yaratılmış her şey O’nun kullarıdır.

”Hak kulundan intikamını yine kul ile alır, Bilmeyen ilm-i ledün ‘ü anı kul yaptı sanır.

cümle eşya halık’ındır kul eliyle işlenir, Emri bari olmayınca sanma bir çöp deprenir.”

 

2. Sıfat; görünen görünmeyen, bilinen bilinmeyen, maddi, manevi, enerjik veya nur âlemde her ne varsa cümlesi Allah cc. tealanın sıfatıdır. Kişi bazından bakıldığında kendi nefsi dâhil yakın çevresi, hısım akrabası ve bulunduğu toplum sıfatıdır. Zatın ol emrine itaat edecek, olmasını istediği şeyi olduracak, var edip yeni bir şekle, biçime dönüşmeyi,dönüştürmeyi kabul edecek olan maddi ve manevi her şey (zatın) sıfatıdır.

3. Esma; İsimler, Allah Teâlâ’nın 99 esması, kelam, cümle isimlerdir.

Ol-öl emrini veren sözlerin, kelamın tamamıdır. Esasen bütün isimler Allah Teâlâ’ya aittir.

4. Evkat; Vakit demektir. Zamandır. Zamanlamadır. Andır. Evren yaratıldığında zaman da dördüncü boyut olarak yaratılmıştır. Alemlerin her birine bir ömür(eceli müsemma-azami fiziki hayat) tayin edilmiştir. Bütüne / küll’e yüklenen bu ömür elbette cüzleri de hüküm altına alır.

5. Efal; Fiildir. Harekettir.(namaz, hac, devir, insanın yaptığı ve yapacağı her türden hareket.)
Bir dua yapılırken zat ve emri kabul etmeye hazır sıfat, seçimsiz olarak olarak vardır. Yani meleki âlemler ve beşeri âlem emirlere amade beklemektedir. Kişiye düşen diğer şartları rızaullaha (ilme ve islama-vahye ) uygun / denk düşürmektir. Yani yapılan işi doğru emir, doru zamanlama ve doğru hareketlerle yapmaktır.
İşte İlm-ledün marifetullah bu beş şartı bilerek denk düşürmektir. Şifre çevirir gibi,amaca uygun söz, doğru işlem, doğru zamanlama, ilmi ledün marifetullahta ilahi hazinenin kasasını açar, zatın maksadı kesin hükümle hâsıl/zahir olur…

Bu beş ilime sahip, nuru tevhide ulaşmış, yani sıfatullah nurlarına gark olarak, sıfata zat olmuş kişi, eğer efendimizin mührünü yani icra yetkisini de almışsa, zamanın zatıdır. İmam-ı ez zaman-gavsı azam-ümmül vakit gibi vasıflarla isimlendirilen zat olmuştur.İmamet hz ademle başlamıştır…kıyamete kadar da devam edecektir.

Zamanın imamı, ömrü boyunca ister cemali ister celali hangi sözü söyler, hangi efali yaparsa, sıfatullah o emri itirazsız kabullenir, zahire zuhur ettirir. Melekler emre amade (iradesiz )kullardır…Dünya o zatın meşrebine, boyasına bürünür. Sevdikleri sevilir, moda-adet-in olur, sevmediği her şey geri plana çekilir,gözden düşer, aut olur.
Bu tevhid işi islam dünyasında umumiyetle cemalde üç renk nur ile olur…Seyrek olarak dördüncü ve beşinci renkler de yaşanmıştır. Müslümanlar için konuştuğumuz unutulmamalı.
Beyaz nur ile tevhit olanlar cemalde, kırmızı nur ile tevhit olanlar celalde, Yeşil nur ile tevhit olanlar kemalde hizmet ederler.

Sarı nur ve mavi nur ile tevhit olan zatlar da gelmiştir..Sarı nura örnek Hz Ömer ra. Mavi nura örnek ise Hz Ali ra’dır.

Mavi celalidir. Utarit şerefinin nurudur. Sıfatı celal(utarit) karşısına Muaviye belasını çıkarmış, sonunda şehit edilmiş, iktidar celale-muaviyeye-süfyanizme geçmiştir. Bugün için Suriye süfyanizmin kalesidir. Beşar Esed ebu Süfyan’ın torunudur...İslamın ebedi düşmanı, Mü’min’lerin imtihan vesilesidir. Adetullah’ın tevhit sırrında hükmün belli bir sıra ile takdir edildiği tarihin hikmetullah gözü ile tahlilinden anlaşılabilir.

Efendimiz sav. hilafet 30 yıldır, buyurmuşlardır… Yani her zat evliyası ortalama otuz yıl hüküm sürer demiştir. Genellikle tevhide ulaşmak insan ömrünün kırk yılını almaktadır. Otuz yıl hizmet, ortalama ömre denk düşmektedir. Otuz yıldan fazla hizmet edenler olduğu gibi, hizmet sırasında yanlış bir efal ile kazaen ahirete intikal edenler de vardır, her zaman olasıdır. Bir zat vakitsiz gider, yenisi, ikinci üçüncü imamlardan biri tevhide o an için hazır değilse, iktidar boşluğu oluşur ki o yıllar fetret devri olarak tarihte yerini alır.

Otuz yıl cemalde idare edilen dünya, çoğunlukla ardından celalda tevhit olan bir zatın dönemini yaşar ki ilahi terbiye mertebesidir. Celalde tevhit olan zatın zamanında savaşlar ve kargaşalar yaşanır… Cemali dönemi suistimal eden milletler vardır, günahlar aşırılığa kaçacak şekilde işlenmiştir, ceza zamanı gelip çatmıştır. O zatın vefatının ardından ilahi-ulu divana çağrılan yeni zat(genellikle) yeşil nur ile tevhit olur ki iki sıfatı ortak bir paydada buluşturur. Dengeli daha adil,nispeten tahammül edilir bir dönem yaşanır. Bu arada genellikle on-0nüç yıl arası bir dönem fetret dönemi olarak yaşanır. Yüz yılda (asır) bir defa tekrar eden bu sır nedeniyle, ”her asırda bir müceddid gelir” ifadesi buyrulmuştur.

Bozulan dini-ahlakı-yasal çerçeveyi umumiyetle islamın evrensel kaidelerine oturtmaya çalışır. Bu çağlar içinde gelen zat evliyalarının karakterine, meşrebine, kültür seviyesine, merhametine, ilimdeki maharetine, çalışkanlıklarına ve daha birçok şarta bağlı olarak, insanlığın kazanımları, yeni çağların getirdiklerinin gölgesinde (çağdaş)devrini yaşatır. Öyleyse hiç bir devir bir başka devrin benzeri olarak yaşanamaz. ”O her an bir şendedir” hükmü hakikat olur.
Allah tealanın cemalde evliyaları olduğu gibi celalde de hüküm sahibi(görevli) velileri vardır. Çünkü özellikle semavi dinlerin müminlerinden ileri derecede ibadet ve zikir yapanları celal sıfatları ile tevhide ulaşır, toplumlarının rehberliğini yaparlar.İlahi marifetin kesin hükmüdür…

Genellikle mavi ve siyah nur ile koyu lacivert nur, kavuniçi nur ile tevhide ulaşırlar. Siyah ve kahverengi nurlarla cenabı hakka ulaşanlar (nur-u tevhit) kişisel miraçlarından geri dönemezler. Tevhit halinde ruhlarını teslim ederler. Bu bilginin devamını inşaallah gelecekte yazmaya, duanın kabul ediliş şartlarını irdelemeye devam edeceğiz biiznillah…
Selam es Selame Hacı Ali BAYRAM

Yayınlanma tarihi: 13 Eki 2016, 15:26

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

  1. anonim dedi ki:

    Merhaba hocam sizce 3456 sayısının bu işle bir bağlantısı varmı?

    1. Hacı Ali BAYRAM dedi ki:

      ne demek istediğinizi anlamadım.selam es selame

      1. anonim dedi ki:

        bir hesaplamaya (teori) göre zikrin etkisini görebilmek adına bu beş şartı yerine getirdikten sonra 3456 kere gerekli esmanın zikredilmesi gerekiyor.Sizce bunun doğruluk payı varmı?

        1. Hacı Ali BAYRAM dedi ki:

          duymadım maalesef bilmiyorum.duanaın kabul şertlarını bu yazıda verdik.elli yıldır zikir çekmeye çalışırım hiç o sayıdan da diğer saylardan da faydalanmadım.kalp dil birliği ne kadar sürerse o kadar zikir ederiz.öyle öğrendik öyle öğretmeye çalışırız.selam es selame