Celal Esmaları Ehil Olmayanlarca Zikir Edilmemeli

*Hiç bir tarikat usulünde görmedim, bu yönteme rastlamadım. Sorabilir miyim sizin mürşidiniz hocanız kimdir. Bu ilk defa size açılan bir yöntem mi? Bazı söylemleriniz bu yolun büyüklerinin sözleriyle çelişiyor. Eleştirmek istemiyorum fakat öğrenmek istiyorum aslı nedir? Kaynağı, dayanağı nedir. Göksel Aydın;

—Eğer tarikatların usulleri, adabları kuranı kerimin özüne uygun olsaydı, milyonlarca müritleri doğru zikir ile rabbimizi anlasalardı, dünya hâkimiyeti kurmuş olan Osmanlı-İslam medeniyeti çöker miydi? Dedeleri ehlibeyt, sahabe, evliya olan torunlar özellikle üçyüz yıldır yaşadığımız zilleti yaşar mıydı? Kâfir bunca teknoloji, servet ve ilim sahibi olabilir, cümle İslam topraklarını sömürge yapabilir miydi sizce.

Hiç Allah yoldan çıkmayanı zelil eder mi? Bir yerlerde yanlış yapmasak bizi nurundan mahrum bırakıp, narına mahkûm eder miydi?

Şeyhiniz kim demişsiniz, şeyhimizin kimliği o kadar önemli mi? Şeyhin şöhretine mi güveneceğiz yoksa ettiği kelamın kurana /sünnete/ ilme uygunluğuna mı? Çok meşhurlardan yahut adı duyulmamışlardan olmuş ne fark eder? Şöhretli olanların her dediği, her yaptığı doğrudur mu diyeceğiz? Nice erler imam-ı zaman oldu, resulullahın vekâletini üslendi de rahmana yürüdüğünde mezar taşları bile bilinmedi? ‘’Bir garip ölmüş diyeler soğuk suyla yuyalar’’yeter ki rabbimiz fakirinden razı olsun dediler. Kimi celal ile mücadelesinde şehit olup gittiler de aileleri bile onların kimliğinden haberdar olmadılar. Hizmet erleri kendilerini gizlemeseydi hizmet yapmaya zaman bulamazlardı.

Biz diyoruz ki kuranı kerimde rabbimiz bize ”beni esma ul hüsnam ile zikredin’ emrini verdiği halde neden şeytanın vasıfları olan esmalarla zikrediyoruz? Neden cehennemi köpürten, acı denizi dalgalandıran esmaları okuyoruz? Neden ya vedud, ya latıyf, ya Rezzak, ya macid,malikel mülk,hayyul kayyum demek varken ya kahhar isminde ısrar ediyoruz? Neden kuran ”besmeleden ibarettir” hadisini unutup rahman- rahim isimlerinden kopararak Allah cc. okuyoruz? Savaş anı dışında resulullahın allah allah dediğini yazan bir eser var mı aklınızda… O la ilahe illallah dedi. allahu Ekber dedi. Mutlak bir sıfatı ile birlikte zikretti. Subhanallah dedi. Elhamdülillah dedi… estağfirullah vb.dedi… Hiç kahharallah diyen bir tavsiyesi var mı literatürde. Mümiytallah deyin diye bir tembihi, tavsiyesine rastladınız mı? Allah tealayı hangi ismiyle çağırırsan o ismiyle icabet eder, kurandan bu kadarcık bile istifade edemedik ise çektiklerimize mustahak olmuşuz demektir. Talep edin icabet edelim uyarısı yetmedi mi doğru şeyler talep etmek için. Kuranı kerimin özü bizi rabbimizin celalından cemaline sığınmaya çağırmıyor mu? Esmalardan şeytanın sıfatları da olanları nasıl olurda mademki Allahın ismidir öyleyse husnadır diye zikrettirir bu cahil cuhela rehberler.

Zikrinizde ille Allah (celle celaluhu) esması geçecekse besmeleyi okuyun. Üstelik kuranın tamamı kemaliyle sizde tecelli eder. Bütün esmalar besmelede saklı. Eğer besmeleyi okusanız tecelli (hikmetullah’ın sırrı mucibince )sondan başa doğru tecelli ettiğinden, önce rahim esması ile muhatap olurdunuz. Acırdınız, acınırdınız. Rahmet – rahim sizi kuşatırdı. Merhamet edene merhamet edilir hükmünce kendinizi koruduğunuz gibi sizde o rahmetten en yakınınızdan başlayarak o rahiymi çevrenize yansıtırdınız. Zaman içinde rahmana geçer, kemalen mümin olurdunuz. Elbette sonra da Allah ismi celali sizde eserlerini gösterirdi ancak rahim ve rahman süzgecinden geçerek celallenirdiniz. Hidayet Allah’tandır. Kişinin sermayesi vahiyle denetlenen aklıdır ve rabbin merhameti kuran ile herkese eşit olarak elimizin altındadır-meydandadır.selam es selame

İLM-İ NUR

‘’ve men Mü’min billahi yehdi kalbe

İbadet el Abdi Nuri kalbe’’

Nuri ilahi ikidir, sıfat halinde

Nuru celalı haber verdik, celal dilinde

Biri nuru cemal, biz öyle bildik, tecellide

İkisinin birden dahi olsun, bu kez beyanı

Nuru celal masivayı öyle bir yakar

Muhabbetullahtan başka şey mi koyar

Marifetullahta kemale erene bir nişan takar

Tevhit kemalının işareti olur onunla belli

Celal nuru, nereden, nasıl eder ki zuhur

Celal esması ile efalinden tecelli o nur

Esma el hüsnadan cemal nurları görülür

Celal nuru, marifetullahtan yıkar cihanı.

Eremez bu sırra, nice bin beşer-i akıl

Hikmette sırrı marifetullaha edemez duhul

Tevhit kemalinden her duası oluyor kabul

Cenabı Allah’a marifetle geçmiştir nazı.

Kâh naz eder hakka, o zat, kâh niyaz eder

Marifetullah cemalinde, hakkı seyreder

Nuru hidayetle sıratta durmayıp gider

İsterse o sırra ulaştırır, bütün canları

Efalinde istediğini yapar, cihan içinde

Tecellide gösterir kemalı, kemal içinde

Tevhitte seyreder cemali, seyran içinde

Marifetullah çarkı felekte, devreder onu

Der beyan-ı ilm-i nur/ ESRAR-I HİKMET KİTABI

hafız Hüseyin Kemal gs.

(Sadeleştirip yayınlayan: Hacı Ali Bayram)

Yayınlanma tarihi: 15 Ara 2016, 00:08