Dünya Hayatının Asıl Yüzü – Bir Ayet Bir Hadis

05.05.2017
284
Dünya Hayatının Asıl Yüzü – Bir Ayet Bir Hadis

Dünya Hayatının Asıl Yüzü – Bir Ayet Bir Hadis

Dünya Hayatının Asıl Yüzü – Bir Ayet Bir Hadis

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

“Onlar, dünya hayatının görünen yüzünü bilirler. Ahiretten ise, onlar tamamen gafildirler.” (Rûm, 7)

Rasûlullah (sav) buyurdular:

“Dünyaya sövmeyiniz. Müminin dünya üzerinde hayrın kendisine ulaşıp şerden uzaklaştığı bir surette dolaşması ne de güzeldir! Kul: “Allah dünyaya lânet etsin!” dediği zaman dünya da: “Allah da kendisine isyan edenlere lânet etsin!” diye karşılık verir.” (Deylemî, hadis no: 7288)

Dünyaya lânetin mubah olduğuyla ilgili ondan bir hadis vârid olmamıştır. Dünyanın bir kısmının, insanı Allah Teâlâ’dan uzaklaştırıp başka şeyle uğraştırmasından dolayı hakikat ehli bazı kimseler: “Seni Mevla’dan alıkoyan şey, senin dünyan ve senin bahtsızlık sebebindir.” demişlerdir. İnsanı Allah’a yaklaştıran ve O’na ibâdete yardımcı olan dünya ise övgüye lâyıktır.

Mesnevî’de şöyle der:

Dünya nedir? Allah’tan gâfil olmak
Kumaş, para, tartı ve kadın dünya değildir.
Din için kazandığın mal için:
Rasûl: ‘O ne güzel maldır’ buyurur
Geminin içindeki su gemiyi batırır
Geminin altındaki su ise ona destektir.
Nebî, malı ve mülkü kalbinden kovduğu için
Kendisine yoksuldan başka bir isim vermedi.

Büyüklerden bazıları şöyle demiştir. “Her kim dünyayı kötülerse, muhakkak annesine âsî olmuş olur. Çünkü insanların dünyaya nisbet ettikleri uğursuzluk ve şerlerin hepsi dünyaya âid olmayıp, o dünyanın evlâdlarına âiddir. Zira şer, mükellefe âid olan, dünyaya âid olmayan bir fiildir. Dünya sadece kulun üzerinde hayra ulaşıp şerden uzaklaşması gereken bir mekândır. Dünya evlatlarından / sakinlerinden hiç birinin kendisine âsî olmamasını arzu eder. Çünkü o (yani anne makamındaki dünya) evlatlarına karşı çok şefkatlidir. Dünya onları doğurmak ve terbiyelerinde vakit kaybetmemekle beraber onların hazırlıksız olarak uhrevî bir felâkete de yakalanmalarından korku duymaktadır. Dünya evlâdlarının dünyaya isyanından maksad, onların bütün hayır fiilerini ahrete hasrederek dünya üzerindeyken icrâ etmiş oldukları sâlih amellere “ahiret amelleri” demeleridir. Hâlbuki ahrette iyi makamlara giden evlatların da onların evlâdlarının da ecri anneleri olan dünyaya âiddir. O halde dünyayı zemmeden kimse insaflı değildir. Bilakis o anne hakkını bilmemektedir. Bu durumda olan kimse ahretin hakkını ise hiç bilemez.” (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân-20, 251-252, Erkam Yay.)

Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)

Zü’l-celâli ve’l-ikrâm: Hem büyüklük, yücelik ve kerem sahibi, hem de sonsuz ikramların sahibi demektir.

Kısa Günün Kârı

Kâmil bir mü’min, eline geçen her fırsatı, ahiret sermâyesi yapabilmek için büyük bir nimet olarak görür. Zira bilir ki, Dünya, âhiretin tarlasıdır.

Lügatçe

gâfil: Dikkatsiz, iyi düşünmeyen, uyanık olmayan. Haberi olmayan, ihtiyatsız, başına geleceği önceden düşünmeyen. Allah’ı unutan. Kendi gayr-ı meşru zevkine dalan.
mubah:
1. Dince yapılmasında sakınca olmayan, yapılmasında günah veya sevap olmayan. 2. Yapılmasında sakınca olmayan.
vârid:
1. Ulaşan, yetişen, gelen, erişen, ortaya çıkan. 2. Söylenen olan.
mükellef:
1. Yükümlü. 2. Sorumlu.
uhrevî:
Âhirete dair, ahretle alâkalı.
zemm:
Yerme, kınama; ayıplama.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

  1. Kardelen dedi ki:

    Esselamun aleykum ve rahmetullahu ve berekatuhu Rabbim ilminizi arttirsin hazminizi kolaylastirsin hayretinizi cogaltsin bil cemil cumle kardeslerim ile insallah… Hocam bu yazinizdan icime dogan nasil ki dunya hayatina gelmeden evvel anne karninda bir surec var ve biz o surec icerisinde de belki bir hayat icindeydik bu dunya hayatina hazirlanmak icin anne karninda ki olum de bu dunya hayatina dogum idi… Oyle ki. Dunyada da anne karnindayiz ve gercek hayatimiza hazirlanip gidecegimiz yer hakkinda bilgilenip ona gore muamele edilecegi ve bizim bu dunyadan olumu tatmamiz diger hayata dogmamiz gibi bu dunya hayati da ayni anne karninda ki hayat gibi acilimini nasil degerlendirisiniz hocam En dogrusunu Allah bilir amenna ve sadakna bu yaziya bianen bir ayet cagristiyor yanlisim varsa Allahim affetsin … Kisinin sadi mi safi mi olacagi anne karninda belli olur yani burada ki anne karninda ki kasitin bir manasi da dunyanin karni olarak degerlendirebilir miyiz … Allahim iman nuru ve magfiret nuru nasip etsin sonsuza kadar insallah amin ecmain…

    1. Hacı Ali BAYRAM dedi ki:

      tefekkürün doğru ip uçları ile devam etsin…anne karnına düştüğümüzde belli olan kaderimizin açılımını burada herkes kendi kitabına yazıyor,ölüm sonrası okunmak üzere.genlerimizin açılımından ibarettir dünya olayları..ve çağın çevrenin etkileri ile bir bileşke oluşturuyor.her şey bir kader dairesinde gelişiyor,kişiye kaderi kolaylaştırılır..nasibinde olmayan kimse ulaşmaz .olandan kimse mahrum bırakılmaz..
      selam es selame..